Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

24’e ÜÇ DAKİKA

Acele etsek işe yarar

Acele etsek işe yarar mıydı ? Yarar mıydı,yaramaz mıydı, az koşar gibi yapıp yok yok işe yaramıyor hissine kapılıyor , biraz bırakıyor ,sonra belki yetişiriz deyip yine yürüme yarışındakiler  gibi  (postacılar arasında  yapılırdı ) az daha topukluyor, saate bakıp yine boşluyorduk.

Abidinpaşa dolmuşundan indik, Siteler dolmuşuna bineceğiz olay bu. Yer Ankara. Yıl 1985.

O yıllarda saat 24’den sonra yolcu tarifesi %50 zamlanırdı. Saat 24’e yaklaşmıştı ,acelemiz bundandı . Acelemizin işe yaramayacağı neredeyse  kesinleşti . Avucumuzda zamlı ödeyeceğimiz kuruşlar , Ankara’nın en kalabalık dolmuş filosunu oluşturan efsanevi  Siteler Magırusuna adım attık.

Magırus dolmuşlar , dizel motorunun hırlayışından tanırım.

 Yaz mevsimi okullar tatil ben de lisedeyim. Dolmuş durağı  mekanı Ankara Ulus Bentderesi caddesi.

Hava kararınca nasıl bir kalabalık akardı burada, araçların farları, kaset satan işportacılardan yükselen sesler, klaksonlar. Bazen  bizim 100.yılda o ana caddede dolaşırken aklıma Bentderesi gelir.

Bentderesi  pek tekin bir yer olarak  anımsanmaz  ama sonraki  yıllarda  yüzlerce defa oralarda bulunmama rağmen tek bir kavgaya bile denk gelmedim.

Bıyık altı gülenlere not : Ankara’nın en büyük dolmuş durağı Ulus-Bentderesi caddesindedir (Resim 1).

Resim 1: Bentderesi caddesi Dolmuş durağı (Eskilerden)

Dolmuştayız, geceye doğruyuz , orta kapıya yakınım,muavinle dizlerim teğet.  

Bu arada iki  kişiyiz biz,yanımdaki yurttaş  enişte olur, tüccardır, dükkanı kapattık, eve gidiyoruz. Siteler dolmuşları  öyle bizim  200 evler dolmuşu gibi iki saat dolsun diye beklemezsin, hemen dolar 1 dakika sürer sürmez.

Hemen de  doldu  zaten, şöför geldi, gırrr  çalıştırdı  yola çıktık. Zamlı tarifeye göre eleman parayı hazırladı, verecez. Muavin ayakta  ,kıçını  kapıya dayadı. Sahne bu.  

 Dolmuş dizel bir Magırus.Ankara dolmuşları  böyledir hep. Bizim Safranbolu dolmuşları gibi. Zaten  bi duyduğuma göre Ankara’nın  eskiyen dolmuşlarını alanlar oluyor buralardan. Modeli eskiyen Ankara dolmuşu, bizim yeni modelimiz oluyo . 

  Magırus şöförü  marşa basar.Az bir hareket eder, tekerlek en fazla 2 defa etrafında döner, 1 saniyede  3.vitese geçer. Bu farzdır. Şak,şak, şak.

 alışa  çalışa boynu eğrilmiş, yorulmuş, uyku basmış dolmuş ekibi  muavine  zamlı zamlı ücretlerini teslim etti, yalnız birinden eksik gelmiş olmalı ki  muavin , o yolcudan “ bu eksik “ diyerek  zamlı geri kalanı da talep etti. 

 Adam türkücü Ramazan Çelik’e benzeyen biri.

Arka dörtlüde soldan 3. sıra. “ Saat 24  olmadı kardeşim “ dedi.

Kolundaki saati göstererek “saat” dedi  “24’e 3 dakika var”. Bu sırada  elinin işaret ve orta parmağıyla saatin camına  hafifçe  vuruyordu.

İddiasının ne kadar  güçlü olduğunun bir kanıtıdır  bu. Siz de bir gün konu zaman olduğunda ve kanıt göstermek isterseniz  bir yardımcı eylem olarak  saatin camına hafifçe vurun. Ardışık vuruşlar. Saniyede 3-4 defa. 10 olunca bırakırsınız. 

 Muavin “ isteseydik 3 dakika daha bekleyip”çıkardık “ diyerek  yanıtladı ama  arka dörtlü soldan 3.sıradaki  uzunca boylu bıyıklı yurttaş son derece kendinden emin itirazını sürdürdü.

Saat 24 olmamıştı ve  dolmuşçuya zamlı tarife ödemeyecekti. 

Tartışma uzadı haliyle, bir sonraki  tartışıcı  da mecburen şoför oldu. Topa girdi.Seslerin şiddeti arttı, dolmuş içinden cılız müdahaleler  tartışmanın sonlanmasını başaramadı. 

 Şoför tabi aracın en başında olduğu için sık sık kafayı  geriye çevirip söylendiğinden sağlamcı yolcular rahatsız oldular, “kaza yapacaksın” diye  anonim sözler işitildi  içeriden,şoför de  aracı bir benzin  istasyonuna  çekti.

Silahlar çekilmişti. Artık biz de indik. Arka dörtlü soldan 3.sıra da indi. 

Şoför U çizip ön taraftan dönerek orta kapı civarında buluştular. Birkaç cümle itişme sonrası  nihayet devreye  enişte girdi, enişte boksördü, bir sağa bir sola birkaç çift sert laf etti. 

Bir sağa  bir sola   yazınca vurdu  sandınız  ama  öyle değil, bir sağa  bir sola  konuştu sadece.

Rakipler hızla diye  sakinleşti. Canlarına minnetmiş, özellikle şoförün. 

 Bir video dolanır sosyal medyada  : Sürgülü bir kapının iki yanında 2şerden 4 köpek birbirlerine öyle havlıyorlar ki sanarsın birbirlerini boğacaklar.Sonra biri kapıyı az az açtı , köpekler geriye dönüp gitti. Döğüşmediler. Böyle. Bağrıştı bizimkiler,sonra geri döndüler.

Tekrar içeri girdik. Saat gecikiyordu. Herkes bir an önce uykuya başlamanın hayalindeydi. Zamlı tarife tartışması bir miktar daha devam ettiyse de artık sonlandı. 

 Ancak şöför  rakibine müthiş bir  yumruk attı.Yumruk dediysem ,hani şu 1 kuruşluk  dava açmaya benzeyen, ya da Avrupa’da  düellolarda  boş  eldivenle  rakibe tokat atmak   gibi. 

Şöför  arka sıra soldan 3.sıradaki muterizden ® hiç para alma dedi muavine… Normal tarifeden almayı da reddetti. Şöför nakavt etmiş gibiydi. Gecenin o saatinde  arka dörtlü soldan 3.sıraya beklenmedik ağır bir darbe. 

Adam şaşırmıştı, utanmıştı. O yıllarda insanlar  utanırdı. Allah utandırmasın  diye  bir dua pek yapılmazdı.

 Arka sıra soldan 3.sıradaki adam  bizden  önce indi.

“İnecek var”dedi. 

Ankara da dolmuşlarda o zamanlar  öyle söylenirdi çoğunlukla.

Kısa ve etkili.

Zamsız normal ücretini almayan şoföre  utanan adam   inerayak  mükemmel bir   karşılık verdi.

Ücretini,  dolmuşun  tavan döşemesinde yırtık bir aralık görmüş, oraya sokuşturdu. 

Kim bilir ilk bindiğinde görmüş o yırtığı ve senaryoyu ta o zaman yazmıştı. 

Kim bilir.

 Resim2 : Dolmuş tavanı (Yırtılabilir)

 O gece müsabaka 1-1 bitti. Golcüleri alkışladık, içimizden.

yazarın tüm hakları saklıdır. Lütfen kaynak göstermeden alıntı /yayın yapmayınız @karabukgundem

Web Tasarım & SEO: Best4SEO