Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

EFENDİM, İŞİTMEDİM.. BANA BİŞEY Mİ DEDİN??

ÖZET: Haftasonu Karabük Aladağ’da 7. Aladağ Şenlikleri yapıldı… Güzel bir katılım, güzel bir organizasyon, güzel bir hava… Titrettin Abisiz Şenlik olur mu? Olur olmasına ama aklım kalır, gönlüm kalır, bi yanım eksik kalır… Hiçbişey eksik kalmasın diye sabahın erken saatlerinde etimi ekmeğimi alıp kalkıp gittim..  Sağolsun Şenliğin organizasyonunu yapan KARDER Yönetim Kurulu Başkanı Murat GÜL’den sayın Valim Mustafa YAVUZ’a kadar hepsi de beni gördüklerine çok mutlu olacaklardı ama kalabalıkta denk gelemedik… Olsun gönüller bir…

ÖZET: Haftasonu Karabük Aladağ’da 7. Aladağ Şenlikleri yapıldı… Güzel bir

Prospektüs: Bu bir mizahimsi köşe yazısı olup, hiç kimseye zorla okutulmaması, imla hatalarının büyük bölümünün bilinçli şekilde yazı arasına serpiştirilmesinin bizzat tarafımca yapıldığı, yazıdan kaynaklı yan etkilerinin “Bu da kendisini mizah yaptığını sanıyor, ben bile bundan iyisini yazardım” şeklinde belirtiler verdiği, illa ki doktor tavsiyesi ile okumak isteyen olursa Beyaz Baret OSGB’nin işyeri hekimi Dr. Okan ASLAN’dan tavsiye alınması önemle duyurulur..

**          –             **

 

Haftasonu siz deyin 15 bin kişi, ben diyeyim 20 bin kişi kalkıp Aladağ’a gitti… Kimi ŞENLİK var diye duyup gitmiş, kimi Organize Sanayi yoluna yanlışlıkla girip, yollarda “Şenlik Alanına gider” levhalarını görüp gitmiş, ama gelenlerin yüzde 99’u KARDER’in düzenlediği 7. ALADAĞ ŞENLİKLERİ olduğunu duyup kalkıp gitmiş…

Çamların arasında efil efil esen hafif rüzgarda, Şenliğe katılan binlerce Karabüklü doyasıya eğlenip çoluk çocuk güzel bir vakit geçirdi… Vesile olan, böylesi büyük bir Organizasyona ev sahipliği yapan KARDER Yönetimine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

 

HAYRAN KİTLEMLE SARMAŞ DOLAŞ…

Kent meydanındaki direğe ismi verilesi sevgili patronum Semih GÜLEN, Cuma gününden tembih etti… Pazar günü Aladağ’da KARDER’in Şenlikleri var, mutlaka orda ol, diye… Bendeki unutkanlığı bildiği için Cumartesi sabah whatsapp’tan 26 mesaj, SMS’ten 12 kez “Pazar günü Şenlik’te ol. Unuttum, işim vardı, sol kulağıma köpük kaçtı gelemedim, gibi mazeretler istemiyorum.. Sabah en geç 10:00’da Aladağ’da ol” yazmış… Yetmemiş, cumartesi gece saat 24:00’den sabah 08:00’e kadar da 8 kez sesli mesaj atmış…

Hiç gerek yoktu bu kadar tekrara aslında, Pazar günü Babalar Günü münasebetiyle sadece 3 ayrı programdan davet almıştım altı üstü… Yarımşar saat uğrayıp öyle de geçebilirdim Aladağ’a.. Ama Semih GÜLEN’in ısrarları ve mesajlarındaki keskin cümleleri okuyunca tüm programlarımı iptal edip ALADAĞ ŞENLİKLERİNE gitmek farz oldu…

Hoş aslında hafta içi KARDER Başkanı sayın Murat GÜL’e söz vermiştim. Pazar günü orda olacam, diye. Bizde söz senettir… Her ne kadar bankacılık sisteminde ve ticarette artık “senet” geçerli olmasa da, SÖZ de hala geçerliliği koruyo SENET…

 

İZDİHAMI ÖNLEMEK İÇİN EK TEDBİRLERİM…

Karabük’ün en meşhur mizahimsi köşe yazarı olarak ünüm dört bir yana yayıldığı için, biliyorum ki ben daha Şenlik alanına girerken, izdiham olacak.. Ele avuca sığmayan okur kitlem üzerime atlayıp, ya resim çektirelim diyecek, yada imza isteyecek… Nerden baksan 8-10 bin okur kitlem etrafımı sarınca haliyle Şenlik düzeni bozulacak… Sayın Valim Mustafa YAVUZ’dan, Milletvekillerim Cem ŞAHİN, Ali KESKİNKILIÇ ve Cevdet AKAY’a kadar hepsi orda… Bir anda bütün ilgi benim üzerime olur diye gözüme güneş gözlüğü takıp gittim tanınmamak için… İyi ki öyle yapmışım, bu kamuflajımdan sonra kimseye görünmeden girdim aracımla Şenlik alanına…

 

PEŞİMDEN KOŞMAYIN LÜTFEN…

Peşimden baktım 2 genç koşuyo… “Ahanda yakalandım” diye düşünürken, daha genç olan “Abi otopark parası vermedin. 100 TL rica edeyim” dedi… Güneş gözlüğümü çıkarıp “Beni tanımadın galiba?” dedim…

Hayatımda ilk defa görüyom seni. Uzatma abi 100 lirayı alayım“ dedi… “Bozuk yok” bile diyemedim. Artık 100 TL bile bozuk para gibi oldu zaten… Arkamda bekleyen arabaların kornalarından Şenliğe gelenler rahatsız olmasın diye cebimden çıkarıp verdim 100 TL’yi..

 

ŞENLİK GİBİ ŞENLİK…

Arabamı uygun bir yere çekip tam arabadan inecektim ki, yanıbaşımdan dört nala koşturan atlar geçti… Dikkat etmeden kapıyı açacak olsam ilk gelen atın resmi benim arabanın kapısına desen olarak çıkacaktı.. Allah’tan araştırmacı soruşturmacı köşe yazarı olduğum kadar, dikkatli de bi köşe yazarıyım…

Atlar geçtikten sonra bu kezde motocros ekibi belirdi arkasından… Önden giden atlar, bu motor sesinden mi kaçıyodu, yoksa at yarışlarından sonra motor yarışları mı vardı onu tam anlayamadım o anda…

Aradan yarım saat geçti ama ben hala arabamdan inemedim.. O sırada zırıl zırıl telefonum çalıyo… Baktım Semih GÜLEN, “Buyur patronum” dedim… “Ben sana saat 10:00 da burda ol demedim mi? Bütün protokol burda, yerini ayırmışlar. Hemen protokol çadırının oraya gel” deyip yüzüme kapattı telefonu.

 

DAKKA BİR, GOL BİR…

En gıcık olduğum şey telefonun yüzüme kapatılması… İfrit oldum… Arabadan inip hızlı hızlı protokol çadırına giderken baktım KARDER’in eski başkanlarından Tuncay ÖZCAN… Onun zamanında da Mustafa KESER’i getirmişlerdi ALADAĞ ŞENLİKLERİNE…

Titrettin abi lütfen masamıza buyrun, bir çayımızı ikram etmeden bırakmam” dedi, yanında değerli eşi Melek ÖZCAN’la birlikte… “Ya valla Semih GÜLEN çok acele beni bekliyo” falan desemde zorla tutup kolumdan oturttu masaya…

Baktım masa da Necati KARAOĞLU’nun oğlu Sedat’ta var… Kendisinden pek haz etmiyom son günlerde… Ağzında bakla ıslanmıyor onun.. İstemeye istemeye selam verip, sırtım ona gelecek şekilde oturdum..

O sırada önce milletvekilimiz Cem ŞAHİN, çok geçmeden diğer vekilimiz Ali KESKİNKILIÇ uzaktan beni görüp geldi bizim masaya… Onlarla ayak üstü sohbet edip masadan kalkıp protokol masasına gidecekken, bi baktım MHP  İl Başkanı Cenk GEDİKOĞLU, İlçe Başkanı Celal TOKATLI ile Mustafa Turgut CENGİZ şenliğe gelen misafirlerle sohbet ede ede bizim masaya doğru geliyo…

Kalkıp gitmek olur mu o anda? Olmaz elbette… Yanlarında Şenliği düzenleyen KARDER Başkanı Murat GÜL’de var… Hepsiyle ayrı ayrı kucaklaştım..  Ortalamaya vursam her biri ile sohbetim 3 dakika sürse nerden baksan 20 dakika sürecek… O sırada benim telefon cayır cayır çalmaya devam ediyo… Arayan belli Semih GÜLEN.. Açsam bi türlü, açmasam bi türlü.. Açmamayı tercih ettim…  Battı balık yan gider deyip, onlara 5’er dakika ayırdım..

Derken arkasından Özçelik İş Sendikası Şube Başkanı Kenan YILMAZ geldi masaya.. Onunla da kucaklaştım, tüm Çelik İşçileri adına sıkı sıkı sarıldım başkana.. “Tüm işçi kardeşlerimin gözlerinden ayrı ayrı öpüyorum” dedim.. Hislendi haliyle… “Yarın saat 16:00 vardiyası çıkışı KARDEMİR girişindeki Temsilcilik binasına gelip tüm işçilerin gözlerinden tek tek öp” dese, yaymıştım.. Allah’tan öyle bişey demedi. Yırttım…

 

ORGANİZASYON HARİKAYDI…

Masaya gelen gidenlerden bi türlü gidemedim sahnenin olduğu tarafa… Bi ara kulak kabarttım Ankaralı Yasemin şarkı söylüyo… Onunda gözleri beni aramış.. Kusura bakmayıversin, ben halkın içinde olmayı tercih ediyorum her daim… Çok istiyorsa konserden sonra kuliste görüşürüz onunla diye haber gönderdim… Konser bitiminde de gitmedim yanına…

Bugün bana ayrılan yerinde sonuna gelirken, yazımız çokta fazla uzatmadan Pazar günümüzün neşeli ve eğlenceli geçmesine vesile olan başta KARDER Yönetim Kurulu Başkanı Murat GÜL olmak üzere, organizasyon için gecesini gündüzüne katıp emek veren, uğraşan KARDER Yönetim Kurulu üyeleri İsa Aydın, Yıldıray Yıldırım, Ahmet Okan Kirman, Abidin Ertekin, Yasin Özçelik, Ozan Özçelik, Mithat Gümüş, Muhittin Ergin, Gökan Baylam, Ertan Nurtin, Aziz Özer, Ercan Demirtaş, Aykan Çınar, Sedat Kervan, Murat Ertan, Fırat Misoğlu, Adem Atay, Bilal Özal, Yaşar Çetin, Taner Yıldız, Aykut Aksoy, Kenan Yılmaz, Mehmet Yıldırım ve Erdal Yılmaz ‘a ayrı ayrı sonsuz teşekkür ediyorum.

 

Son olarak şenlikte yanyana gelemediğim sevgili patronum Semih GÜLEN’e de Şenlik sonunda telefondan son günlerde dilime dolanan BAYHAN’ın şarkısını gönderdim…

Efendim, işitmedim?

Bana bir şey mi dedin?

İki orta bir sade

E haydi bana müsaade…