KARABÜK’ÜN İL OLUŞUNUN 20.YILINI YİNE İLK KEZ
ONLAR HATIRLADI.
BİR ÇOK STK, VE KURUM YİNE BU SENEDE ES GEÇTİĞİ ÖNEMLİ BİR GÜNÜ HATIRLAYAN BİR ONLAR OLDU. KOCA KENT DEĞERLERİNDEN BİR BİR KAYBEDERKEN KUTLANAMAYAN 3 NİSANLAR, KUTLANAMAYAN BİR ÇOK BAŞARILAR, KARABÜK’ÜN HER GEÇEN GÜN DAHA KOZMOPOLİT BİR KENT OLMASINA NEDEN OLUYOR…İŞTE İKTİSADİ KALKINMA VAKFI BAŞKANI HÜSEYİN ERER’İN KARABÜK’ÜN İL OLUŞU İLE İLGİLİ KUTLAMA MESAJI ..
Sayın Basın Mensupları,
Öncelikle, Cumhuriyet Kenti Karabük’ümüzün il oluşunun 20. yılını kutlar, her geçen gün biraz daha büyüyen, gelişen, geleceği aydınlık, çağdaş bir kentin insanları olarak tüm hemşehrilerimize sağlık, mutluluk, huzur ve refah içerisinde nice yıllar dilerim.
Karabük’ün adı, ilk kez 1932 yılında Devlet Demiryolları haritasında bir tren istasyonu olarak resmi kayıtlara geçmiştir.“Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği sanayileşme hedefi doğrultusunda, 3 Nisan 1937 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temeli atılmıştır.
Daha önce 13 haneli bir köy altı yerleşim birimi olan Karabük’ün 1937’den günümüze kadar uzanan gelişimi, cumhuriyet tarihinin her döneminin izlerini taşır. 25 Haziran 1939’da belediye teşkilatına kavuşan, 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan, 3 Mart 1953’te Zonguldak iline bağlı bir ilçe haline gelen Karabük, 6 Haziran 1995 tarihinde Türkiye’nin 78. ili olmuştur.1950’li yıllarda serbest girişimin teşvik edilmesiyle, kütük demirden inşaat demiri üreten özel haddehaneler de kent ekonomisindeki yerini almıştır. Karabük, 1963-1970 yılları arasında en zengin günlerini yaşamış ve bu dönemde büyük bir hızla büyümüştür.
1980’li yıllardan sonra, hükümetlerin özellikle liberal ağırlıklı ekonomik politikalar izlemeleri sonucunda, ekonomisini sadece demir ve çelik üretimine bağlayan kentte, tek bir sektöre bağlılık sorun yaratmaya başlamıştır. 1989 yılında yaşanan 137 günlük işçi grevinden sonra sürekli kriz içine sürüklenen Demir Çelik Fabrikası, 1995 yılında üyelerinin büyük çoğunluğunu işçilerin oluşturduğu Kardemir A.Ş.’ye devredilerek özelleştirilmiştir. Bu özelleştirilme biçimi, ilk defa özelleştirme tarihine, “Karabük biçimi özelleştirme” şeklinde geçmiştir.
Karabük ili; sanayi, ticaret ve orman ürünleri bakımından yöre ve ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, UNESCO tarafından dünya kültür miras listesine alınan, Türk kent kültürünün eşsiz örneklerini bir bütün halinde günümüze kadar taşıyan, açık hava müzesi konumundaki Safranbolu, geçmiş dönem medeniyetlerinin önemli yerleşim merkezlerini bünyesinde barındırmıştır. Eflâni ve Eskipazar ilçeleri medeniyetlerden günümüze önemli tarihi kalıntılar taşıyan yerleşim birimleridir.
Tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, eşsiz doğal güzelliklere de sahip olan Karabük; Yenice ilçesindeki yağmur ormanları ve açık hava ağaç müzesi, Ovacık ilçesinde ağırlıklı olmak üzere ilin geneline yayılmış yaylaları, mağaraları, kanyonları, doğal göl ve göletleri ile turizmde fazla tanınmamış farklı bir yurt köşesidir.
Karabük ekonomisi imalat sanayisine bağlı olarak gelişmiştir. Ormancılık, hayvancılık ve tarım bunu izlemektedir. Bu kapsamda, üretici örgütlenmelerinin güçlendirilmesi, toprak ve su kaynaklarının etkin kullanımı ve tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması öncelikli bölgesel kalkınma hedefleri arasında yer almalıdır.
Demir Çelik Sanayii, farklı ölçekli haddehane ve dökümhaneler, önemli sayılabilecek mermer rezervleri, gıda, kimya, orman ürünleri alanlarında faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler, 1995 yılında Demir Çelik Fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra gelişme gösteren tekstil sektörü, ilimizde sanayi sektörünü oluşturmakta ve istihdamı sağlamaktadır.
Bu bağlamda, gelişmiş sanayi kültürü, coğrafi konum ve ana pazarlara yakınlık, demir çelik devi Kardemir’in sunduğu hammadde olanakları, 30 ayrı özel sektör demir çelik fabrikası ve tekstilin devleriyle komşu olma olanağı, mesleki ve teknik eğitim düzeyi yüksek nitelikli işgücü, 2000 yılında hizmete giren Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapısı tamamlanmış arsa tahsisleri, kalkınmada öncelikli yöre teşvikleri, KOBİ’lere finansal destek ve yardım olanakları, yeterli iletişim ve enerji altyapısı, turizm olanakları, zengin doğal kaynaklar, % 69 ormanlık alan ve orman endüstrisi yatırım olanakları (1 milyon metreküp orman ürünü), tarımsal olanaklar (Karadeniz iklimi, akarsular, organik tarım alanları) ve bölgesel kalkınma proje olanakları gibi, “altın fırsatlar” diye nitelendirebileceğimiz yatırım olanakları sunan bir sanayi kentidir Karabük.
Bu arada, cevher, konteyner, akaryakıt gibi çeşitli yük gemilerine hizmet verecek Filyos Limanı’nın imar planı onaylanmış, kara ve denizde yer alan 750 hektarlık alan Ulaştırma Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Türkiye’nin en önemli 5 yatırımından biri olacak Filyos Limanı’nın altyapı yapım işi ihalesi, 2014 yılı Mart ayında yapılmış olup en düşük teklifi 472 milyon 512 bin 96,38 lira ile Nas İnşaat, YSE İnşaat ve Detaş İnşaat’ın oluşturduğu konsorsiyum vermiştir. Filyos Limanı tamamlandığında Karadeniz’in en önemli aktarma limanlarından biri olacaktır. Çevresinde endüstri alanı da oluşturulacak, enerjiden ağır sanayiye, imalat sanayisine, lojistik alanlarını da kapsayan endüstri ve liman projesi olması öngörülen Filyos Limanının altyapı çalışmalarının 2017’de bitirilmesi hedeflenmektedir. Filyos Liman projesi açısından büyük önem taşıyan, yaklaşık 300 milyon euroluk yatırım maliyeti olan Ankara-Çankırı-Karabük-Zonguldak arasındaki Karabük-Irmak demiryolu hattının rehabilitasyonu devam etmektedir.
Bu vesileyle, Karabük’ümüzün il oluşunun 20. yıldönümünü tekrar kutlar, tüm hemşehrilerimize sevgi ve saygılarımı sunarım.
Hüseyin ERER
Karabük
İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı