Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

BES BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

BES İl Temsilcisi Yüksel

bes(1)

BES İl Temsilcisi Yüksel ARSLAN  Asgari Ücret 1900 Tl Olmalıdır” diyerek basın açıklaması yaptı ve şöyle dedi ;

                                                                                                         

TBMM’de 2016 yılının ilk üç ayını kapsayacak geçici bütçe ile ilgili görüşmeler yarın itibariyle

başlayacaktır. Gerek 64. Davutoğlu hükümetinin, gerekse de önceki dönem AKP hükümetinin

Orta Vadeli Programında ortaya konulan yaklaşımların emekçileri hedef aldığı ortadadır.

Yarın başlayacak bütçe görüşmelerinde taleplerimize dikkat çekmek için büro emekçileri

olarak bugün ülke genelinde alanlardayız.

7 Haziran genel seçimlerinde ortaya çıkan halk iradesini hiçe sayarak, 1 Kasım’da ülkemizi

erken seçime götüren AKP’nin, bu dönemde ortaya koyduğu politikalar ülkemizi hızla bir

felakete sürüklemektedir. Toplumda yaratılan kutuplaştırma siyaseti, ayrımcılık, hukuksuzluk

ve ülkemizde ve bölgede ortaya konulan savaş siyaseti iktidar için her yol mubah anlayışının

bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Toplum AKP’li olanlar ve olmayanlar şeklinde ikiye

bölünmüş olup maalesef kutuplaştırma siyasetinde ısrarcılık devam etmektedir.

2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme süreci iki seçim arasına sıkıştırılarak

oldubittiye getirilmiş, o dönem milletvekili bile olmayan Çalışma Bakanı ile Memur‐Sen

arasında oynanan bir tiyatro ile sonlandırılarak, kamu emekçilerine müjde olarak kamuoyuna

servis edilmiştir.

AKP Hükümetinin TBMM’nden almış olduğu yetki kanunu ile bir gecede çıkarmış olduğu

Kanun Hükmünde Kararnamelerle 2012 yılından itibaren kesilen yan ödemeler kamu

emekçilerinin kişi başı ortalama 800‐1000 TL arasında kaybına neden olmuştur.

Yoksulluk sınırının 4000 TL, açlık sınırının 1500 TL olduğu bir ortamda 2014 ve 2015 yılları için

yine aynı zihniyet tarafından kamu emekçilerine müjde olarak sunulan “satış sözleşmesi”

2014 yılı enflasyon farkını da gasp edecek bir biçimde hayata geçirilmiştir. Geçmişten gelen

kayıplara ek olarak iki yıllık yapılan zamlar, ikinci vergi dilimi uygulaması dolayısıyla kesilen

vergileri bile karşılamaktan uzaktır.

Gelinen noktada yan ödemelerin kaldırılması ve düşük zamlar nedeniyle ortalama kamu

emekçisi maaşı 2000‐2500 bandına oturmuş bulunmaktadır. Bu koşullarda yapılan 2016‐

2017 satış sözleşmesi, %6+5 zamma rağmen tarihi başarı olarak sunulmaktadır. Eğer ortada

bir başarı varsa o da yandaş Memur‐Sen’in misyonuna uygun olarak AKP Hükümetini

kurtarmak adına kamu emekçilerine ihanetinin başarısıdır.

Bugün kamu emekçileri eskiye oranla iki kat yoksullaştırılmaktadır. Bir yandan alım gücü

düşerken bir yandan da harcama kalemleri artmaktadır. Kamu emekçileri artık attığı her

adımda para ödemek zorunda kalmaktadır. Eğitime, sağlığa, ulaşıma, kreşe elektrik ve suya

ödenen paralar kamu emekçilerini geçinemez duruma getirmiştir. Durum böyleyken yine

yandaş Memur‐Sen’in de onayı ile Hükümet ayak oyunlarıyla enflasyon farkını en aza

düşürmenin hesabını yapmaktadır.

Ekonomik anlamda cendere içine hapsedilen kamu emekçileri toplumda itibarsızlaştırılarak

şimdi de güvencesiz bırakılmak isteniyor. Öteden beri genelde emek alanını özelde ise kamu

istihdamını güvencesiz ve esnek çalıştırma sistemine kavuşturmayı hedefleyen Hükümet, 1

Kasım seçimleri sonrasında 657 Sayılı Yasa değişikliği konusundaki kararlılığını her fırsatta

ortaya koymaktadır.

Fiili olarak attığı adımlarla taşeron sistemini yaygınlaştıran, stajyer emeğinin önünü açan,

turnike ve kamera sistemi ile denetimi yoğunlaştıran, sürgünleri kamu emekçilerinin sırtında

sopaya dönüştüren AKP, kamuda kölece çalıştırma sistemi için öldürücü darbeyi vurmaya

hazırlanıyor.

Yandaş basın aracılığı ile kamu emekçilerine müjde diye sundukları izin sürelerinin artırılması,

kısmi zamanlı çalıştırma, performans ücreti gibi kulağa hoş gelen düzenlemelerin göz

boyamak için oltaya takılan yem olduğu aşikârdır. Dalga geçer gibi asgari ücrete yapılacak

kırıntı zamları haftalardır büyük bir mesele olarak sunanlar, taşeron sistemini

yaygınlaştırırken çok az sayıda taşeron işçinin kadroya geçirilmesini “taşerona kadro” diye

sunanlar, bizleri kırıntılarla ikna edemeyeceklerdir.

Kamu emekçilerinin iş güvencesi bir lütuf değil haktır. Çoğu zaman bir ayrıcalık gibi

gösterilmeye çalışılan kamu emekçilerinin iş güvencesi bir ayrıcalık değil, vermiş oldukları

kamu hizmetinin bir gereğidir. Dönemsel olarak değişin hükümetlere karşın kamu emekçileri

onlarca yıl hizmet vermektedir. Hükümetle gelip, hükümetle gidecek olan “memur” yaklaşımı

kamu hizmetlerinin tarafsızlığı, eşitliği ilkesi ile bağdaşan bir durum değildir.

Aynı zamanda insan hakkı olan iş güvencemizden asla taviz vermeyeceğiz. Kamu

hizmetlerinin gereği olarak tüm kamu emekçilerinin güvenceye kavuşturulması, esnek,

kuralsız çalışma biçimlerinin yasaklanması, tüm taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi,

performans uygulamalarına son verilmesi, kamu emekçilerinin dayanışma içerisinde kamu

hizmeti vereceği koşullar oluşturulması için tüm varlığımızla mücadele edeceğimizi buradan

bir kez daha ifade ediyoruz.

AKP Hükümeti, kamuda ücret adaletsizliklerine, vergi dilimi uygulamaları ile gelirlerimizin

gaspına son verilmelidir. Kamuda liyakat, kariyer v.b ilkelere uygun hareket etmeli, haksız

terfi ve atamalara son vermelidir. Kamu emekçilerinin insanca yaşam taleplerini karşılamalı,

asgari ücret net 1900 TL olmalı, tüm kamu emekçilerinin ücretleri yoksulluk sınırının üzerine

çıkarılmalıdır.

İNSANCA YAŞAM, GÜVENCELİ İŞ, GÜVENLİ GELECEK MÜCADELEMİZDE TÜM BÜRO EMEKÇİLERİNİ BES SAFLARINDA ÖRGÜTLENMEYE DAVET EDİYORUZ!