Gazeteci Olmak

Gazeteciler kamuyu aydınlatma, kamuya bilgi verme görevini üstlenmiş kişilerdir. Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanmak zorunluluğu vardır. Bu amaçla Gazeteci, her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir… Kısacası, Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma […]

Gazeteciler kamuyu aydınlatma, kamuya bilgi verme görevini üstlenmiş kişilerdir.

Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanmak zorunluluğu vardır. Bu amaçla Gazeteci, her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir…

Kısacası, Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile görevli meslek profesyonellerine verilen unvandır. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu önemlidir.

Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler.

Niye böyle bir giriş yaptık.

‘Çuvaldızı kendimize iğneyi eleştirdiklerimize’ anlayışı ile düşünmeye çalışırız ama ne yazık ki toplumda doğru bildiklerini doğru aktardığın zaman işine gelmeyen tufeyli tipler harekete geçiyor.

Gazeteci/yazar George Orwell ne demiş “Bir Toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder”

Bundan 26 yıl önce, 1993 yılında suikasta kurban giden gazeteci yazar Uğur Mumcu,; yaptığı bir açıklamalarda bugün ki adıyla FETÖ eski adıyla Fettullahçı cemaate ve yine PKK tehlikesine dikkat çekmiş ve ‘’Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” şeklinde spor salonunda binlerce kişinin önünde haykırmıştı…

O yıllar kim, kimler , o sözleri dikkate almıştı?

15 Temmuz’da bu ülke hain bir darbe girişiminden kendini kurtarırken herkes Gazeteci Yazar Mumcu’nun söylediklerini hatırladı..

-“Vay be adama bak doğru tespitlermiş” diyebildiler…

O ADAMA sakıncalı piyade demişlerdi, Kemalist demişlerdi, komünist yada sosyalist de diyenler hatta vatan haini diyenler olmuştu..

Ama adam dı..İnsandı..Öncelikle sonra Gazeteciydi..

Unutulmamalı…Gazeteciler toplum yararına, objektif yorumlar yaptığında, tarihe düşülen o yazılar, o sözler gün gelir doğrulanır…

O gün anlaşılamazsa da…

Gün gelir doğrulanır…(Bakınız 15 Temmuz)

Ne KASİADLAR vardı ne Dernekler ne bilmem neler..

Sonuçta ne oldu?

Son günlerde Siyasi, aktüel ya da spor yazılarımız üzerine çok geniş kitleden övgü dolu sözler almak/duymak doğrusu bizi memnun ediyor.

Ama dedik ya bizim bugün toplum adına yaptığımız eleştirileri, tufeyli beyinlerinde değerlendiremeyen ve öz-eleştirisini yapmadan lümpen bir tavır sergileyerek kurumsal yada toplumsal yazılarımıza karşı olayı ‘kişiselleştirilerek’ sosyal medya üzerinden afaki saldırılar da yapılmıyor değil…

Gazeteci olayı tespit ederi, sistemi eleştirir. Hani denir ya “Büyük beyinler sistemi, Küçük beyinler kişileri” tartışır diye..

Spor yazılarımızda, aktüel yada siyasi yazılarımızda biz bunları hep gördük,yaşadık…

Bundan sonrada yaşayacağız yapılacak çokda birşey yok..

Zira güncel gelişmelere yönelik ilgisi bulunması beklenen gazetecinin niteliklerinde,

12 Şubat 2017 (ARŞİV YAZI)

Exit mobile version