Anlayış Farkı

————İSMAİL AKÇA———   Günlük Yaşamı Etkileyecek Kadar Unutkan Olma (Kişilerin Adlarını, Olayları Hatırlayamama), Tarihleri ve Bilinen Yolları Hatırlayamama, Hesap Yapamama, Pratik Düşünmede Zorluk Çekme, Davranışlarda ve Ruh Halinde Değişiklik, Karakter Özelliklerinin Değişmesi, İnsanları Suçlama, Sorumluluk Sahibi Olmaktan Kaçmak Neden mi bu şekilde bir giriş yaptık. Kocaman kocaman çocuklar bir yerlerde birşeyler konuşuyorlar, ondan sonra da […]

————İSMAİL AKÇA———

 

Günlük Yaşamı Etkileyecek Kadar Unutkan Olma (Kişilerin Adlarını, Olayları Hatırlayamama),

Tarihleri ve Bilinen Yolları Hatırlayamama,

Hesap Yapamama, Pratik Düşünmede Zorluk Çekme,

Davranışlarda ve Ruh Halinde Değişiklik,

Karakter Özelliklerinin Değişmesi, İnsanları Suçlama,

Sorumluluk Sahibi Olmaktan Kaçmak

Neden mi bu şekilde bir giriş yaptık.

Kocaman kocaman çocuklar bir yerlerde birşeyler konuşuyorlar, ondan sonra da ben demedim sen dedin muhabbeti çıkıyor ortaya.

Herkes topu birbirine atıyor

 

***

 

Gelelim “Ahlak” kavramına;

Geçtiğimiz günlerde Cemiyet bir açıklama yaptı.

Özellikle yapılan açıklamanın birinci maddesi oldukça ilginç,

Gazeteci Meslek Etik İlkeleri 1. Maddesinde;
“Gazetecilik kamu görevidir; gazetecinin temel amacı haber ve yorum üreterek halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazetecilik, özel amaç ve çıkarlara alet edilemez; haber ve bilgiyi yayımlamak ya da yayımlamamak karşılığında maddi manevi çıkar sağlanamaz, hediye kabul edilemez.”

4. Maddeden ufak bir ayrıntı;

“Haber ve yorumda, kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan sözcükler kullanılamaz.”

Bu ayrıntı tamamı ile “Ahlak ya da Ahlaksızlık kavramı” adına yapılan bir açıklama.

Yapılan bu açıklamaya bence hiç gerek yoktu.

Cemiyet olarak bu yazıyı yazan arkadaşımız için doğrudan dava açılması gerekiyor.

Neden dava açma yoluna gidilmiyor,

Neden sürekli laf olsun diye bu tür açıklamalar yapılıyor,

Neden direk icraata gidilmiyor.

Birileri birşeyler konuşuyor yada o ortamda konuşuluyor.

Sonra dışarı sızan bu dedikodu,

Yok sen konuştun, yok o konuştu, yok bu konuştu.

Burada konuşulanı kim dışarı çıkardı, muhbir kim?

Ve o ortamda bir üst düzey siyasetçi!

Sanki çok iyi bir iş yapılmış gibi birilerinin arkasından dedikodu yapacaksın,

zenginliğini, fakirliğini tartışacaksın, banka borçlarını dile getireceksin.

Konuyu bir başkasından duydukları zaman da aaa öylemiymiş.

Kim söylemiş. Niye söylemiş demekten de geri kalmayacaksın.

Ondan sonra da kamuoyu yaratmaya çalışacaksın…!

Ayıp, ayıp…

Ne camiaya, ne iş adamlığına, ne de siyasetçiye yakışmıyor

Exit mobile version