Karabük’te üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Hasbi Ünal 24 Haziran’da yapılan Genel seçimler öncesi AK Parti’den Karabük Milletvekili aday adaylığı başvuru belgesini yoğun kalabalık eşliğinde dönemin İl Başkanı Altınöz’e teslim etmiş, ancak aday olamamıştı. Geçen zaman içinde sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğünde geçici işçi olarak başlayan Ünal’ın aynı kuruma Müdür olarak atanması çeşitli söylentilere ve tepkilere neden oldu.
AK Parti kurucularından ve Eflani Gazetesi imtiyaz sahibi Nevzat Akgün’ün gündeme taşıdığı atama için ” Kısa bir süre evvel işe başlayan bir kişi nasıl oluyor da müdür olarak atanabiliyor nerede kaldı Liyakat nerede kaldı tecrübe.. Bu tür uygulamalar iktidar partisini yıpratacaktır. İlçe ve il yöneticilerin ve milletvekillerinin biraz daha duyarlı olmalarını tavsiye ederiz..” şeklinde ki sosyal medya paylaşımı dikkatleri çekmişti. Ardından muhalefet partisi CHP den sert ve uyarıcı 2.biraçıklama geldi.
Konu ile ilgili olarak CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz yazılı bir açıklama yaparak; ” Türkiye’de işsizliğin arttığı, gençlerin iş bulma umudunu yitirdiği bu dönemde, kamu kurumlarına yapılan atamalarda adaletin ve liyakatin en temel kriterler olması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerine yer verdi..
İşte CHP İlçe Başkanlığından yapılan o açıklama;
“Ülkemizin bugün karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, işsizliktir. Her geçen gün daha fazla insan, geçim sıkıntısı çekmekte ve geleceğe dair umutlarını yitirmektedir. Türkiye’de işsizlik oranları, toplumsal barış ve refahımızı tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Böyle bir ortamda, kamu görevlendirmelerinin liyakat ve adalet çerçevesinde yapılması her zamankinden daha büyük bir önem taşımaktadır.
Bugün, Karabük’te tanık olduğumuz bir atama, adaletin ve hakkaniyetin ne denli sarsıldığını gözler önüne sermektedir. 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerinde AK Parti’den Aday Adayı olan Hasbi Ünal’ın, KPSS puanı olmaksızın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü olarak atanması, sadece hak duygusunu değil, iş arayan binlerce gencin umutlarını da derinden yaralamaktadır. Ülkemizde gençler, her geçen gün daha zor şartlarda iş bulma mücadelesi verirken, böylesi haksız atamalar, toplumsal adalet duygumuzu zedelemekte ve işsizliğe karşı verilen mücadeleyi sekteye uğratmaktadır.
Adalet, hak edene hakkını vermekle başlar. Eğer bir toplumda hak eden değil de, siyasi bağlantılarla bir yerlere gelmek mümkün hale gelirse, o toplumda adalet duygusu derinden sarsılır ve toplumsal güven zedelenir. Türkiye’de işsizliğin arttığı, gençlerin iş bulma umudunu yitirdiği bu dönemde, kamu kurumlarına yapılan atamalarda adaletin ve liyakatin en temel kriterler olması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Bu bağlamda, halkımızın vicdanı sızlatan bu tür haksız uygulamalara karşı duyarlı olması, sesini yükseltmesi ve adaletin tecelli etmesi için birlikte mücadele etmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki, işsizliğin pençesinde kıvranan bir toplumda, adaletin yerini bulması, hepimizin refahı için en büyük güvencedir.
Adaletin ve hakkın yerini bulduğu, işsizliğin azaldığı, gençlerimizin umutla geleceğe bakabildiği bir Türkiye için, hep birlikte sesimizi devletin en üstüne duyuracağız.”