Denis Ricard”Çok ihtiyatlı olmalıyız”

    Uluslararası Avrasya Dünya Miras Şehirleri Konferansı Safranbolu’da başladı. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu Genel Sekreteri Denis Ricard, “Bir noktada dünya miras şehirleri listesine alınma sebebi kaybolmuyor ama dünyevi bir kültür geliyor. Çok ihtiyatlı olmalıyız” dedi.   Safranbolu Kaymakamlığı ve Safranbolu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ” Uluslararası Avrasya Dünya Miras Şehirleri Konferansı” yerli ve yabancı […]

 

 

Uluslararası Avrasya Dünya Miras Şehirleri Konferansı Safranbolu’da başladı. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu Genel Sekreteri Denis Ricard, “Bir noktada dünya miras şehirleri listesine alınma sebebi kaybolmuyor ama dünyevi bir kültür geliyor. Çok ihtiyatlı olmalıyız” dedi.

 

Safranbolu Kaymakamlığı ve Safranbolu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ” Uluslararası Avrasya Dünya Miras Şehirleri Konferansı” yerli ve yabancı misafirlerin katıldığı törenle başladı. Bir otelde düzenlenen konferansa, Vali Mehmet Aktaş, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu Genel Sekreteri Denis Ricard, Dünya Miras Şehirleri Avrasya Koordinatörü ve Yerel Yönetimler Genel Sekreteri Rasikh Sagitov, Rusya’nın Kazan Belediye Başkanı İlsur Metsin, Tataristan’ın Bolgar Belediye Başkanı Kamil Nugaev ile yerli ve yabancı katılımcılar katıldı.

Konferansta konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Safranbolu’nun Dünya Miras Şehirleri Organizasyonunun (OWHC) çok eski bir üyesi olduğunu söyleyerek, Safranbolu’da ve Türkiye’de korumacılık, kültürel değerlerin korunması ve gelecek uşaklara aktarılması konusunun giderek daha fazla önem kazandığını kaydetti.

 

Ceylan, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere başbakanımız, hükümetimiz, hükümet üyelerimiz, Türkiye’de kültürel mirasın korunması, kollanması konusunda azami önemi ve desteği vermekteler. Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle, 3 ay önce de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak ’Şehircilik Şurası’nı gerçekleştirdik, bu anlamdaki bize talimatları çok önemliydi. Yeni bir şehircilik anlayışını ülkemizde hakim kılmak, yaygınlaştırmak adına onun talimatları, yönlendirmeleri çok önemliydi. Artık giderek bütün şehirlerde, belediye başkanlıklarında kültürel değerlerimize sahip çıkma, onları korumak, kollamak, restorasyonlarını gerçekleştirmek ve gelecek kuşaklara aktarma konusunda çok önemli bir bilinç oluştu” dedi.

Özellikle taşınmaz kültür varlıklarının korunup restore edilmesi konusunda başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere diğer kurumların vatandaşa destek vererek teşvik ettiğini aktaran Ceylan, şunları söyledi:

“Bizim de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak yeni şehirleşme politikamız kimlikli ve kişilikli şehirleri inşa etmektir. Kimlikli şehirlerden kastımız; yöresel tarihi mirasa, yöresel kültüre sahip olan, kültürel değerleri içinde barındıran, kültürel değerleri geçmişten gelen değerlerini de koruyan bir mimari anlayışla şehirleri inşa etmek üzerine kimlikli ve kişilikli şehirleri inşa etme projemiz söz konusudur. O anlamda ülkemizde bu olguyu gerçekleştirmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak elimizden gelen desteği, gayreti göstermekteyiz.”

 

“Safranbolu çocukları süreci dahil etme adına öncü bir role sahip”

Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu Genel Sekreteri Denis Ricard, konferansta ele alınan miras, çocuklar ve turizm konularının Dünya Miras Şehirleri Organizasyon Örgütü için ayrı anlamı olduğunu söyledi.

Bugünkü küresel örgüt haline gelen OWHC’NİN birçok örgütle işbirliği yaptığını kaydeden Ricard, “8 bölgesel sekretaryası olan küresel bir organizasyonuz. Yaklaşık 300 şehre ulaştık ve gün ve gün büyüyoruz. UNESCO tarafından dünya mirası olarak tanınan 300 şehir OWHC’nin üyesi. Mirasın özelliği nedir? Biz onu geçmişten alırız

geleceğe de gider. Bu bizim ve herkesin sorumluluğu. Çocuklarında bilinçli olması gerekiyor. Mirasa dair bilinç uyandırmalıyız. Safranbolu’nun güzelliği bütün bu evler geçmişten gelenler burada doğan bir çocuk ve sürekli burada yaşadığı için normal sıradan bir yer gibi görüyor. Çocuğa, bunun eşsiz ve buradan başka bir yerde olmadığını dünyanın bir ağı olduğunu öğretmezsek nasıl umursamasını ve korumasını bekleyebiliriz. Küçük çocuklar arasında farkındalık oluşturmak çok gerekli bir şey. Safranbolu uzun yıllardır çok büyük bir adanmışlıkla çocuklara yönelik çalışma yapıyor. Çocukları süreci dahil etme adına öncü bir role sahip. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonun da artı etkinlikleri de var. Bir çocuğun kendi okulunda kendi şehrinin miras değerini keşfedip sonra başka bir dünya şehri olduğunun farkına varıyor” ifadelerini kaydetti.

 

“Ne kadar çok turist gelirse o kadar büyük bir tehlike var aslında”

“Turizm elbette çok olumlu bir şey ve tek bir belediye başkanı yoktur ki, şehrine gelen turist sayısını azaltsın” diyen Denis Ricard, “Turizm para demektir ama bazen maalesef turizm ‘Yaban turizm’ ise mirası yok edebilir. Bir şehir dünya mirası olarak anıldığında kültür şehir olduğu için bu listeye giriyor ve çok turist geliyor. Ne kadar çok turist gelirse o kadar büyük bir tehlike var aslında. Turist geldi mi restoranlar da geliyor ve yerel kültür ile alakası olmuyor. Dünya miras şehirlerinde şehir listeye alınıyor, turistler geliyor ve biranda pizzalar, hamburgerler geliyor. Bu yemeklere karşı değilim ama bir noktada dünya miras şehirleri listesi alınma sebebi kaybolmuyor ama dünyevi bir kültür geliyor. Çok ihtiyatlı olmalıyız. Turist sayısını azaltmak isteyecek tek bir belediye başkanı yoktur ama bunu kanalize etmeliyiz. Belirli bir perspektif bakıp bütün açılıları ile düşünmeliyiz, olumlu ve olumsuz mu diye karar vermeliyiz. Laos’ta bir şehir listeye alındıkları yıldan itibaren 5 yılda turist sayısı 8 kat arttı. Büyüme anlamında inanılmaz bir şey. Dünya mirası olarak kaydedildi ve turistler toplu bir şekilde akmaya başladı ve turistler gelince dünyanın her yerinden restoranlar gelince kendi kültürlerini kaybettiler. Burada fuhuş sorunu da çıktı. Çok ihtiyatlı olmamız gerekiyor. Örgüt olarak meşgul olduğumuz bir konu. 2 gün boyunca bu konulara değinilecek” dedi.

 

Ricard, Safranbolu’da olmalarının, bu şehrin mirasına önem vermesinden kaynaklandığını da sözlerine ekleyerek konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Belediye başkanı bu şehirle çok ilgilendi. Safranbolu şehrine de yaptıklarından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Bir çok sebepten ötürü takip edilmesi gereken bir model. Bu şehir gibi şehirler sayesinde bu hale geldi. Belediye Başkanı Necdet Aksoy, başkan yardımcısı olarak örgüte seçildi. Aksoy yalnızca bu şehrin gelişimini değil, bu örgütün gelişiminde de çok büyük rol oynadı. Kendi değerlerine ve halkalarına önem vermeleri, kendilerine kalan bu mirası korudukları için teşekkür ediyorum.”

Belediye Başkanı Necdet Aksoy, Safranbolu’nun 1994 yılında dünya mirası olarak yerini aldığını söyleyerek, “Safranbolu korumacılığa 1960 yıllardan başlayıp, bugünlere kadar halkın bilinçli bir katılımı ile korunmakta. Bu şehri kanunlardan, zabıtandan çok Safranbolu hemşehrilerimiz korumuş ve bugüne kadar getirmiştir. Safranbolulular olarak bu miras şehirde yaşıyor olmak hem büyük bir mutluluk ve hem de ok büyük bir sorumluluk taşıdığımızı düşünüyoruz. Bu şehri atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan emanet aldığımızı düşünüyoruz ve bu şekliyle geleceğe taşımayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Vali Mehmet Aktaş ise, “Kültür ve tarihini korumada son derece bilinçli ve özverili davranan Safranbolu ilçemiz, emeklerinin karşılığını 1994 yılında UNESCO’ya üye olarak almıştır. UNESCO’ya dahil olması ile turizme de açılan ve tanınırlığı artan Safranbolu artık herkesin merak ettiği ve gezmek istediği bir yer haline gelmiştir. Bugün birçok konak ve otel ile konaklama hizmeti vermekte, ekoturizm ile de alternatif turizm olanakları için çalışma yapmaktadır. Yılda yaklaşık 600 bin yerli ve yabancı turisti ağırlıyoruz. Safranbolu artık kongre turizmine de girmiş ve uluslararası büyük toplantılar için cazip bir ev sahibi alternatifi haline gelmiştir. Bu süreçte emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Toplantımızın teması miras, çocuk ve turizm; yani Safranbolu’yu tanımlayan bir tema. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile aynı tarihte olması, mirasına sahip çıkan ve tarihini turizmi entegre ederek koruyan bir şehirde gerçekleşmesinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

Protokol konuşmalarının ardından Safranbolu ile Tataristan’ın Bolgar şehri arasında kardeş şehir protokolü imzalandı. Hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından Vali Mehmet Aktaş ve protokol üyeleri Safranbolu ile kardeş şehir olan Tataristan’ın Bolgar ve Yelabuga şehirlerinde yaşayan çocuklar tarafından yapılan “Dünya Miras Şehirleri Çocukları Resim Sergisi” ile “Safranbolu Rehabilitasyon Merkezi Özel Eller Resim Sergisini” gezdi.

Exit mobile version