HABER TÜRK ve AJANSSPOR Yazarı Atilla Türker yine gerçekleri yazdı yine Türk sporunun nerelere gittiğini anlattı.

Türker yazısında ; ” Kulüplerin parasal anlamda çok sıkışması nedeniyle tatsız haberler peş peşe geliyor. Kimi kulüp personeline bile maaş ödeyemiyor.Kimi kulüp futbolcusuna tek kuruş veremiyor.Kimi kulübün de çekleri karşılıksız çıkıyor.Genel anlamda durum çok vahim.” derken futbolun beceriksiz, hava atayım da adım yönetime yazılsın,başkan olayım zihniyetindekilere adeta ders vermiş..

İşte Atila Türker’in Karabüksporu da örnek göstererek yazdığı yazıdan kesitler;

BİRİLERİ DERS ALMALIDIR

“Önemle belirteyim. Karşılıksız çıkan çeklerden dolayı yarınlarda pek çok yöneticinin başı fena halde ağrıyabilir. Kulüp yöneticilerine para cezası yağabilir.

“Çeki bugün verdim, yarına Allah kerim” denildiği taktirde… Çok kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.

Unutulmasın… Mevcut yasalar çerçevesinde, karşılıksız çekin cezası çok ağır.

Lafı Karabükspor’a getireceğim.

Karabükspor’un 6 yöneticisine karşılıksız çekten dolayı 517 bin 725’er lira para cezası verildi.

Dikkatinizi çekerim, 6 yöneticinin her birine ayrı ayrı 517 bin 725’er lira.

Karşılıksız çekin miktarını da belirteyim: 110 bin 625 Euro…

Hani demem o ki, bugünlerde çekleri hovardaca dağıtan yöneticiler, yarınları iyi düşünsün.

Çünkü… Cezadan kurtulmak için, görevi bırakmak yetmiyor.

“Çeki biz verdik, bizden sonrakiler ödesin” demekle bu iş olmuyor.

Cezalar arkadan geliyor.

Karabükspor’da da işte bu oldu.

ARALARINDA FERUDUN TANKUT DA VAR

Karabük İcra Ceza Mahkemesi, Karabükspor’un geçmiş yönetiminde imza yetkisi bulunan 6 yöneticiye “karşılıksız çek” suçundan 517 bin 725’er lira para cezası verdi.

Evet, her bir yöneticiye ayrı ayrı 517 bin 725’er lira para cezası…

Kimler mi bu yöneticiler? Kulüp Başkanı Ferudun Tankut, Hakan Eren, Tolga Gül, Serdar Dereli, Tuncay Yıldız ve Seyit Ahmet Karabacak.

Belirteyim, mahkeme kararını bu yazının en altında görebilirsiniz.

CEYHUN GÜLSELAM’IN 110 BİN 625 EURO’LUK ÇEKİ…

Mevzuyu biraz açayım. Ceyhun Gülselam’ı tanırsınız elbet. Geçmiş yıllarda Trabzonspor ve Galatasaray’da forma giydi. Sonrasında Karabükspor’a transfer oldu. Halen Alanyaspor’da top koşturuyor.

Ceyhun, 3 yıl önce Karabükspor’da oynarken kendisine verilen 110 bin 625 Euro’luk çeki tahsil etmek istedi, ancak bu çek bankada “karşılıksızdır” işlemi gördü.

Ceyhun da hakkını yasal yollardan aradı. Dava açtı.

YÖNETİCİLER BERAAT BEKLEDİ AMA…

Son duruşmaya gelindi. Karabükspor’un eski yöneticileri, avukatları aracılığıyla yaptıkları savunmada “Çekin imzalandığı tarihte yönetici olmamıza rağmen, ödeme gününde yönetici değildik. Eğer o tarihte yönetici olsaydık o çekleri öderdik. Kulüpteki yöneticiler 10-15 milyon liraya yakın çek ve borçları ödemelerine rağmen, şikayete konu bizim çeki ödememişler. Bundan dolayı sorumluluk bizde değil, ödemeyi yapmayan yöneticilerdedir. Beraatimizi talep ediyoruz” dediler.

Peki ne oldu? Mahkeme, çekin kesildiği tarihte imza yetkisi olan bu 6 yöneticiyi haksız buldu.

6 yöneticinin 6’sına da 517 bin 725’er lira para cezası verdi.

Şöyle ki… Suçun oluştuğu tarihte Euro satış kurunun 4.68 olduğu dikkate alınarak bu hesap yapıldı. 110 bin 625 Euro’nun 4.68’le çarpımı sonucu ortaya 517 bin 725 lira çıktı.

Unutmadan yazayım.

Karabükspor’un yönetiminde 13 kişi olmasına karşın, imza yetkisi bu 6 kişide bulunuyordu.

517 BİN 725’ER LİRA…

Mahkeme her bir yöneticiye önce 400’er gün üzerinden 8’er bin lira adli para cezası verdi.

Ancak sanıklar hakkında belirlenecek olan adli para cezasının miktarı 5941 sayılı kanunun 5/1 maddesi uyarınca çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağı için, sanıklar ayrı ayrı 517 bin 725’er lira adli para cezası ile cezalandırıldı.

ÖDEMEZLERSE HAPİS CEZASI…

Bu cezanın birer ay ara ile 24 ay eşit taksit halinde sanıklardan tahsil edilmesi de karara bağlandı. Taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının DOĞRUDAN HAPİS CEZASINA ÇEVRİLECEĞİ de kayıtlara geçti.

Tüm bunların yanısıra sanıkların çek düzenleme ve çek hesabı açmalarına da yasak getirildi.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına da karar verildi.Tabii, davanın şimdi temyiz süreci var. Gerekli itirazlar yapıldı.

PERŞEMBE’NİN GELİŞİ…

Karar onanırsa eğer, 6 yönetici, bu paraları rahatlıkla mı öderler, zor mu öderler, bilemem.

Bildiğim husus şu: Karabükspor yıllardan beri çok kötü yönetiliyordu.

Paralar har vurup harman savruluyordu.

Şimdi gelinen nokta bu.

Şunu da belirteyim. Geçmiş yıllarda Karabükspor bünyesinde görev yapan pek çok kişinin, yarınlardaki olası cezalardan kurtulabilmek için, kendi üzerlerinde bulunan malları yakınlarının üzerine devrettiği öne sürüldü.

Kayıtlardan belli olur elbet.

ADETA KEVGİRE ÇEVRİLDİ…

Yıllardır yazıyorum. Cambaz menajerler aracılığıyla Karabükspor delik deşik edildi.

Simsar Bayram’dan Taklacı Erdem’e, Fırıldak Kaan’dan Taklacı Deniz’e kadar bu camiada cirit atan pek çok cambaz tarafından adeta kevgire çevrildi.

Tabii, menajerlerin tek başına yapacağı işler değil bunlar.

Unutulmasın ki, hiç bir menajer operasyonu yalnız beceremez.

İçeriden destek şart.

Kulüplerimizin pek çoğunda çark böyle dönüyor maalesef…

1 milyon lira etmeyecek futbolcular, yönetici-menajer işbirliği sonucu en az 5-6 milyon liraya kulüplere adeta iteleniyor.

İŞÇİLERDEN PARA KESİLİYOR

Mevzuyu yine dağıtır gibi oldum. Toparlayayım.

Karabük Demir Çelik fabrikasında 3750 işçi çalışıyor. Her işçiden her ay 12’şer lira kesiliyor. Bu paralar Karabükspor’a aktarılıyor.
Sonra? Bu paralar bile uçtu.

Ne demek gerekiyor şimdi!..

Bu parayı indirenler ve çarçur edenler, kendi vicdanıyla hesaplaşır elbet.

YOKLUK İÇİNDE MÜCADELE…

Düşünebiliyor musunuz, Karabükspor 5 yıl önce ülkemizi Avrupa’da temsil etti.

Şimdiki durumu ne? Ülkemizde 2. lige düşmesi kesinleşti.

Yokluk içinde mücadele veriyor.Hem de öyle bir yokluk ki, inanılır gibi değil. Üzüntüden insanın gözleri yaşarıyor.

BEN DE İFADE VERDİM…

Karabük Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı soruşturmada pek çok kişi ifade verdi. Futbolcusundan yöneticisine, teknik adamından tribün liderine kadar onlarca kişi bildiklerini anlattı.

Aralarında ben de varım.

Karabük Cumhuriyet Savcılığı, kaleme aldığım yazıları ihbar kabul ederek ifade vermemi istedi.

Koşa koşa gittim, ifademi büyük bir mutlulukla verdim.

Ülke futbolundaki genel tabloya bakar mısınız!

Uçan milyonlar… Çuvalla harcanan paralar… Sahte faturalar… Karşılıksız çekler… Kerameti kendinden menkul yöneticiler… Taklacı menajerler… Sorumsuz isimler… Lale devri yaşayan beyefendiler…

Böyle çarpık bir tabloya ne göz, ne gönül, ne de vicdan dayanır.