GEREDE ÇAYI TEMİZ AKSIN PLATFORMU (GEÇTAP) “BOLU İDARE MAHKEMESİNİN HAKKIMIZDA VERDİĞİ RED KARARINI ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 6. İDARİ DAVA DAİRESİ BOZDU” DEDİ
GEÇTAP tarafından yapılan açıklamada ” Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere; Gerede Çayı kirliliğinin önlenmesiyle ilgili olarak yürüttüğümüz mücadelenin hukuki boyutunda Bolu İdare Mahkemesi’ne 03.11.2024 tarihinde dava açılmış, ancak 20 Mayıs 2025 günü duruşmalı olarak görülen dava sonunda talebimiz esasa girilmeden reddedilmişti. Bunun üzerine, kararın iptali talebiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştuk.ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİNDEN BİZİ HAKLI BULAN GÜZEL HABER BUGÜN GELDİ.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi itirazımız ile ilgili olarak aldığı kararda “…davacıların, “Bölgedeki atık suların çevreye zarar vermeyecek konsantrasyon değerlerini sağlayıncaya kadar Organize Sanayi Bölgelerindeki üretim faaliyetinin durdurulması” isteminin, Bolu İdare Mahkemesince incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, Bu kısım hakkında yeniden karar verilmek üzere dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; kesin olarak 25/09/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” diyerek, Bolu İdare Mahkemesinin aleyhimize verdiği kararı bozmuş, davanın yeniden görülmesi için dosyayı yerel mahkemeye iade etmiştir.
İŞTE MAHKEMENİN DERS NİTELİĞİNDEKİ MEVZUAT VE HUKUKİ DAYANAKLARI
Mahkeme karar gerekçelerinde özetle aşağıdaki ifadelere yer vermiştir;
…Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56.maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.”…
…Yukarıda anılan Anayasa hükmü değerlendirildiğinde; herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının bulunduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi olduğu tartışmasızdır. Çevre kirliliğine neden olan faaliyetlerle ilgili olarak idarelerce, kendilerine verilen görev ve yetkiler kapsamında denetim yapılacağı, bu denetimler sonucunda ilgili mevzuatın öngördüğü yaptırımların uygulanacağı ve gereken önlemlerin alınacağı açık olmakla birlikte, çevre kirliliğine neden olan faaliyetlerden etkilenen vatandaşlar tarafından idarenin bu yönde harekete geçirilmesi için başvuru yapılarak, istemlerinin reddedilmesi halinde dava açılabileceği de tabiidir….
…2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “Faaliyetlerin durdurulması” başlıklı 15. maddesinde; “Bu Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananlara söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek üzere Bakanlıkça ya da denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından bir defaya mahsus olmak üzere esasları yönetmelikle belirlenen ve bir yılı aşmamak üzere süre verilebilir. Faaliyet; süre verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise Bakanlıkça ya da denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz olarak durdurulur. Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler ile çevre izni veya çevre izin ve lisansı olmayan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur…
Bu gerekçeler ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi “Ankara’da Hakimler Var“sözünü bizlere bir kez daha hatırlatmıştır.
6. İDARİ DAVA DAİRESİNİN BU KARARI, DİĞER ÇEVRE MÜCADELELERİ İÇİN DE EMSAL TEŞKİL EDECEKTİR.
6.İdari Dava Dairesinin bu kararı ile, çevre mücadelesine yönelik idari davalarda esasa ilişkin hukuki denetimin önünün açıldığına inanıyoruz. Şimdi dava yeniden görülerek bilirkişi raporları istenecek, yaşanan çevre felaketi tüm açıklığıyla gözler önüne serilecek ve cennet vatanın doğal kaynaklarının bu denli vahşice tüketilmesine hukuken izin verilmeyecektir.
Mücadelemizin hukuk aşamasında elde edilen bu başarı, gelecek kuşaklara umut ışığı olmuştur. Yeni karar, mücadele eden tüm dostlarımıza ve yöre halkımıza hayırlı olsun.
Biz mücadele etmezsek, çocuklarımız kaybedecek…” dendi