Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın düzenlediği “ Eğitim Formu “ Eğitim alanındaki yenilik ve gelişmeleri tartıştı.
Buna göre;
Pandemi dönemi ile ezberlerin bozulduğu bir dönemi yaşıyoruz. Artık oyunu bildiğimiz gibi oynamıyoruz.
Geçen yıldan beri öğrenenler sadece öğrenciler değil. Öğretmenler, Ebebeyinler hatta aile büyükleri hepsi aynı anda öğreniyor.
Yeni normale ne kadar çabuk odaklanırsak o kadar başarılı olacağız. Bu süreçte tüm eğitim içeriklerinin dijital platforma taşındığını da görmekteyiz.
Özellikle köy okullarındaki teknolojik eksikliklerin, eğitimin sağlıklı yapılmasına engel oluşturduğunu gördük.
Pek çok insan teknolojinin öğretmenlerin ve okulların yerini alacağına inanıyordu. Bir eğitimci olarak ben bu görüşe katılmıyorum.
Sokak’ta konuştuğum öğrencilerin büyük bir çoğunluğu, okullarında derslerin deneyle, uygulama ile yapılmasını istiyor. Öğretmenlerinin onlara sadece rehberlik yapmasını, ezbere eğitimin kendi,lerine uygulanmamasını istiyor.
35 yıl bir fiil öğretmenlik yapmış bir kişi olarak, Öğretmenlerin rolünün daha da öne çıkacağına inanıyorum. Öğretmenlik çok ciddi bir entelektüel birikim gerektirir. Bu nedenle arkadaşlar sürekli okuyun, kendinizi yetiştirin.
Gelecekte Eğitim, “ Bilmek” ten ziyade işbirliği yapmak, yeni fikirler keşfetmek ve mevcut bilgiler arasında bağlantılar kurmak için kullanabilecekleri becerileri edinmek ile ilgili olacaktır.
Öğretmenlerimiz, öğretim yaklaşımlarında daha fazla oyun, işbirliği ve deneyi destekleyici uygulamalar yapmaları gerekir.
Bu uygulamaların bilimsel hale dönüşmesi için, Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmenlik Mesleğinin değerini artıracak Faaliyetlerde bulunması gerekir.
12 Eylül 2022’de Açılacak Okullarımız Şimdiden Öğrencilerimize Işık Saçsın, Öğretmenlerimize Ümit Versin. Velilerimize Moral Olsun. Halkımıza Hayırlı Olsun.
Bu arada Uzman Öğretmenlik sınavı öğretmenlerimiz arasında huzursuzluk yaratır. Bu sınavların iptal edilmesinden yanayım.