“AZİZ KARABÜK HALKINA BİR ÇAĞRI”

Kendimizi ve doğayı düşünmüyorsak; bile çocuklarımız için evlatlarımızın sağlığı için çevremizi Karabükümüz’ü temiz tutmalıyız. Doğayı büyüklerimizden miras almadık, küçüklerimizden ödünç aldık. Doğayı kirleterek ve çöp atarak hatta moloz yığınlarını dökerek çocuklarımızın hakkına giriyoruz. Doğa, bizlere temiz hava, berrak su ve huzurlu bir yaşam alanı sunan en büyük hazinemizdir. Ancak, insan eliyle yapılan bilinçsiz kirletme, bu […]

Kendimizi ve doğayı düşünmüyorsak; bile çocuklarımız için evlatlarımızın sağlığı için çevremizi Karabükümüz’ü temiz tutmalıyız. Doğayı büyüklerimizden miras almadık, küçüklerimizden ödünç aldık. Doğayı kirleterek ve çöp atarak hatta moloz yığınlarını dökerek çocuklarımızın hakkına giriyoruz.

Doğa, bizlere temiz hava, berrak su ve huzurlu bir yaşam alanı sunan en büyük hazinemizdir. Ancak, insan eliyle yapılan bilinçsiz kirletme, bu hazineyi hızla tüketmektedir. Günümüzde çevre kirliliğinin en büyük sebeplerinden biri, doğaya rastgele atılan çöplerdir. Plastik şişeler, metal kutular, sigara izmaritleri, cam şişeler ve diğer atıklar, sadece görüntü kirliliği oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda ekosisteme telafisi zor zararlar verir.

Resim 1: En çok evlatlarımız, Karabük bu görüntüleri mi hak ediyor? Çöpler atılmış, moloz yığınları dökülmüş ve her yer plastic atık dolu. Bir şeyler yapmalıyız.

Doğal Hayata Etkileri

Doğaya atılan çöpler, yaban hayatı için ciddi bir tehdit oluşturur. Özellikle plastik atıklar, denizlerde ve karada yaşayan hayvanlar tarafından yiyecek sanılarak tüketilir ve onların ölümüne sebep olur. Örneğin, bir deniz kaplumbağası plastik poşeti denizanası sanarak yutabilir ve bu durum sindirim sistemini tıkayarak ölümüne yol açabilir. Kuşlar, balıklar ve diğer vahşi hayvanlar da benzer şekilde atıklar nedeniyle hayatlarını kaybedebilir.

Ayrıca, cam şişeler güneş ışığını mercek gibi yoğunlaştırarak kurak alanlarda yangınlara neden olabilir. Özellikle ormanlık bölgelerde bilinçsizce bırakılan çöpler, büyük felaketlere yol açabilecek kıvılcımları başlatabilir.

İnsan Sağlığına Zararları

Çöpler sadece doğayı değil, insan sağlığını da ciddi şekilde tehdit eder. Plastik atıklar, su kaynaklarına ve toprağa sızarak mikroplastik kirliliğine neden olur. Bu zararlı parçacıklar, su ve gıda yoluyla vücudumuza girerek bağışıklık sistemimizi zayıflatabilir, hormon dengesizliklerine yol açabilir ve uzun vadede kanser gibi hastalıklara sebep olabilir.

Ayrıca, çürüyen organik çöpler ve plastikler zararlı gazlar üreterek havayı kirletir. Özellikle, metan ve karbondioksit gibi gazlar, iklim değişikliğini hızlandırarak dünya genelinde sıcaklıkların artmasına neden olur. Bu da sel, kuraklık ve doğal afetlerin daha sık görülmesine sebep olur.

Ekonomik Kaybımız

Doğaya atılan çöplerin temizlenmesi, yerel yönetimler için büyük bir maliyet oluşturur. Belediyeler, parklar, sahiller ve diğer kamusal alanları temiz tutmak için milyonlarca lira harcamaktadır. Oysa ki bu para, eğitim, sağlık veya altyapı gibi daha önemli alanlarda kullanılabilirdi.

Turizm sektörü de bu kirlilikten büyük zarar görmektedir. Sahillerde biriken plastik atıklar, turistlerin bölgeden uzaklaşmasına sebep olur ve yerel ekonomiye zarar verir. Kirli bir çevre, sadece doğal güzelliklerimizi değil, aynı zamanda gelir kaynaklarımızı da yok eder.

Kendimiz için olmasa bile çocuklarımız için daha güçlü refah dolu bir Türkiye için doğayı tertemiz tutmalıyız.

Çözüm Nedir?

En büyük çözüm farkındalıktır. Dağaya verdiğimiz zararı farketmektir. Bunun ileride başta çocuklarımızın sağlığını nasıl bozacağını bilmektir. Bu büyük çevre sorununu çözmek aslında çok basit. Öncelikle bireysel olarak çevreye karşı daha duyarlı olmalı, çöplerimizi doğaya atmamalıyız. Geri dönüşüm alışkanlığı kazanarak atıklarımızı ayrıştırmalı ve çevremizi temiz tutmalıyız. Ayrıca, çevre bilinci eğitimleri ile gelecek nesillere doğayı koruma bilinci aşılanmalıdır.

Hükümetler ve belediyeler de daha sıkı denetimler yapmalı, doğaya çöp atanlara ağır cezalar uygulamalıdır. Ayrıca, plastik kullanımını azaltmaya yönelik politikalar geliştirilmeli ve çevre dostu alternatifler teşvik edilmelidir.

Unutmayalım ki doğa bize ait değil, biz doğaya aitiz. Yine doğa bize ait değil, çocuklarımıza ait. Emin olan tertemiz bir doğa ve Karabük’te çocuklarımıza sahip çıkacaktır. Onu korumazsak, gelecekte ne temiz su ne de yaşanabilir bir dünya kalacak. Kendi geleceğimiz ve çocuklarımız için, doğayı temiz tutmak hepimizin sorumluluğudur.

Çağrı

         Ben bir kulüp kurmayı teklif ediyorum. Bir WhatsApp grubu kurabiliriz. Doğa yürüyüşlerine çıkar. Doğayı temizleriz. Yürüş yapmak en sağlıklı ve ucuz spordur. Sosyalleşmek insan ömrünü uzatır. Hem de tertemiz bir Karabük için çabalarız. Belki çöpler bize ait değil, belki çöpleri biz atmadık ama doğa bize ait ve Karabük bize ait. Çöpler bizim değil ama dünya bizim ve ikinci memleketim Karabük bizim.

Exit mobile version