Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra,1918 Kasım ayından itibaren Ülkemizin dört bir yanında yabancı orduların işgalleri başladı. Önce Kuvayi Milliye Örgütlenmesi, sonra 3 yıl süren antiemperyalist savaş…9 Eylül 1922 zaferlerinden sonra 1940’lara kadar süren aydınlanma devrimleri yaşandı.
1940’lardan sonra çok partili yaşama geçiş,1920’lerde başlayan yeni oluşumun uzantısı niteliğindedir.
1919 da başlayan ve1940’lara kadar giden bu hareket, ister ihtilal, ister inkılâp, ister devrim adı verilsin, nasıl tamamlanırsa tamamlansın yüzlerce yıl durağan olarak kalmış Türk toplumu açısından büyük bir dönüşümdür.
Bu dönüşümü yapıp Cumhuriyeti 29 EKİM 1923 de ilan eden Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal ve Atatürk birbirini izleyen bir süreçtir ve birbirinden ayrılamaz.
Osmanlıcılar, halife hayranları, siyasal İslamcılar Laik devrimleri anımsattığı için “ATATÜRK “ adını kullanmazlar. Hâlbuki Atatürk hiçbir zaman kendisine isim ve unvan vermedi. Onun isimleri ya öğretmenleri ya da Meclisler tarafından verildi.
Mustafa Kemal Olmasaydı aydınlanma devrimcisi ATATÜRK olamazdı. ATATÜRK Mustafa Kemalin devamıdır. Atatürk Cumhuriyeti ilan ederek, halifeliği kaldırarak yüzlerce yıl ümmet olarak yaşamış bir topluma vatandaşlık bilinci verdi.
Atatürk Devriminin Temeli Ümmetten Ulusa, kulluktan vatandaşlığa geçiştir. Kadının ikinci sınıflıktan eşit vatandaşlığa taşınmasıdır. Atatürk eleştirel aklın öne çıkarılması için en gerçekçi yol gösterici ilimdir diyen bir devrimcidir.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Atatürk, Avrupa da 400 yıllık bir süreç sonucu ortaya çıkan aydınlanma hareketini Türk toplumuna getirerek devrimci ve aydınlanmacı bir yol izlemiştir.
Atatürk adı bir simgedir. Gazi Mustafa Kemal’e TBMM kararı ile soyadı olarak verilmiştir. Çağdaşları;
Almanya’da Hitler, İtalya da Mussolini general üniformalarını giyerek Nazi ve Faşist diktatörlüklerini kurarlarken Atatürk askeri üniformasını dolabına koyarak,Türk toplumunun çağdaşlaşması yolunda devrimlerini gerçekleştiriyor,aynı zamanda bir muhalefet partisi kurulmasının girişimlerini de yapıyordu.
Atatürk’ümüzün, Cumhuriyetimizin değerini bilelim. Onlara sahip çıkalım. Bu vesile ile Cumhuriyet Bayramımızın 101 yılı kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet