Samsun’da bir vatandaşın elektrik faturasındaki kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletişim bedeli, TRT fonu ve başka adlar altında 286 lira 25 kuruş tutarında para tahsil edildiği gerekçesiyle 2014 yılında tüketici hakem heyetine başvuru yapmış, Hakem heyeti de faturayı gönderen Yeşilırmak Elektrik şirketi aleyhine yapılan bu başvuruyu reddetmişti.
Ardından konu mağduru vatandaş hakem heyeti kararı için iptal davası açmıştı.
Mahkemede kendini savunan şirket, elektrik bedeli dışındaki paraları EPDK’nın onayı ile aldıklarını, vatandaşa hizmet verebilmeleri için üretilen elektriğin maliyetinin tüketicilere yansıtılmasının faaliyetin doğal bir sonucu olduğunu belirtti. Bu açıklamalar üzerine mahkeme şirketi haklı buldu, vatandaşın açtığı davayı reddettiği gibi yargılama giderlerini de mahkeme açan vatandaşın ödemesine karar verdi.
Ancak Vatandaş davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay mahkeme kararını bozdu ve tüketiciyi haklı bularak; “Kayıp kaçak bedeli konusunda EPDK’ya sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir. Özellikle kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar ücret ödendiğinin bilinmesi, hukuk devletinin vazgeçilmez unsurudur. EPDK kararlarıyla bedelin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması hukuka uygun değildir.” Dedi…
Elektrik şirketi ise bu kararı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna taşıdı. Hükümet de vatandaştan aynı konuda yağan binlerce davanın önünü kesmek için Meclis’e yeni bir yasa tasarısı göndererek 17 Haziran 2016’de yürürlüğe giren yeni yasayla, kaçak elektrik kullanan kötü niyetli tüketicilerle elektrik şirketlerinin diğer giderlerinin “tahsil edilmesi” konusunda yasallaştırdı..
Yeni düzenlemeyi dikkate almak zorunda kalan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, tüketicilerin aleyhine çıkarılan yeni yasanın kayıp kaçakla ilgili açılmış davaları hukuksuz hale düştüğünü belirledi. Böylece Haziran 2016’dan önce açılmış davalarda da kayıp kaçak bedellerinin tüketicilerce ödenmesi gerektiğine hükmedildi. Sadece tüketicilere yüklenen yargılama masraflarının elektrik şirketlerinden alınabileceğine karar verildi.