Nöbetçi Eczaneler
Ülkemizde Sokağa çıkmanın bedeli her zaman ağır olmuştur. Hele iktidara karşı bir tavır almak için sokağa çıkarsanız işin ucunda gözaltına alınma, hatta tutuklanma da vardır.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yapılan yasak ve tehditler üniversitelileri, liselileri, evde iş bekleyen gençler itiraz etti.. Peki, gençler bunca riski neden göze alıyor? Gençler niçin sokağa çıkıyor?
Bu soruların yanıtını sadece siyasette aramak beyhude bir çaba olur. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim.
Bugün Türkiye’nin sokaklarında yürüyen gençler sadece itiraz etmiyor; aslında kendi seslerini buluyor, kimliklerini inşa ediyor. Gelişimsel olarak ihtiyaç duydukları o temel deneyimi yaşıyorlar.
Bu eylemler bir güvenlik sorunu değil, gelişim göstergesidir. Bu gerçeği görmeyen toplum, sadece gençlerini değil, kendi yarınını da kaybeder.
Gençlerle her konuştuğumda bize aynı şeyi söylüyor. Ülkede adil bir rekabet etme fırsatı yok. Adalet olmayınca liyakat yok. Bu da gençlerin istihdama katılımının önündeki en büyük engel
Gençler Risk almak ister. Gençlerin risk almasına kızmak değil tam tersine destek olmak gerekir. Onları kendi kararlarıyla baş başa bırakmak gerekir. Riks almadan yeni şeyler öğrenmek ve büyümek gençler için imkânsızdır.
Toplumsal Çalışmaları Enstitüsü yaptığı çalışmada, İmamoğlu Protestolarına katılan gençlerin %94’ünün 35 yaşın altında olduğunu tespit etti. Aynı çalışmaya göre, Gençlerin eyleme katılmasında ilk neden;
a-Gelecek Kaygısı ( %60,6 )
b-Anti-Demokratik Uygulamalara Tepki ( %52,9 )
c-Sistemin Taleplere Karşılık vermeyişi ( %31.7) izliyor.
Sonuç olarak mesele sadece Ekrem İmamoğlu’nun seçilme hakkının elinden alınmış olması değil; Sorun daha genel olarak ülkemizin gidişatına itiraz.
Bizlere düşen görev ise Onlara destek vermekten, Onları dinlemekten ve anlamaktan geçiyor.