Nöbetçi Eczaneler
Kadın milletinin kendine dair verdiği tariflere pek güvenmem..
Hayatında kitap okumamış; bırakın kitap okumayı, dergi alma refleksi olmamış; haydi ondan da vazgeçtim doğru dürüst gazete okuyucusu dahi olmayan kadınları karşınıza dikin..
Burunlarına hiç okumadıkları bir gazeteyi tutup “Bunun içinde ne olmasını istersiniz?” diye sorun..
Onundan dokuzu “Kültür ve sanat sayfası..” diyecektir..
Kültüre meraklı olduklarından değil. Biiirr.. Kendileri için statü takdim ettiklerinden..
İkiii.. Diğer gazete okuyucusuna zulüm olsun diye..
* * *
Geçenlerde bi dergide kadınlara “Nasıl bir erkek istersiniz?” diye sorulan anketi gördüm…
Ne hikmetse sorular hep eli yüzü düzgün tiplere sorulmuş.. İçlerinde bir tek defolu, yamuk yumuk veya hamam artığı kadın yok.. Ortak özellikleri güzel olmaları..
Aralarında bilimsel bir alanda çalışan, hayatını yazarak kazanan veya sanatçı olarak tarif edilebilecek biri de yok..
Manken, şarkıcı, türkücü, profesyonel metres, ne iş olsa yaparım ağabeycilerden bir derleme..
Ortak tarafları ise şu.. Hepsi de kendilerini “güldüren” bir erkek istiyo..
* * *
“Bir erkekte aradığınız özellikler nedir?” sorusunun birinciye gelen cevabı bu..
“Güldüren erkek..”
Adı bir mafya babası ile dillere düşen manken kız da bu cevabı vermiş..
“Erkek beni güldürmeli..”
Manken kızın lafına inanırsan takıldığı mafya babası, milletten “Stand Up” yaparak kafa koparıyo sanırsın..
Biri daha var.. Manken desen, manken değil.. Şarkıcı desen, şarkıcı değil. Tek bildiği fotoğrafçı gördü mü yere uzanıp, fistanını sıyırarak poz vermek..
Bu da bir meslek işte..
* * *
İşte bu kızcağızın da aradığı erkekte görmek istediği özelliklerin başında “Güldürmesi” geliyo.. İkinci şartı da beğeneceği erkeğin şair olması..
Kendisine en hisli aşk şiirlerini okuması.. Üç satır yazıyı imlâ hataları yapmadan yazamayan bir kadının, ideal erkekten beklentisi bu..
* * *
Kadınların kafasına takılı bir iki konu daha var.. Biri, erkeğinin Kendisi için sürprizler hazırlaması.. cümlesi ile ifade ediliyor.. Diğeri de “Alışverişi sevmesi..” diye kayıtlara geçmiş..
Bu son derece masum gözüken iki cevabın ortak özelliği ise şu.. “İlişki profesyonelliği..”
Bunlar ilk bakışta insana “askeriye paşalarının birbirine yazdığı şifreli sözler” gibi geliyo..
Eğer satır aralarını okumasını bilirsen o zaman da kolayca deşifre oluyo..
“Alışverişi seven erkek” lafından ben şunu anlıyorum.. Benim için para harcamalı..
“Hoş sürprizler” faslından ise erkeğin bir gün dört çeker ciple kapıya gelmesi ve kadına “Bak sana ne aldım..” sonucu çıkar..
Bunları becerdin mi sadece cömert, alışverişi seven, sürprizli bir erkek olmazsın.. Her söylediğine gülünen bir erkek de olursun.. (Mecbur gülecek..)
* * *
Valla bu işler eskiden de vardı.. Ağır ablalara “Nasıl bir erkek” diye soruldu mu ellerinin şahadet parmağı ile baş parmağını birbirine sürterek “para sayma hareketi” çekip “Ben erkekte karakter ararım..” derdi..
Sen de çektiği harekete bakıp “karakterden” neyi kastettiğini anlardın..
Şimdikiler çok fetbaz olmuş.. Kitap gösterip, cüzdana vuruyolar.. Fiş de vermiyolar..
–———————————–
Gülelim,Keyiflenenlim..
————————————
Düşünüş Biçimi
matematik ogretmeni ilkokul cocuklarina sormus :
– agacta 5 kus var. birini vurdum kac kaldi?
ahmet hemen cevap vermis:
-hic kalmaz. cünkü sesten hepsi ucar, demis.
ogretmeni bunun üzerine :
– olmaz oyle sey. burasi matematik dersi. 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalir. ama dusunus bicimini begendim.
ahmet fena halde hirslanmis :
– ben de birsey sorabilir miyim ogretmenim?
– sor bakalim.
– uc kadin dondurma yiyor; biri isirarak, biri yalayarak, biri emerek yiyiyor. bunlardan hangisi evlidir?
ogretmen kizarip bozarmis. sonunda :
– bilemem, demis. emen mi?
ahmet cevabi yapistirmis:
-yoo, parmaginda alyansi olan. ama dusunus biciminizi begendim…
