Kandilli Rasathanesi’yle GFZ Alman Jeoloji Araştırma Merkezi’nin olası İstanbul depremiyle ilgili yürüttüğü ortak araştırmanın sonuçları, ünlü bilim dergisi Nature’ın internet sitesinde yayınlandı.
Kuzey Anadolu fay hattının 1999 depremi sonrası kırılma bölgesi de tam olarak bu fay hattına ulaştığı belirtilen yazıda 1766’daki İstanbul depreminden beri bu fay hattında enerji hızla birikiyor denildi.
Fay hattı üzerinde yerleştirilen deprem takip sisteminin son verilerine göre, bu fay hattında dört yıldır hiçbir hareket yaşanmadı. Bu durum İstanbul depreminin başlangıç noktasının burası olabileceği düşüncesini güçlendirirken fay hattının tetiklenmesi ile bedeli ağır sonuçlara varılabileceği vurgulanıyor.
Kuzey Anadolu Fay Hattı ; “Biga yarımadasında Yenice-Gönen’den başlayarak Abant-Bolu-Gerede-Ilgaz-Tosya-Ladik-Erbaa-Kelkit vadisi-Erzincan ovası, Elmalı deresi-Üstükran-Varto’dan ve Van gölü kuzey kenarından geçerek İran sınırına kadar uzanmaktadır şeklinde açıklanırken Fay sistemi sağ yönlü doğrultu atımlı faylardan oluşmaktadır ” şeklinde verilen bilgilerde ; “Bu kuşak PLİYOSEN döneminde oluşmaya başlamış ve 10-12 milyon seneden beri aktif olarak tektonik faaliyetlere devam etmektedir. Bölgede her bir depremle yatay olarak ortalama 1.3-4.5 m; düşey olarak da 0.5-1.5 m yer değiştirme gözlenmektedir. Fay hattı üzerinde oluşumdan itibaren ( Pliyosen ve Kuvatener ’den bu yana) toplam 25-50 km arasında yatay ötelenmenin olduğu düşünülmektedir.” denilmekte.