TMB’nin İnşaat Sektörü Analizi’nden 2014 için zam ve küçülme tahmini çıktı.
Müteahhitlere göre siyasi belirsizlikler, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki artıştan oluşan 3 kritik nedenle bu yıl konut fiyatları zamlanacak.Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), son dönemde yaşanan gelişmeler sonrası Türkiye ekonomisi ve konut piyasasına ilişkin beklentilerin bozulduğu tespitinde bulundu.
TMB, “İnşaat Sektörü Analizi” ismiyle düzenli olarak yayınladığı rapor çalışmasında , güncel siyasi ve ekonomik gelişmeleri özetleyen bir rapor yayımladı. Buna göre “2013’ün Mirası: Belirsizlik ve Kaygılar ile Siyaset ve Ekonomide Yeni Bir Döneme Girerken Dünya, Türkiye, İnşaat Sektörü” ismini taşıyan çalışmada konut fiyatlarının 3 önemli nedenle yükseleceği tespiti yapıldı.
Müteahhitlerin yaptığı analiz sonuçlarına göre konut fiyatları siyasi belirsizlikler, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki artışlar nedeniyle yükselecek.
2014’ün 2.altı aylık döneminde Türkiye için kritik bir yıl olacağı, küresel risklerin yanı sıra siyaset başta olmak üzere yurtiçinde yaşanacak gelişmelerin ekonomik kırılganlığı artıracağı kaygılarının çoğaldığı ifade edilen analizde, “Reel sektörün dış borç yükü dikkate alındığında döviz kurlarındaki yükselişler bilançoları olumsuz etkileyecek, üretim maliyetlerini artıracaktır” tespitinde yer verildi.
KARABÜK’TE YANSIMA HİSSEDİLMEYE BAŞLADI
KARABÜK İnşaat sektöründe ise çanlar çalınmaya başladı diyen konu uzmanları,”Dikkat edin her binada SATILIK ilanı var Türkiye genelinde yaşanan durgunluk KARABÜK’E de yansıdı,Bu aşamadan sonra konut piyasasına ilişkin beklentilerin bozulacağını düşünüyoruz, Ev sahibi olma hayalleri, inşaat sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle zorlaştı. Fabrikaların dış piyasadan daha pahalıya iç pazara sunduğu çimento karaborsaya yolunda . Yüzde 8 olan enflasyona karşın demire son altı ayda yüzde 60 zam geldi. Bankaların, konut kredisi faizleri yükelirken, vadeler de kısalıyor.geçen yıl Aralık ayında 535 YTL olan demirin ton fiyatının, bu ay 840 YTL’ye yükseldiğini, bunun daire başına 3-5 bin YTL arasında ek maliyet getirmekte, ” şeklinde açıklamalarda bulundular.
MANTAR GİBİ BİNALAR YÜKSELİYOR ANCAK DENETİM EKSİKLİKLERİ VAR
İnşaat sektöründe ki konu uzmanları yaptıkları değerlendirmelerde, bir çok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de denetimin olmadığını savunuyorlar.
Soma’da meydana gelen maden kazasının ardından üç gündür hayatın durduğunu belirten uzmanlar; her ne konuşulursa konuşulsun üç cümle sonra konunun Soma’da ki faciaya geldiğini belirtmeleri ve emeğiyle para kazanmaya çalışan sade vatandaşların bedel ödediğine vurgu yaptılar.
Türkiye’de hemen her sektörde süre gelen denetimsizliğin canlara sebep olduğunu belirten Uzman görüşler, denetim mekanizması dendiğinde akla ilk gelen sektörlerden birinin de inşaat sektörü olduğunu, Şantiyelerde denetimsizlik sebebi ile bir çok işçinin hayatını kaybettiğini, güzel reklamlarla halkın kandırıldığını ve kimsenin can sağlığını sorgulamadığını, Türkiye’de bir güvenlik zafiyeti olduğununu vurguladılar.
İNŞAATLARDA İŞ GÜVENLİĞİ YOK
İnşaat sektöründe çok çeşitli sorunlar içinde çalışın İşçiler ise konuya “İş Güvenliğimiz Yok” penceresinden bakıyorlar.
Karabük’te ki bir çok inşaatta gerekli iş güvenliğinin alınmadığına dikkat çeken çalışanlar ise , ” Patronlar tarafından iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından dolayı meydana gelen iş kazaları bu sorunların en büyüğü. Bir kere inşaatta çalışıyorsanız her an başınıza irili ufaklı iş kazalarının, hatta ölümle sonuçlanan bir iş kazasının gelmesi tehlikesiyle karşı karşıyasınız. İş elbiseleri ve ayakkabıları verilmiyor. Balkonlarda işçinin çalışırken düşmemesi için korkuluk olması gerekirken, maliyetli bir iş olduğu için yapılmıyor. İşçilerin iskelede çalışırken baret ve emniyet kemeri takmaları gerekmektedir. Ama verdikleri emniyet kemerleri işçiyi gerçekten taşıyabilecek sağlamlıkta değil. İşçi kaza halinde düşerse kemer onu taşımaz ve işçi düşüp sakat kalır ya da ölümle yüz yüze kalır. Verdikleri baretler ise o kadar sağlam değil. Duvara bile vurduğumuzda baret parçalanıyor. Verdikleri baretin bizi bir kaza anında koruyamayacağını biliyoruz. Sadece formalite amaçlı veriliyor. Kazara baretler kaybolur veya başına bir şey gelirse ikincisinin ücretini maaşımızdan kesiyorlar. Boya işinde çalışan arkadaşlarımız, yoğun tiner ve boya kokusu içinde kapalı ortamda maskesiz çalıştırılıyorlar. Kokudan etkilenmemeleri için ara sıra dışarı çıkıp hava almalarına izin dahi verilmiyor. Bütün bu iş güvenliği önlemlerini almayı bir yana bıraktık, meydana gelen iş kazalarını da işçilerin dikkatsizliğinden olduğunu söylüyorlar. Her dakika ustabaşı veya taşeron başımızda dikilerek hadi çabuk olun, çabuk bitirip diğer tarafa geçelim diyerek psikolojik baskı yapıyor. Haliyle kendimizi işe veremiyoruz. İş kazası geçirmek kaçınılmaz hal alıyor. ” şeklinde şikayetlerini dile getiriyorlar.
BU AY SONRASI EV ALACAKLAR DİKKAT !
Mayıs’tan itibaren değişen yasayla konut alım-satımında birçok prosedür değişecek. Peki siz nelere dikkat etmelisiniz? Mayıs ayından sonra yürürlüğe girecek olan kanunla birlikte konut satışında ve alma aşamasında birçok değişiklik yaşanacak.
Konu uzmanları “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu genişlettiler. Ama tüketici lehine geliştirildi. Bakanlığın açıklamaları da bu yöndeydi. Yapılan sözleşmeleri daha belirginleştirdiler. 12 punto olacak, önemli detaylar koyu şekilde yazılacak, sokaktaki herkesin anlayabileceği şekle sokmaya çalıştılar. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde taşınmazlar da etkilendi. Şu an için maketten ya da ruhsatı olmadan gerçekleştirilen satışlar için, proje satışları için tüketici lehine çeşitli hükümler geldi.
Genelde bir inşaat yapılmak istendiğinde, öncelikle arsa ve arazi üzerine belediyeden imar geçmesi gerekir. Yani inşaata uygun olması gerekir. Yani genel olarak konuşursak, önce bir arsa bulunur, bu imara uygun hale getirilir. Bunun çeşitli prosedürleri vardır ve zaman alır. Ama aynı zamanda müteahhidin paraya ihtiyacı olacağı için bir yandan da projesini satmak ister. Problem de bu aşamada çıkar. Çünkü müteahhit, henüz ruhsat almadan projesini satmaya çalışır. Yeni kanun diyor ki: “Eğer senin inşaat ruhsatın yoksa satış yapamazsın” Bu çok güzel bir uygulama çünkü insanların mağduriyetini önlemeye yönelik bir karar. Yine , yeni uygulamaya göre, inşaata başlanmış olabilir, sözleşme yapılmış olabilir. Sözleşmeden 14 gün boyunca “Cayma Hakkı” olacak. Yani sözleşme imzaladığınız projeden cezai uygulama olmadan cayabilirsiniz. En güzel yenilik, bina tamamlama sigortasının getiriliyor olması. Müteahhit projeyi tamamlayamadığında tüketici mağdur olmayacak.” şeklinde bir çok değişen maddeden ev alacakların yararlanacağını vurguluyorlar.