BİR İNSAN HİKÂYESİ      

                         Erken inen akşamın çaresizliğine yaslanmış öylece duruyordu üst geçitteki çay ocağında. yüzündeki derin çizgilerde gizemli bir hüzün yatıyor, acılara yenilmeyen gülümseyiş gözlerine vuruyordu. Garsona ‘benden bir çay’ diye işaret ettim. Sonra ürkek adımlarla yanıma geldi.’ Bir sigaran var mı abi?’ diye sordu.’sigara içmiyorum’ […]

                      

 11045396_345840802287714_1193418798714791916_n

Erken inen akşamın çaresizliğine yaslanmış öylece duruyordu üst geçitteki çay ocağında. yüzündeki derin çizgilerde gizemli bir hüzün yatıyor, acılara yenilmeyen gülümseyiş gözlerine vuruyordu.

Garsona ‘benden bir çay’ diye işaret ettim. Sonra ürkek adımlarla yanıma geldi.’ Bir sigaran var mı abi?’ diye sordu.’sigara içmiyorum’ diye cevap verdim.

Kırk yaşını aşmış solgun yüz hatları ve soğuk geceye direnemeyecek kadar berbat giyisileri vardı üzerinde. Kimsesizdi. Hayatın acımasızlığı birazda uçurmuştu garibi. Buralarda hiç görmemiştim garibi. Bellikli yabancıydı. Çay ocağından çıkmış dolmuş durağına doğru gidiyordum ki dönüp geçit büfeden iki paket sigara alıp uzattım kendisine.

‘Sağol abi’ dedi. Gözleri ışıldadı. Bir sigara yaktı derin derin çekti içine. Bakışları sokuldu yüreğime. İçimden sohbet etmek geldi. Karşılıklı birer çay daha söyleyerek ‘seçimler yaklaşıyor kime oy vereceksin?’ dedim. ‘hiç kimseye, tanımıyorum hiçbirisini, hem tanısamda oy vermezdim’ diye cevap verdi.

‘Neden?’ diye sorduğumda ‘POLİTİK ZALİMLERİN AYAK BASTIĞI YERLERDE ÇİÇEKLERE SU VERMEKLE GEÇİYOR ÖMRÜM’ diye söylediğinde dona kalmıştım. Hayatımda ondan beklediğim en son sözdü bu. Hemen bir kağıt kalem çıkarıp bu sözü not ettim.

‘Abi ben şiir de yazıyorum.’  deyince bir çay daha ısmarlayıp beraberce yaşamın derinliklerine doğru yol alırken yalnız akşamlar çoktan karanlık gecelere ulaşmıştı…

            Adamın gözlerinde çözemediğim gizemli bir ışık vardı. Aynı kavgalarda büyüyüp, ayrı hayatlara dağılmış iki eski dosttuk sanki… Konuşma aralarında bazen çok güzel sözler söylüyor, bazende saçmalıyordu.

‘DÜŞLERİMİZE, UMUTLARIMIZA SINIR ÇİZENLER BİZİ HAYALLERLE AVUTUYORLAR YETER ARTIK.’  dedi.

            ‘kimler?’ dedim. ‘politikacılar, onun için oy vermeyeceğim.’dedi. Sigara isterken hayalet gibi duran bu uçuk adam iki fakülte bitirmiş biriydi yanımda. Kimdi ,nesi vardı, nereliydi,hayatın hangi noktasında darbe yiyip uçmuştu. Hiç birine cevap vermedi.

            Kalkıp son kez el sallarken ‘ abi sen iyi birine benziyorsun, çocuklarımızı kaybediyoruz, onları televizyonlardan uzak tutmak gerekir.’ dedi ve terminale doğru yürüyerek gecenin karanlığında beni yalnızlığımla baş başa bıraktı.

             Sevgili dostlar kıssadan hisse. Yaşamımın en keyifli sohbetini yaptığım bu uçuk adam bana hayat dersi vermişti. Bazen yolda bir sigara içimi sohbeti esirgediğiniz insanlarda, aslında ne değerli hazineler olduğunu bilemiyor insan.

             Hayat onlara kötü bir şaka yapıp yalnız kalsalar da herkesin bir hikâyesi vardır. Çünkü herkes bir gün kendi hikâyesini yazar, okur, dinler…

‘POLİTİK ZALİMLERİN AYAK BASTIĞI YERLERDE ÇİÇEKLERE SU VERMEKLE GEÇİYOR ÖMRÜMÜZ’ deli sözü mü, dahi sözü mü?

             Ne dersiniz?

 

Exit mobile version