Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Atatürk Vatandır Sempozyumu Yapıldı

  Karabük’te düzenlenen Atatürk

 

Karabük’te düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumu’nda “Gerçek vatanseverliğin şifresi bu ülkenin her çakıl taşına sahip çıkabilmektir” ifadelerini kullanan başyazarımız Muharrem Bayraktar, “bugün Atatürk’ü de vatanı da, doğru anlamanın, doğru öğrenmenin bir mektebi vardır ki o da Haydar Baş mektebidir” dedi

 

Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumlarına bu hafta Karabük ev sahipliği yaptı. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği sempozyumda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunduktan sonra tüm şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim okundu. Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra selamlama konuşmaları yapıldı. Prof. Dr. Mustafa Er, Ali Garaçoğlu ve Sabri Terzi selamlama konuşması yapan isimlerdi.

Yeni Mesaj gazetesi Genel Koordinatörü Sabri Terzi konuşmasında şunları söyledi: “Kadir Mısıroğlu, Atatürk’e dinsiz, deccal diyen ekolün Said-i Nursi gibi temsilcilerinden biri. O, BOP’un Türkiye için bir nimet olduğunu belirterek iktidarı bu konuda kendisinin ikna ettiğini söylemişti. Onu dinlediler ve BOP’a ram oldular, eş başkan oldular. Arkasından da ‘ABD’nin Irak’taki başarısı bizim başarımız olacaktır. Irak’taki Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmelerine dua ediyoruz’ dediler. Arkasından cübbeli, sarıklı, molla kılıklı insanlar Suriye’deki Alevi, Şii ve Caferi kardeşlerimiz için -aynen dedeleri Ahmed Sirhindi yani İmam Rabbani gibi- ‘onların canı, malı ve kadınları helaldir’ dediler. Millet bunlara alkış tuttu. Sonunda televizyon ekranlarından IŞİD militanlarının Allah-ü ekber diyerek Suriye’de Müslüman boğazlamasını izledik. Bütün bu yanlışlar konusunda bizleri uyaran Prof. Dr. Haydar Baş’a kulak verin. Eğer biz Kadir Mısıroğlu yerine, Cübbeli yerine Haydar Baş hocayı dinleseydik bugün ne Irak, ne Suriye hiçbir problemimiz olmayacaktı. Haydar hoca daha körfez çıkarmasının ilk yılında ‘asıl hedef Türkiye’ demişti. Irak’ın kuzeyinde otonom bir bölge oluşturulacak, orada sözüm ona Kürdistan kurulacak ve İsrail’in Arz-ı Mev’ud planı gerçekleştirilmek istenecek aman etmeyin, yapmayın’ demişti. Ama onu duymadık, fesliyi dinledik, Cübbeliyi dinledik ve sonuç bu. O halde gelin tevbe edelim ve ‘Haydar hocam biz seninle istişare etmek zorundayız’ diyelim. Vakit geçmedi, halen vaktimiz var.”

İKİ OTURUM YAPILDI

Atatürk Vatandır sempozyumlarının Karabük ayağı iki oturum halinde yapıldı. Prof. Dr. Ömer Saraçoğlu başkanlığında yapılan ilk oturumda Lütfullah Önder, Ahmet Hamdi Kepekçi, Nuri Kaplan, Fuat Şengül, Abdullah Terzi ve Selim Kotil konuştu. İkinci oturum ise Prof. Dr. Ünal Emiroğlu başkanlığında yapıldı. Bu oturumda da Hasan Aydın, Seçil Mumcuoğlu, İbrahim Berk, Ahmet Erimhan ve Muharrem Bayraktar konuştu.

KEÇİLERİN OTLADIĞI EGE ADALARI…

Sempozyumda çarpıcı bir tebliğ sunan Yeni Mesaj Gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar, vatan kavramı üzerine dikkat çekici bir konuşma yaptı.
Gazeteci Nagehan Alçı’nın 2004 yılından bu yana Ege’de Yunanistan tarafından işgal edilen adalar için kullandığı, “Keçilerin otladığı kaya parçası için savaş mı yapalım” sözüne dikkat çeken Bayraktar, “Vatan toprağını, basit bir kaya parçasına indirgeyen bu zihniyetin, bugün maalesef hayli taraftarı vardır ve bu zihniyet yüzünden bugün Eşek Adası, Bulamaç Adası, Koyun Adası, Hurşit Adası, devam edelim Nergizcik, Sakarcılar, Kalolimnoz, Formoz, Venedik, Ardacık, Gavdos ve daha adını sayamadığım onlarca adamız Yunan işgali altındadır. Bu adaların Yunan tarafından işgal edilmesinin sebebi, her karış vatan toprağını keçilerin otladığı değersiz kaya parçaları olarak gören bu utanç verici zihniyet yüzündendir. Siz, vatanınıza sahip çıkarsanız, siz vatan toprağınızda keçilerin, koyunların özgürce otlayacağı, kuzuların özgürce meleyeceği otlaklar oluşturursanız işte orası sizin vatanınız olur, aksi halde o kaya parçalarında, o otlaklarda Yunan askerinin postallarını seyredersiniz. Yunan koyunlarının sesine kulak verirsin. Yunan ordusunun marşlarını dinlersiniz. Evet vatan, 18 keçinin otladığı, otlayabildiği, su içebildiği, süt verebildiği, çobanların kaval çalabildiği o kaya parçalarıdır. Siz, bunu temin ederseniz o adaları vatan toprağı yaparsınız, yoksa kaya haline dönmüş kalpleriniz orayı sadece kaya parçası görür” dedi.

GERÇEK VATANSEVERLİĞİN ŞİFRESİ

“Gerçek vatanseverliğin şifresi bu ülkenin her çakıl taşına sahip çıkabilmektir” diyen Muharrem Bayraktar şöyle devam etti: “Gerçek vatanseverlik bu ülkenin topraklarını, kıyılarını, madenlerini, altınını, borunu, toryumunu, demirini, çeliğini yabancılara peşkeş çekme gafletinden vazgeçmektir. Gerçek vatanseverlik, bu ülkenin en değerli hazineleri ve birikimleri olan Tüpraş’ı, Petkim’i, POAŞ’ı, Orüs’ü Seka’yı, Sümerbank’ı, Tekel’i ve Telekom’u yabancı sermayenin eline terk etmemektir. Gerçek vatanseverlik, bu ülkenin her vatandaşının teriyle ve emeğiyle sulanmış en güzide milli kurumlarımızı yabancılara peşkeş çekmemektir. Gerçek vatanseverlik, doğu sınırlarımızı mayın temizleme bahanesiyle İsrail’in emrine vermek değil, “bir karış toprağımıza bile Siyonist eli değemez” diyebilmektir. Gerçek vatanseverlik, “Amerika, YPG’ye 5 bin tır silah gönderdi” diye çığlık atmak değil, o tırlar, YPG’ye doğru yol alırken onları bombardımanla yerle bir edebilmektir. Gerçek vatanseverlik, bu ülkeye Sırbistan etini, Bulgaristan samanını, Meksika nohudunu, Çin sarımsağını, Amerikan buğdayını, Mısır pirincini, Şili elmasını, İspanya kerevizini, Avustralya havucunu, İran soğanını, Kırgızistan fasulyesini sokmamak ve kendi vatan topraklarımızı, kendi tarlalarımızı, kendi bağlarımızı, kendi bahçelerimizi imar ederek, hazine üzerinde dilenci olmaktan kurtulabilmektir. Nagehan Alçı bilmeli ki, Türkiye’ye sahip çıkmanın yolu, Türk bayrağına sahip çıkmanın yolu, 18 keçinin otladığı o kaya parçalarına sahip çıkmaktan geçmektedir. Kayana sahip çıkamazsan vatana sahip çıkamazsın. Devletin ekonomik, siyasi ve askeri gücü o kaya parçalarında gizlidir. Değerli kardeşlerim, bugün burada Atatürk Vatandır programı için toplandık. Aslında bütün söylediklerimizin özeti de, özü de budur: Yani Atatürk Vatandır. Vatan Atatürk’tür. Müjdeler olsun ki, bugün Atatürk’ü de vatanı da, doğru anlamanın, doğru öğrenmenin bir mektebi vardır ki o da Haydar Baş mektebidir. Bizim konuştuklarımız da o mektepten damıtılmış cümlelerdir. Herkesi bu mektebin bir talebesi olmaya davet ediyorum.”

Web Tasarım & SEO: Best4SEO