Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

19 MAYISI HİSSEDEMEYEN GENÇLER

His,  Duygu, Duyu Sezgi,

His,  Duygu, Duyu Sezgi, sezme İnsanın yaşadığı en anlamlı olgu olsa gerek..

Hislerimiz, yaşamlarımız ve deneyimlerimiz boyunca hepimizin içinde var olan bir bilgi biçimidir. Çoğu insan bu duyguya sıkıca güvenir ve onu önemli kararlar almak için de kullanır..

Tıpkı,19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı yaklaştığında bir iki ay öncesinden biz gençleri heyecandıran  hisler gibi…

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanırdı..

O kutlu gün için yaklaşık bir aylık bir çalışmalar yapılırdı.

Gençlerin eğlenerek ama bir o kadar da ciddiyetle yaptığı bu çalışmaların meyvesinin alındığı gündür aslında 19 Mayıs.

Çalışmalara katılabilmek için biz gençlerinse bir çok bahanesi vardı elbette.

Hepimiz o çalışmalara katılmak okulda kalmamak için can atar haldeydik.

Bir ay boyunca verdiğimiz emeklerin karşılığı ise büyük bir manevi tatmin olarak bizlere dönerdi.

Törenlerde yapılan yürüyüşlerde attığımız  adımların güçlü sesleri, bu kutlu günün anlam ve önemini bizlere çok ama çok daha iyi hissettiriyordu.

Verilen emek ve protokolün önünde yaptığımız gururlu yürüyüş hayatımızda unutamayacağımız anlar arasında mutlaka yerini almıştır.

Ama, artık Günümüzde 19 Mayıs ve 23 Nisan gibi çocuklara ve gençlere armağan edilen milli bayramlar eskisi kadar coşkulu kutlanmıyor.

Uzun bir ara verilmesi bir heyecan kaybına ve bir jenerasyonun kaybına neden olmuş mudur, Sosyologların incelemesi gerek..

19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler devlet erkanının kutladığı protokollerden ibaret bayramlara dönüştüğünü görmek bu bayramları kutlayan biz gençleri fazlasıyla üzmektedir.

Günümüzde bu milli bayramlar için görkemli diye adlandırabileceğimiz gösteriler, kutlamalar dahi  yapılsa,  eski bayramlardaki heyecan ve coşkuyu hisseden bizleri alıp bir yerlere maziye asla götürmeyecektir.

Asıl üzücü olan bir milletin kaderinin tayin edildiği, yeniden şekillendiği ve geleceğe miras bırakılan bu önemli günlerin giderek sosyal medyada birer hazır paylaşımlarla hatırlanır hale gelmesidir.

Gençliğin sosyal medyadaki hazır paylaşımları tekrar tekrar paylaşarak bu günü önemsediğini hissettiğini sanması ise geleceğimiz için büyük şüphe uyandırmaktadır.

Çünkü gençlik geleceğin habercisidir.

Gençlere kendi emekleri ve alınlarının teriyle hazırlanan 19 Mayıs programları, kutlamaları yapılmadığı sürece ne heyecandan bahsedebiliriz  nede özgüvenden.

İçi boş paylaşımlar yerine, tarihini ve geçmişini bilen nesillerin sade ama heyecanlı yapılan gösterileri yürüyüşleri özledik mi(?) özledik doğrusu…

Kurtuluş Savaşının reçetesinin yazıldığı ve hasta adamın tedaviye başlanıldığı bugün kutlu olsun.

İstiklal mücadelesinin başladığı SAMSUN’A ilk çıkış ve Anadolu’nun Kuvayi Milli Ruhu ile direnişe geçmesi, Hasan Tahsinleri, Arhavi’li İsmail’leri, Kara Fatma’ları ve daha nicelerini…Unutmayacağız…

Bizlere armağan edilen Cumhuriyetin hem kıymetini bilmek hem de o cumhuriyeti ilelebet korumak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz..

“Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez.” 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mız kutlu olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşları ve kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun.

Konuk Yazar Nazım Ölmez kimdir.

25 Eylül 1996 Karabük’te doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Safranbolu’ da tamamlamıştır. Safranbolu Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe ve Finansman bölümü mezunudur. Hali hazırda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde Gazetecilik bölümünde okumaktadır.

Web Tasarım & SEO: Best4SEO