Karabük tarihinde bir ilk ve hatta ülke tarihinde de bir ilk..
8 Kasım 1994 de bir kent hayatı durdurdu.
Sadece haklarını arıyordu.
Çocuklar okula gitmedi…
Esnaf kepenk kapattı bayraklarını astı..
Doktorlar, Avukatlar, İş insanları, Çalışanlar velhasıl çoluk çocuk tüm mahalle kent merkezine indi.
Tek ses vardı.
Fabrikalarımızı kapattırmayız.
Karabükspor süper ligde ki her maçına ” Fabrikaları kapatamazsınız” pankartı ile çıkıyor maçtan öte bu pankart gündem oluyordu.
Ekonomi yazarları TDÇİ rinin nasıl zarara uğratıldığını yazıyordu.
Karabük işin aslını biliyordu ama dönem Başbakanı Tansu Hanım ” Ya kapanacak ya kapanacak” diyordu.
Kentin TSO dönem başkanı Kamil Güleç, İş adamı Mutullah Yolbulan, Çelik iş Sendikasının önde gelen isimleri Metin Türker ve arkadaşları sık sık Karabük’te ki STK başkanlarının da katıldığı toplantılar yapıyorlardı.
Karabük sesini ANKARA’YA duyurmak için 8 Kasım da hayatı durdurdu.
O ses duyuldu.
Basit değildi bir kent sesini demokratik eylemleri ile duyurdu.
Dikkate aldırdı.
TDÇİ Kapatılamadı.
Bir kent omuz omuza verdi.
FABRİKALAR KAPATILAMADI…
Sonra bedelini de ödedi tabi.
Acı tatlı.
Ama KARDEMİR bugünlere geldi.
Kar eden, milli kaynaklardan milli eserler üreten…
8 Kasım bu kent için çok önemli…