Hakikaten “Deveye Diken Ya..!! ”

    Hakikaten “Deveye Diken Ya..!! ”             Genel Yayın sorumlum sayın  Semih Gülen’in  www.karabukgundem.com   haber web sitesinin ,  haber editörlüğü yanı sıra yine Karabük Haber Gazetesi İmtiyaz sahibi Sayın İsmail Akça ile Sayın Semih Gülen’in beraber ortaklaşa çıkarttıkları Karabük tarihinde bir ilk olan 8 sayfa kuşe kağıt baskılı full […]

 

 

Hakikaten “Deveye Diken Ya..!! ”

 

 

 

 

 

 

Genel Yayın sorumlum sayın  Semih Gülen’in  www.karabukgundem.com   haber web sitesinin ,  haber editörlüğü yanı sıra yine Karabük Haber Gazetesi İmtiyaz sahibi Sayın İsmail Akça ile Sayın Semih Gülen’in beraber ortaklaşa çıkarttıkları Karabük tarihinde bir ilk olan 8 sayfa kuşe kağıt baskılı full renkli-ofset  haftalık gazetenin ,  “(Günajans ),   muhabirliğini yapmaktayım.

 

Meslek içine girişim uzun süre olmadı.  Karabük Medyası içinde çalışmam daha önce stajyer  olarak başladığım  Karabük Postası gazetesinde oldu. Sonrası KARABÜK GÜNDEM  ve GÜNAJANS  ancak bu kısa sürede çok şey öğrendim.

 

Örneğin ahte-vefa nedir ve neden geçerli olmazı öğrendim.

Örneğin birine haddinden fazla değer verdiğinde şımardığını gördüm.

Olumlu bir haber yapıldığında ofisimizin teşekkür için aranmadığını ancak çok çıtır bir eleştiri yapıldığında “Ya neden böyle yapıyorsunuz” tepkilerini gördüm.

Örneğin, adam gibi bir haber yaptığınızda dikkat çekmediğini ama dedikodu haberi yaptığınızda sitemizde okur sayısının 6-7 binlere ulaştığını gördüm…

 

Ve ; Semih abinin ofiste sık sık “DEVEYE DİKEEENNN” diyerek başladığı tekerlemeyi neden sık sık söylediğini anladım..

 

Gerçekten deveye diken.  Baba mesleği olan medya dünyası içinde,  bu mesleğe başlarken yada tesadüfler sonucu kendimi bu meslek içinde bulurken,  hep objektif olacağım, tarafsız olup kimseyi haber konusunda ayırmayacağım, kamu görevi yapıyorum ve dürüst ilkeli davranacağım, halkın haberlerini yapacağım, haksızlığa uğrayanların sesi olacağım demiştim.

 

Halende aynı düşünmekteyim ancak ahtı vefasızlığı, cemiyet ve siyaset hayatı içinde ki entrikaları, dedikodu ile çamur atıp iz bırakma yöntemlerini görünce ürkmedim değil. Etrafımdaki büyüklerimin, gayretlerini, sorunlarını, çektikleri sıkıntıları ve uğraştıkları birçok sorunu gördükçe ya diyorum erkenden yolu değiştirsem mi.  Bunu bazen yüksek sesle dillendirdiğimde Semih Abinin “ Burak, Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın, onun için Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz”  demesi aklıma geliyor ve yeniden sarılıyorum medyanın ipine.

 

Ancak paylaşmadan edemeyeceğim,  ünlü bir düşünürün dediği gibi Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerekir onun için başlangıcı değiştirme kararı alıyorum.

 

Karabük ‘te gazetecilik mesleği içinde kalmak bunu gerektiriyor sanırım.

Zira o kadar çok engelleri, o kadar çok çarpıklıkları var ki, Mesleğinizi ilkeli ve basın ahlak kuralları içinde takip etmenizi ne toplum istiyor nede yetkili ve etkili birimler.

 

Gazetecilik yapıyoruz, para kazanın boş işlerle uğraşmayın deniyor, para kazanmak için gidiyoruz ya gazetecilik bu mu deniyor. Güler yüzlü, beyefendi oluyorsunuz ya reklam mı yarın bir uğra deniyor, haberi yakaladım haberin var mı tiosu yolluyorsunuz geleyim de görüşelim deniyor, köşe başında dedikodu yapanlar kıymetli oluyor, adam gibi yazanlar bu işler karşısında donup kalıyor…

 

Yinede mesleğimi sevmeye başladım. Hareket var, ekşın var yani. Yola devam diyorum ve ekliyorum KARABÜK GÜNDEM  “Şeyhi Müritleri Uçurur”  felsefesini bildiği kadar artık HADDİNİ bilmeyeni HADDİNİ Bildirmeye başlayacak haberiniz olsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version