Ülkemizde yaşanan her üzücü deprem olayları ardından gündeme gelen ‘DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR’ uyarısı tekrar konuşulmaya başlandı !
Dünyada gelişmiş ülkelerde yapısal çeliğin %30 ile %55 ler arasında değişen kullanım oranı, ülkemizde maalesef %5 oranının altındadır” yorumu yapan uzmanlar DEPREM için ÇELİK KONSTRÜKSİYON BİNALARIN Şart olduğuna dikkat çekiyorlar
17 Ağustos 1999 depreminden sonra çelik yaygın olarak gündeme gelmişti.
Çelik malzemenin deprem bölgelerinde ki yapılar için uygun olduğu gerek bu malzemenin özelikleri gerekse uygulamadan elden edilen sonuçlar sonucu bilinen bir gerçek olduğunu vurgulayan uzmanlar, “dünya deprem bölgelerinde ne yapıyorsa biz de onu yapmalıyız, bu kadar da basit” görüşü veriyorlar.
Depremler, yer kabuğu içinde birikimi olan potansiyel enerjinin bir yerde genel olarak fay denilen jeolojik kırıklar üstünde boşalması ile oluşan ve o bölgenin dengesini bozan , aniden meydana gelen , saniye ile ölçülen zaman süreleri içinde devam eden, kısa süreli hareketler olarak tanımlanmakta olduğunu vurgulayan uzmanlar “deprem gerçeğini kavrayamadık” diyorlar
Türkiye’nin dünyanın önemli ana deprem kuşaklarında birinin üzerinde bulunduğu, bu nedenle birçok deprem fay çizgisine sahip olduğu herkes tarafından bilinmesi gerektiğine vurgu yapanlar çok ölümlü ve maddi hasarlı depremler sonrası tartışılan çelik üretimi ve Çelik konstrüksiyon yapıların tekrar gündeme geldiğine dikkat çekiyorlar
Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, Türkiye’nin %92’sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusunun %95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98’i ve barajların %93’ünün deprem bölgesinde bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar ” ELAZIĞ depremi ders olsun son olsun ve çok katlı binalarda çelik konstrüksiyon zorunluluğu gelsin ” yorumları yapıyorlar
Türkiye’de son on yılda 13 Mart 1992 Erzincan depremi ile başlayan önemli depremlerden 17 Ağustos 1999 Kocaeli (İzmit) ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri, deprem ve yapı ilişkisi, yapısal sorunlar ve çözümleri konularının gerekliliğinin anlaşılması bakımından örnek teşkil ederken alınamayan uygulayıcı kararlar yüzünden yüzlerce can kayıpları yaşanmaya devam ediyor
Depremler, kentsel dönüşüm, çevrecilik ve enerji bir ülke için sorun ise çözümün çelik olduğunu belirten uzmanlar, “Kentlerimiz birinci derece deprem kuşağındadır. Ülkemiz çelik yapı sistemiyle 1999’da Marmara depremleriyle birlikte tanıştı. Türkiye’nin bugün 20 milyon tonun üzerinde çelik ham madde kapasitesi var; Avrupa’nın üçüncü büyük üreticisiyiz. Çelik yapı sektörü ülkemizde sadece teşvik edilmeyi bekliyor” diyorlar