Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“YANLIŞLARA DUR DEMELİ VE SORGULAMALI”

  1937 yılında Demir

 

IMG_0815 (2)
1937 yılında Demir Çelik Fabrikalarının temellerini atarak bu kenti yaratanları minnet ve şükranla anıyoruz.

O yılların tüm imkânsızlıklarına rağmen sadece bir fabrikanın değil, bir kentin temellerini attılar.

 

Yerleşimiyle örnek bir kent yarattılar. İnsana verilen değerde örnek oldular. Evet, bu yüzden o yıllarda tüm bunları başaran, destek veren ve sahiplenen herkesi şükranla anmak gerekiyor.

 

Bugüne baktığımızda ise o yıllardaki başarıyı göremiyoruz. Geçmiş yıllara göre çok daha fazla imkan var, teknoloji çok büyük gelişimler gösterdi, idareci sayısı oldukça arttı ama kentimiz adına sonuca bakıyoruz: hüsran.

 

Tabi bu karamsarlık değil. Zamanında düşünülmeden ve iyi planlamadan yapılan işler bugün kentimize zaman kaybettiriyor.
Bunlar neler dersek; Karayolu ve demiryolundan uzağa yapılan Organize Sanayi Bölgesi.

Köyle içiçe ve ulaşım sorunu olan bir sanayi bölgesi kente ne kadar katkı sağlayabilir?

Olimpik yüzme havuzu olarak yıllar önce başlayan ama bir türlü tamamlanamayan yatırım.

Üstelik etüt çalışmaları sırasında gereken denetimler yapılmadığı için boşa harcanan para.

Bir diğer yanda Karabük Stadyumu var.

Yenilenmesindeki çaba ve özveriye rağmen teneke tribün için “burada bir yanlış var” diyenlerin hiç dikkate alınmadığı süreçlerde “biz yaptık doğrudur“ mantığıyla hareket edilirken, şimdi UEFA “maratonun üst katına seyirci alamazsınız” deyince hayretler içinde kalıyor.

Karabük Öğretmenevi de bu yatırımlara en iyi örneklerden biri. Bina yapılıp tamamlandıktan Karabük’ün deprem kuşağında oluşu akıllara geliyor her nedense ve yeni binaya güçlendirme yapılması gerektiğine karar veriliyor.

Bunlar gerçekten ilimiz adına tirajı komik işler.
Bir yerlerde ciddi hatalar yapılıyor.

Bu sırada kimse eleştirileri dikkate almıyor. Karabük’te yaşayan insanlar kentimizin ihtiyaçlarını her dönem siyasetçilerden istedik, bunları bir şekilde ifade ettik. Onlarda ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.

 

Ama birileri oturduğu yerden hata üstüne hata yapıyor.

Denetlenmediği için ya da bu hatalar görmezden gelindiği için de iş işten geçiyor.

Örneklerden ders çıkaralım. Artık bu hataların olmaması için gereken denetimleri yapalım.

Hataları sorgulayalım. Oldu bittilere son verelim.

 

Bu kent bizim bizden sonrakilere emanetimiz olacak, bunun sorumluluğunu hepimizin hissetmesi gerekiyor.

 

Nasıl 1937’lerde yaşayan insanlarımız titizlikle geleceği planladılarsa, nasıl bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirdilerse bizler de bugün aynı şekilde davranmalıyız.

 

Yokluk içinde bolluk yaratan, Türkiye’yi imar eden atalarımızın kemiklerini sızlatmadan.