BİR FESTİVALİN ARDINDAN

Safranbolu Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu geleneksel Kültür Ve Sanat Festivali geçtiğimiz hafta USTAYA SAYGI adıyla yapıldı. 15. si düzenlenen festivalin bu yıl, diğer yıllara nazaran daha görkemli ve coşkulu kutlanışı ülke gündemine taşındı. Belediye başkanımız Necdet Aksoy’u bir kez daha kutluyorum. Organizasyonun kusursuz olması için elinden geldiğince uğraş verdiğini biliyorum. “Festivaller kentlerin, ülkeye ve dünyaya açılan […]

osmn

Safranbolu Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu geleneksel Kültür Ve Sanat Festivali geçtiğimiz hafta USTAYA SAYGI adıyla yapıldı.

15. si düzenlenen festivalin bu yıl, diğer yıllara nazaran daha görkemli ve coşkulu kutlanışı ülke gündemine taşındı.

Belediye başkanımız Necdet Aksoy’u bir kez daha kutluyorum. Organizasyonun kusursuz olması için elinden geldiğince uğraş verdiğini biliyorum.

“Festivaller kentlerin, ülkeye ve dünyaya açılan pencereleridir.” Dediğinde ne kadar haklı olduğunu anlıyordum.

Festivalin 2. günü Arasna’daki Boncuk Cafe de düzenlenen USTALARA SAYGI konulu söyleşiye bende katıldım.

Başkan Necdet Aksoy’un açılış konuşmasını yaptığı, sohbet havasında geçen söyleşinin moderatörlüğünü, üniversitemizin ve Karabükümüzün yükselen değerlerinden Sevgili Özcan Büyükgenç kardeşim yaptı.

Sayın Büyükgenç her zamanki gibi heyecan doluydu. Hem konulara vakıflığı hem de o yaşlı insanlarla iletişimini son derece doğal bir ortamda hayranlıkla izledim.

Dünya Miras Kenti’ne yakışır bir şekilde, zamana yenik düşmemek için yüreğini koyan geçmişle gelecek arasında köprü olan bu güzel insanları kucaklaması, beni ve dinleyenleri duygulandırdı.

Bir gerçek var ki; onlar bu toprakların yıllara meydan okuyan, sesi, gözü, kulağıdırlar. Yüzyıllardır her türlü olumsuzluğa rağmen, çoğu kaçıncı kuşak olduğunu bilemediğimiz ata mesleklerini yaşatmak için çırpınan zenaatkarlardır.

Onlar zamansız suskunlardan oluşan bir hikayenin parçasıydılar.

Küçük şehirlerinde büyük hikayeleri, büyük sevgileri vardır. Aslında hikayelerin içinden, kentine, değerlerine, kültürüne sahip çıkan, bu elleri öpülesi insanların ortak adıydı sevgi.

Kentlerin de canı, heyecanı, umutları, hayalleri ve ruhu vardır.

Bu asırlık çınarların ellerinde yaşatılan ortak değerlerimizdir bu kentin ruhu.

Yağmurların tanımadığı kentimin ıssız ve dar sokaklarında, Arnavut kaldırımlarında gezinirken, o dünyaya açtığımız konakların penceresine bakar, her birinin içinde yıllara meydan okurcasına geçen hayatları merak ederim hep…

Tıpkı hayatımız gibi… Hayatlarımız gibi…

Boncuk Cafe’nin önünde, közde kahvesini yudumlayan yurdumun ve dünyanın dört bir yanından gelen kültür ve doğa aşığı o güzel insanları seyrederken;

USTALARINA SAYGIYI unutmayan sevgili Belediye Başkanımız Necdet Aksoy’a,

Bu güzel söyleşiyi gerçekleştiren Sayın Özcan Büyükgenç’ e

Kaybolmuş zamanlardaki çocukluk günlerime döndürdükleri için şükranlarımı sunuyorum.

Çünkü yaşadığın yer sende iz bırakandır.

Kim bilir belki de insan yaşadığı yere benzer.

Exit mobile version