Cumhuriyet’in Anlamı..

                                             Çok değerli okuyucularım…                                                                              Bundan 102 yıl önce ne oldu? Önce bu soruyu yanıtlayalım. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Böylece 620 yıllık Osmanlı  monarşisi  son buldu. Ulusal irade ve ulusal egemenliğe dayalı […]

                                            

Çok değerli okuyucularım…                                                                             

Bundan 102 yıl önce ne oldu?

Önce bu soruyu yanıtlayalım.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.

Böylece 620 yıllık Osmanlı  monarşisi  son buldu.

Ulusal irade ve ulusal egemenliğe dayalı yönetim biçimi demek olan Cumhuriyet idaresi tesis edildi.

Bunun anlamı şu…

Bundan sonra yönetim bir ailenin, bir sülalenin, hanedanın elinde olmayacak.

Ülkenin her vatandaşı ülke yönetiminde söz sahibi olabilecek.

Karar verebilecek.

Bunun için kut , veraset anlayışı aranmayacak.

Evet…

Bu bakımdan.

Cumhuriyetin ilanı çok büyük bir inkılaptır.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu aziz Atatürk, Milli Mücadeleyi bu amacı gerçekleştirmek için yapmıştır.

Kurtuluş Savaşında emperyalist güçlerle bunun için savaşıldı.

TBMM’ni yıkmayı hedefleyen iç isyanlarla bu nedenle mücadele edildi.

1 Kasım 1922’de saltanat bu nedenle kaldırıldı.

29 Ekim 1923’de gerçekleşen Cumhuriyet inkılabının anlamı budur.

Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra kendisine teklif edilen Halife ol çağrısını bu nedenle kabul etmedi.

Kabul etseydi , ilan  edilen Cumhuriyetin bir anlamı olmayacaktı.

Hilafet kurumunu çıkarlarına alet edenler , İslam dinini menfaatleri doğrultusunda yorumlayacaklardı.

Laik Devlet düzeninin tercih edilme sebebi de budur.

Yani kamusal alanda din anlayışından doğan farklılıklara son vermektir.

Bu bakımdan Atatürk’ün, Cumhuriyet’in  ilan edilmesi ve 3 Mart 1924’te halifeliğin kaldırılmasından sonra 1925’de yaptığı açıklama çok anlamlıdır:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeyhler, dervişler, tarikatlar, meczuplar ülkesi olamaz. Gerçek yol gösterici bilimdir.”

Bugün küresel çağda biz   ayakta kalmak ve vatanımızda kimseye kul olmadan yaşamak istiyorsak bilim yolunda ilerleme göstermeliyiz.

Ülkemizin adını yurt dışında daha çok duyurmak ve anılır kılmak zorundayız.

Bunun için bizlere çok büyük görevler düşüyor.

Öncelikle…

Herkesten daha çok çalışmalıyız.

Bu ülküyü gelecek kuşaklara miras olarak bırakmalıyız.

Atatürk, Türk gençliğine seslenirken “ Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak olan sizlersiniz “ diyor.

Evet…

Bizler Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak istiyorsak bayramın ruhunu her zaman canlı tutmak zorundayız.

Bayramları bayram yapan onların ruhlarıdır.

Eğer o ruh canlılığını kaybetmişse…

Bize kimler acısın….!

 

 

Exit mobile version