ÇELİK  İŞ  BİR KEZ DAHA

TARİHİ SINAVDA!

Çelik-İş Sendikası 15 temmuz 2013 pazartesi günü saat 08.00 olarak açıkladığı grev kararını İsdemir, İsmail Akçakmak kapısında büyük bir coşkuyla başlattı.

İsdemir işçisi davul ve zurna eşliğinde coşku içinde greve gitti. Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı A. Cengiz Gül, VE Yöneticilerin katıldığı İsdemir grevi başlarken , Gül ve şube başkanı Metin Önde’nin konuşmasından hemen önce kesilen elektrik yüzünden ses düzeni durdu.  Çelik-İş Sendikası yetkilileri elektriğin kasıtlı olarak İsdemir yönetimince kesildiğini iddia ettiler.

Küçük işlerle uğraşıyorlar

Payas Belediyesi’nden getirilen seyyar jeneratör yardımıyla ses düzeni yeniden tesis edildi ve Genel Başkan Gül  yeniden konuşmaya başlayarak; “Çelik-İş sendikasının yalnız olduğunu sananlar, her şeyin yalnız para olduğunu sananlar bugün yanıldıklarını anlayacaklardır. Neredeyse tüm belediye başkanlarımız, tüm Hatay halkı burada. İsdemir yönetimi küçük işlerle uğraşıyorlar. Bakın az önce Türkiye işçi sınıfının, devletin elektriğini kestiler. Söylemeyecek bir sözümüz olsa çıkmazdık buraya. Sesimiz kesmeye çalıştıklarına göre demek ki onların korkuları ve ayıpları var. Bizim söyleyeceklerimizden ve açıklayacaklarımızdan korkuyorlar. Bize karşı gazetelere paralı ilanlar verdiler, tamimler yayınladılar. Jeneratör getirmemize rağmen farklı aletlerle sesimizi kıstılar.

Dün posta başı olan bir arkadaşımız dedi ki ‘Biz klimalı odalarda çalışmıyoruz. Ben 37 yaşındayım ama benim kemik yaşımı ölçseler 57 yaşında çıkarım. Nurullah Kabasakal kardeşim, iş yeri bakısından kalp krizi geçirdi. Posta başı Ahmet Ercan’da kalp krizi geçirdi. Bu arkadaşlarımız yaşamlarını yitirirse, sorumluları İsdemir Genel Müdürlüğüdür. İsdemir’i bir sanayi tesisi gibi değil askeri tesisi gibi çalıştırmak istiyorlar. Grev kırıcılığı yaparak, grev kararına itibar etmeyin diye grev kırıcılığı yapıyorlar. Halbuki 6356 sayılı kanunun 58. Maddesi gereği yasal anlamda bir grev başlatıyoruz. Biz bu grevi başlatırken İsmail Akçakmak Kapısı’nda grev gömleği giymezsek namerdiz demiştik. Bugünde grev gömleğini giydik. Bizi klima altında oturan diğer sendikacılarla karşılatırdılar galiba. Biz Çelik -İşliyiz, Hak-İşliyiz.    Dünden beri küçük işlerle uğraşıyorlar. Belediye başkanlarımız işte burada. Onlar buraya büyük şirketi görmek için geldiler. Geldiler ve gördüler ki burası büyük şirket değilmiş. Bunlar adaletten uzakmış, elektriğimizi kestiler. Belediye başkanından gelen elektriği kestiler. Bunlar yani İsdemir yönetimi sadece  çalışanlarıyla değil Payas ve Karayılan belediye başkanlarıyla da kavgalıdır” diye konuştu.

Sorun, sadece ücret değil!

Genel Başkan Gül’ün sözleri sık sık “işçi sendika omuz omuza. Yönetim İstifa” sloganlarıyla kesilirken, coşkulu kalabalık ellerindeki Türk bayrakları ve Çelik-İş flamaları, alkış ve ıslıkla greve coşku kattılar. Genel Başkan Gül sözlerinin devamında işyerinde baskı uygulandığını, sorgu odaları kurulduğunu ifade ederek “Bu grev ekonomik olduğu kadar onurumuz,  gururumuz ve şerefimiz için sürecektir. Elbet şeref ve onur şerefi ve onuru olanlar için değerlidir. Şerefi olmayan için şerefin bir değeri yoktur.  Bu grev ekonomik anlamda önemli olduğu kadar, iş güvencesi anlamında da önemlidir. Bugünkü genel müdür ve üst düzey haricindeki herkes işten çıkartılma korkusu yaşıyor. Mesele sadece para meselesi değil. İş Güvencesi verilmediği sürece TİS’i imzalamayacağız. Bakın hepiniz yönetim istifa diye bağırıyorsunuz. Basın vasıtasıyla inşallah Genel Müdür istifa sloganlarını OYAK üst yönetimi duyar. Bu grevin müsebbibi İsdemir Genel Müdürlüğü makamıdır.  Biz 6356 Sayılı kaunun 58. Maddesi gereği greve gidiyoruz. Bunu engellemeye kalkanlar ve maddeleri çiğneyenler var. Bu ülkenin Cumhuriyet Savcılarına suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.

Tehditlere asla pabuç bırakmayacağız

Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Gül konuşmasının devamında ise “Merhum liderimiz Metin Türker 89 grevinde ‘Buranın bir cıvatasına zarar veren bizden değil’ demişti. Biz de ondan aldığımız terbiye ve nasihat gereği bunun gereğini yerine getireceğiz ve sorumlulukla görevlerimizi yerine getireceğiz. Grev nedeniyle her gün burada, İskenderun’da, Karayılan’da, Payas’ta olacağız ve yönetimi protesto edeceğiz. Korkakların dikeceği bir zafer anıtı olamaz. Korkaklar sadece korkularıyla yaşarlar. Burada ‘Formen’ sözcüğünü dayatmakla Bulgaristan’daki Ahmet’in,  Mehmet’în,  Ahmetov, Mehmetov olarak anılması gibi burayı da Bulgar Belene kampına çevirmek istiyorlar. Cesaret taklit edilemeyecek tek duygudur. Biz fare yürekli değil aslan yürekliyiz. Ey yönetim görün ve bilin ki sizin tehditlerinize asla pabuç bırakmayacağız. Bizim işçimize, profesör, doktor, hakim, savcı maaşı alıyor diyen genel müdür sana soruyorum. Sen ne kadar maaş alıyorsun? Bu yıl içinde işçinin ne kadar kar payını aldın? Basını da göreve çağırıyorum. Banka kayıtları incelensin kim ne kadar kar payı aldı bunlar gün yüzüne çıksın.

Arkamızda  Hak-İş var

Büyük bir mücadele başlattık. İş barışı ve huzur için sonuna kadar varız. İşverenin posta başına önerdiği yüzde 30’luk zamlar artık bizim taban rakamlarımızdır. Hak-İş  Konfederasyonu Genel Başkanımız Mahmut Arslan bugün sizlerle olmak istedi. Ben de genel başkanım biz greve başlatalım siz daha sonra gelirsiniz dedik. Sizlere selam ve sevgileri var hepinizin sonuna kadar yanınızda olduğunu ifade ediyor. Görüldüğü üzere bizim arkamızda belediye başkanlarımız, Hatay var, Hak-İş var. Şimdi toplanma yerlerine çekileceğiz. İşverenin hiçbir çağrısına, tamimine kulak vermeyeceğiz. Grev gözcülerimiz üretim ve satış departmanlarını izleyip, gözleyecektir. Baskılar, işten atmalar ve istediğimiz ücret alınıncaya kadar bu grev sürecektir. 15 Temmuz İsdemir grevi bölgemize, ülkemize hayırlar ve uğurlar getirsin diyor ve şimdilik hoşça kalın diyorum” şeklinde konuştu. İsdemir İşçisi grev konuşmasının ardından davul zurna eşliğinde yine coşkuyla İsmail Akçakmak Kapısı’ndan ayrıldı.