Gençliğin Umudu ve Umutsuzluğu: Türkiye’nin İstihdam Gerçeği

Geçmişten bugüne değişen politikalar ve politikacıların gençlere verdiği değer her geçen gün daha çok sorgulanıyor.

Bugün Türkiye’de genç işsizlik oranı %10’u geçmiş durumda, ama bu gençlerden çaba bekleniyor.

Peki, bu çabayı gösterebilecekleri bir alan var mı?

Ne yazık ki yok.

Üniversite eğitimi alarak geleceğini şekillendirmek isteyen gençler, mezun olduktan sonra iş bulamama kaygısıyla karamsarlığa sürükleniyor.

Bu karamsarlığın sorumlusu kim? Bölüm tercihinde bile “Bu bölümde iş yok,” deniyor. Ama neden iş yok?

Ülkede istihdam oranının bu kadar düşük olmasının sebebi ne? Sorular basit ama cevaplar karmaşık.

Bugün, ilkokul çağındaki çocukların bile hayallerinin değiştiği bir dönemi yaşıyoruz. Atatürk’ün kurduğu Türkiye’yi ne yaşayabiliyor ne de yaşatabiliyoruz. Ülkemiz, diplomalı işsizler ordusuna dönüşmüş durumda. Yüksek iş gücü arzına rağmen, düşük iş gücü talebi arasına sıkışmış bir Türkiye gerçeğiyle yüzleşiyoruz. İşsiz kalan vatandaşlar için ödenekler var, evet, ama bu ödenek asgari ücretin yarısı kadar. Bu ücretle nasıl geçinilecek?

İşte, cevabı olmayan bir diğer soru.

İstihdam politikaları üzerine ciddi çalışmalar yapılması gerektiği aşikâr. Ama bu çalışmalar yalnızca kağıt üzerinde kalıyor ve her yeni yıl, bir önceki yıldan daha zor bir hale geliyor.

Enflasyon düzeltmeleri adı altında yapılan harcama kesintileri işsizliği daha da artırıyor.

Vergi oranlarının yüksekliği değil, işverenlerin çalışana vereceği maaşın düşük olması temel bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Vatandaşlık verilen yabancı uyruklu bireyler rahatça iş bulabiliyorken, Türk gençleri ülkelerinden göç etmeyi hayal ediyor.

Oysaki Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi Türk gençlerine emanet etmemiş miydi? Emanet ettiği gençler, işsizlik nedeniyle hayallerini bile başka topraklara taşımak istiyor.

Genç işsizliği, ülkenin geleceğini karartıyor.

Bu noktada, devletin etkin politikalarla bu duruma çözüm üretmesi şart.

Çünkü gençlik bir ülkenin geleceğidir.

Gençlerine sahip çıkamayan bir ülke, geleceğine de sahip çıkamaz. Güzel günler görmek istiyorsak, gençlerimizin umudunu yeşertmeli ve onlara hak ettikleri değeri vermeliyiz.

Unutmayalım ki, Türkiye’nin geleceği, gençliğin umudunda gizlidir…..