——-Osman GÜLDEMİR———
Yerel seçim heyecanın sardığı şu günlerde kendimi sorgulama fırsatı buluyorum çoğu kez.Duygularımla heyecanlarım,yaşadıklarımla yaptıklarım çatışıyor sanki…
Yaşamım geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalmış durumda.Bazen sanki iki ayrı nehirde aynı anda yüzüyor gibiyim.
Kalbimin yarısı;
Bu satırları okuyan güzel insanların mutluluğu için çarparken,
Kalbimin diğer yarısı;
İşini,işyerini,işçilerini,fabrikasını kaybeden ve sayıları her geçen gün çoğalan insanların acısıyla dolu…
Kalbimin yarısı;
Karabük caddelerinde başları önünde gezen üniversite mezunu yüzlerce gencimizin yarınlara umutsuz bakışlarıyla dolu…
Nasıl geçeceğiz bu DAR KAPILAR’dan…?
Acıyı,yalnızlığı,hüznü,umutsuzluğu nasıl bırakacağız bu DAR KAPILAR arkasında…
Yüksek okulda okuyan çocuklarına yurt parası bile gönderemeyen,çaresizlik içinde kıvranan emekli maaşından başka geliri olmayan babaları DAR KAPILAR arkasında bir bırakabilsem…
Pazar yerlerinde akşam üstleri çürük sebze ve meyve toplayan yaşlı ve yoksul insanları DAR KAPILAR arkasında bir bırakabilsem!…
Çıkmaz sokaklarda çocuklarına ekmek getirmek için kendini satan kadınları DAR KAPILAR arkasında bir bırakabilsem!…
Ve ben yerel seçim heyecanlarının arkasına saklanan HAYAL SATAN siyasetçileri dinlerken;
Yoksulluktan,yolsuzluktan,açlıktan,işsizlikten,endişeden,karamsarlıktan oluşan bu tabloya kalbimin yarısını hiç çığlık atmadan teslim ediyorum!…
Hayat DAR KAPILAR’la dolu .Oysa yaşamın içinde DAR KAPILAR hep geniş odalara açılır.
Ah bir geçebilsem bu DAR KAPILAR’dan…