Demirciler Çarşısı’ndaki son ustaları mesleklerinin kaybolmasından korkuyor

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde Demirciler Çarşısı’ndaki son 4 demirci ustası yetişen çırak olmaması nedeniyle mesleklerinin kaybolmasından korkuyor. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 yılında Akçasu deresinin iki yakasına kurulan ve sıcak, soğuk demircilik el sanatlarının üretildiği tarihi Demirciler Çarşısı, 225 yıldır hizmet vermeye devam ediyor. İlk açıldığında 40 demirci dükkanın […]

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde Demirciler Çarşısı’ndaki son 4 demirci ustası yetişen çırak olmaması nedeniyle mesleklerinin kaybolmasından korkuyor.


Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 yılında Akçasu deresinin iki yakasına kurulan ve sıcak, soğuk demircilik el sanatlarının üretildiği tarihi Demirciler Çarşısı, 225 yıldır hizmet vermeye devam ediyor. İlk açıldığında 40 demirci dükkanın yer aldığı çarşıda çeşitli sebepler nedeniyle ustaların dükkanlarını tek tek kapatmasıyla yalnızca 4 usta kaldı.
Koruma altında olan ilçelerde restore edilen evlerin ve konakların kilitlerini, tokmakları ve demir süslemelerini yapan az sayıdaki yarım asırlık ustalar yetişen çırak bulunmaması nedeniyle mesleklerinin yok olma endişesiyle tedirginlik yaşıyor.
Kılıç, kalkan, miğfer gibi değişik malzemelerinde yapılıp satıldığı çarşı yerli-yabancı turistlerinde ilgisini çekiyor.
UNESCO tescilli kilit ustası Hüseyin Özdemir, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin birçok yerinde taşınma varlıkların koruması yapılan yerlerde eski binalardan ne söküldüyse aynısını birebir yapıyoruz. Çünkü burası 1796 yılında yapılmış demirciler arastası. O günkü ustamız ne yaptıysa aynısını yapabiliyoruz. Çünkü çırağı, kalfası, ustası hep aynı dükkanlarda yetişme olduğu için işte yabancılık yok. Bu yaptığımız ürünleri de ülkemizin bazı ilçelerinde restorasyona gerekli olan metal eşyaları yapıyoruz” dedi

“Belirli bir yaştan sonra ne yapabilirsiniz ki”


Mesleklerini yürütebilecek son kişiler olduklarını belirten Özdem, “Bizim neslimiz tükendi. Fakat işimiz çoğaldı. İşimizin çoğalmasının sebebi. Diğer memleketlerde yapan olmadığı için bizim işimiz biraz daha çoğaldı. Bizde yaşlandık. Yapabildiğimiz kadar yapmaya çalışıyoruz. Belirli bir yaştan sonra ne yapabilirsiniz ki. Eskiden 1 günde yaptığımız işi şimdi 2-3 günde yapabiliyoruz. Ne zamana kadar yapabilirsek yapmaya çalışacağız. Çünkü ecdat kendisi için bir şey yapmamış. Bizde kendimiz için değil, gelecek kuşaklara aktarmak bakımından haftada 1 tane de yapsak yine de yapmaya çalışacağız” diye konuştu.

“Bizim için bir yürek acısı oluyor”


Zanaatlarını devam ettirecek çırağın yetişmemesi nedeniyle tedirginlik yaşadıklarını aktaran Özdemir, “Elbette tedirgin ediyor. İnsan kendi neslinden çocuğunu, torununu görmek istediği gibi inanın kapalı olan dükkanların hepsi bizim için bir yürek acısı oluyor. Arkadan yetişen biri olsa, kendi neslimizden gelen bir çocuğumuz torunumuz gibi gelen çırak ve kalfayı öyle benimsiyoruz. En azından anahtarımız teslim ettiğimiz zaman kapımız açık kalsın, gelen müşterimiz olsun. Bir yere gittiğimiz de gözümüz arkada kalmadan, kaldığımız yerden devam edecek bir çırağa, kalfaya eskiden olduğu gibi bu günde ihtiyacımız var. Nasıl ki kendi neslimizin olmaması acı ise bir çırağın olmaması da işimizin, zanaatımızın kaybolması da bu şekilde bir acıdır. Gönül arzu ediyor ki neslimiz gibi işimiz, zanaatımız devam etsin. Ecdat gibi nesilden nesile ulaşmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Mesleklerinin yok olması durumunda yaşayacağı acıyı “En yakınını kaybetmiş gibi bir üzüntü duyarsınız” ifadeleriyle anlatan Özdemir şunları söyledi: “Bunu zaman zaman hissetmeye başladık. Yaş ilerledikçe 2 günlük işi 4 günde yapmaya başlıyorsun. Her geçen gün gücünü yitiriyorsun. Bizim teselli ve huzur bulacağımız başka bir şey olacağını düşünemiyorum. İnsanlar mutlu ve huzurlu olmak için para harcarlar. Şu tatile gitsek diye çok para harcarlar. İnanın mutlu olmak için geliyorum ve yaptığım işten büyük haz duyuyorum. Mutluluk benim için burası.”
Demirciler çarşısının en genç ustası olan 25 yaşındaki Cihan Ünal, son 4 ustanın kalmasının üzücü olduğunu belirtti.

“Bizleri burada görmeleri onları sevindiriyor”


Faaliyetine devam eden 4 dükkanda sadece genç olarak kardeşiyle birlikte kendisinin olduğunu dile getiren Ünal, “Diğerleri de 50 yaş üzerinde. Ne kadar devam ederler bilmiyorum. Şuan elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yarım asırdır çalışıyorlar. Arkadan gelen olmayınca onlar üzülüyor. Görüyorlar ki bu işi yapan başka biri yok. Bizleri burada görmeleri onları sevindiriyor açıkçası. Bütün ustaların emeği var üzerimizde. Bütün ustalardan bir şeyler öğreniyoruz burada. Bizde elimizden geldiğince bir şeyler ortaya çıkarıyoruz. Onlarda buna seviniyor” şeklinde konuştu

Exit mobile version