“‘Anne’; merhameti, sevmeyi, fedakarlık yapmayı, sabretmeyi, iyilik yapmayı, edebi, hayayı, terbiyeyi temsil eder”

Saadet Partisi Karabük il Başkanı Muhsin Çebi, Anneler Günü münasebetiyle bir açıklama yaptı. Çebi açıklamasında; “Dünyamızı elinde şekillendiren, geleceğimizi inşa eden. Hayırlı bir evlat yetiştirme uğruna kendini feda eden Anne; Toplumun temel taşı; dünümüz, bugünümüz ve yarınımız demektir. Öyle bir medeniyetin evlatlarıyız ki ‘anne’nin ayakları altına cennet serilmiş. Öyle bir medeniyetin varisleriyiz ki ‘anne’ye ‘öf bile demek’ […]

Saadet Partisi Karabük il Başkanı Muhsin Çebi, Anneler Günü münasebetiyle bir açıklama yaptı.

Çebi açıklamasında; “Dünyamızı elinde şekillendiren, geleceğimizi inşa eden. Hayırlı bir evlat yetiştirme uğruna kendini feda eden Anne; Toplumun temel taşı; dünümüz, bugünümüz ve yarınımız demektir.

Öyle bir medeniyetin evlatlarıyız ki ‘anne’nin ayakları altına cennet serilmiş. Öyle bir medeniyetin varisleriyiz ki ‘anne’ye ‘öf bile demek’ yasak kılınmış. Annelik vazifesi mukaddes kabul edilmiş.

Bir toplumda huzur ve saadetin olabilmesi, sağlıklı nesillerin yetişebilmesi için toplumda anneye hak ettiği değerin verilmesiyle olur. Çünkü bir ömrün temeli anne eliyle atılır. Gelecek annelerin yetiştirdiği evlatlarla kurulur.

Anne bir evlat yetiştirir. Firavun olur. Zulüm yapar, başa bela olur.

Anne bir evlat yetiştirir. Umut olur. Toplumu ifsattan ve zulümden kurtaran Musa olur.

‘Anne’; merhameti, sevmeyi, fedakarlık yapmayı, sabretmeyi, iyilik yapmayı, edebi, hayayı, terbiyeyi temsil eder. 

Şuurlu, milli ve manevi değerlere sahip çıkan ve evladına da bu şuuru aktaran bir annenin terbiyesinden geçen genç, bir millet için en büyük kıymettir.

Ecdadının değerlerinden utanan, kültür emperyalizmi karşısında sahip olduğu milli ve manevi dinamikleri önemsemeyen, çocuğunun sözüm ona güçlü olabilmesi için meşru olmayan her yola başvurmasını salık veren bir annenin yetiştirdiği; ecdadından kopuk, medeniyetinin ona bıraktığı mirastan habersiz bir genç ise maalesef bir milletin en büyük kaybıdır.

Aile bir toplumun en küçük yapı taşıdır. Bu yapı taşının manevi gücü anneden gelir. Annenin gücü aileye, ailenin gücü topluma, toplumun gücü dünyaya yansır. Ailenin korunması anayasal bir zorunluluk iken bu görev ihmal edilmektedir. Fakat şunu üzülerek belirtmek istiyorum ki, son dönemlerde maneviyattan uzaklaştırılan toplumumuzda annelerimiz de kıymetlerini bilmez olduk.

Bu yüzdendir ki ülkemizi güçsüzleştirip parçalamak isteyen şer güçler, neslimizi ifsat edebilmek için kadının metalaştırılması yönünde büyük gayretler sarf etmektedirler. Kadının metalaştırılması demek ‘anne’nin asli ruhundan, fıtratından koparılması demektir. Sözüm ona modern dünyanın materyalist bakış açısı tüm değerlerimizi alt üst etmekte ve en büyük değersizliği bir değermiş gibi takdim etmektedir.

Maalesef ülkemizde de bu materyalist bakış açısı her geçen gün biraz daha yaygınlaşmaktadır ve yine maalesef hali hazırdaki iktidar avucumuzdan kayıp giden değerimizin farkına varabilmiş değildir.

Önemi herkes tarafından bilinen dile getirilen anne, kapitalist dünya sistemde dertlerine çözümler bulunmak, yaraları sarılmak yerine bir günde anmakla geçiştirilir durumdadır.

Batı anneler günü gibi günlerde, yeryüzünde açtığı her yarayı sanki sarmış gibi takdim etmektedir. Batı 365 günden sadece bir günü anneye ayırırken, dinimiz “Cenneti” annelerin ayağının altına sermiştir. Bizlere de bu değer çerçevesinde annelerimize “öf” bile demeyecek şekilde davranmamızı emretmiştir.

Fakat her gün medyada gördüğümüz haberler, yaşadığımız olaylar bu şekilde gerçekleşmediğini her zaman ortaya koyuyor. Ülkemizde aile tahrip ediliyor.

Oysa aile bir toplumun en önemli yapı taşıdır. Bu yapı taşının manevi gücü anneden gelir. Annenin gücü aileye, ailenin gücü topluma, toplumun gücü dünyaya yansır. Bu gerçekliğe binaen Anayasamız ailenin korunmasını devlete zorunlu bir görev olarak vermesine rağmen bu görev sürekli ihmal edilmektedir. Vahşi kapitalizm ve ırkçı emperyalizm karşısında barış, kardeşlik ve merhamet için gayrete eden, şahsiyetli, fedakâr ve cefakâr annelerin emeğiyle; Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya kurulacaktır. Bu vesile ile bütün annelerimizin anneler gününü kutlar, saadetli günlere birlikte ulaşmayı dileriz.

Biz Saadet Partisi olarak, oynanan oyunların farkındayız. Bu yüzden milli ve manevi değerlerimize bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sahip çıkacağız. Annelerimiz bize emanettir. Onların derdi bizim derdimiz, onların üzüntüsü bizim üzüntümüzdür.

Vahşi kapitalizm ve ırkçı emperyalizm karşısında barış, kardeşlik ve merhamet için gayrete eden, şahsiyetli, fedakâr ve cefakâr annelerin emeğiyle; Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya kurulacaktır.


Bu vesile ile bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutlar, saadetli günlere doğru yan yana adım atmayı dileriz” dedi

Exit mobile version