EYLÜL FIRTINASI

             EYLÜL FIRTINASI Yağmurlar bu yıl sonbaharın gelişini erken müjdeledi yüreklere. Artık bahçedeki çiçekler üşümeye başlamış hele bu yazın kavurucu sıcaklarından sonra “güz türkülerini” erken söylemeye başlamıştı sonbahar yağmurları… Aylardır insanların beynine, eylül ayının çok zor geçeceğini yazıp, umudun, yıkılmışlığın çığırtkanlığını yapıyordu ulusal medya. Oysa eylül ayı berekettir, bolluktur. Eylül […]

             EYLÜL FIRTINASI

Yağmurlar bu yıl sonbaharın gelişini erken müjdeledi yüreklere. Artık bahçedeki çiçekler üşümeye başlamış hele bu yazın kavurucu sıcaklarından sonra “güz türkülerini” erken söylemeye başlamıştı sonbahar yağmurları…
Aylardır insanların beynine, eylül ayının çok zor geçeceğini yazıp, umudun, yıkılmışlığın çığırtkanlığını yapıyordu ulusal medya.
Oysa eylül ayı berekettir, bolluktur. Eylül ayı çay demek, üzüm demek, fındık demek, buğday demektir Anadolu insanı için. Çünkü tüm bunların meyvesini eylülde görür üretici insanlarımız. Borçlar eylülde ödenir, düğünler eylülde yapılır Anadolu’da.
Okulların açılışı, umutların yeşermesi, beklentilerin son bulduğu en güzel aylardan birisidir eylül.
Sahillerin bile denize teslim olduğu, büyük yazarların en güzel romanlarını yazdığı, en güzel acılar, yalnızlıklar, yaz aşklarının son bulduğu “hazan” demektir eylül.
Savaş çığırtkanlığıyla girdik bu yıl eylül ayına. İşsiz insanlar, yoksul ve yorgun yürekler, ilticacılar, mülteciler… Şükürler olsun Karabük’ün de sokaklarını doldurdu.
Bir tarafta okulların açılmasına sevinemeyen işsiz babalar, genç ve yaşlı emekliler!… Diğer tarafta yarınlarımızı, ümitlerimizi, düşlerimizi süsleyen çocuklarımız…
Yağmur yüklü bulutlar, derin denizlerin üzerinden dağların doruklarına ulaştığında sonbahar yağmurları adsız ırmaklara akarken, yaşam yinede tüm zorluklara göğüs geriyordu.
Daha düne kadar gecenin parlayan dolunayında durgun denizlerin üzerinde yakamozlar parıldarken, bugün azgın dalgaların kıyıya her vuruşunda ülkemin güzel insanlarının TÜKENMİŞLİĞİN SESİ yankılanıyordu ne yazık ki…
Sonbaharda ağaçlar yeni bir yaşam biçimine bürünüp yapraklarını dökerken; en çok da Karabükümün güzel insanlarının tarihinde alışık olmadığı şekilde kitap, defter, yurt olarak okula giden, üniversiteyi kazanan çocuklarımızın yüreklerine düşüyordu…
Bir yanda umudun bahçesinde şarkı söylemeyi çoktan unutanlar,
Diğer yanda umut pompalayanlar…
Sevgili güzel insanlar;
Gerçek sonbahar yapraklarının sesiyle GÜZ TÜRKÜLERİNİN ruhumuzun derinliklerinde yediveren gibi açılan GÜZ GÜLLERİNİN,
EYLÜL FIRTINASI’nda hüzünle açtığını hiç unutmayacaksınız…

Exit mobile version