KARDEMİR 8 KASIM RUHUNU ÖNEMSİYOR

5 Nisan 1994 yılında dönemin hükumeti tarafından özelleştirilmesine bunun mümkün olmaması halinde kapatılma kararı verilen Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) için 8 Kasım 1994’te hayatın durdurulduğu Karabük eyleminin 25. yılı kutlandı. KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlikte, 1994 yılında yaşanan eylemleri anlatan bir belgesel yayınlandı. Törene, […]

5 Nisan 1994 yılında dönemin hükumeti tarafından özelleştirilmesine bunun mümkün olmaması halinde kapatılma kararı verilen Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) için 8 Kasım 1994’te hayatın durdurulduğu Karabük eyleminin 25. yılı kutlandı.


KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlikte, 1994 yılında yaşanan eylemleri anlatan bir belgesel yayınlandı.

Törene, Karabük Vali Yardımcısı Barboros Baran, İl Emniyet Müdürü Sırrı Tuğ, KARDEMİR AŞ. Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, Özçelik- İş Sendikası Genel Başkan Yardımcıları Recep Akyel ve Bayram Altun ile sendika şube yöneticileri, işçiler ile davetliler katıldı.


Etkinlikte konuşan KARDEMİR AŞ. Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, 8 Kasım 1994 yapılan mücadelenin ardından Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının aradan geçen 25 yıldır üretimini sürdürdüğünü, binlerce çalışanına ekmek kapısı olmaya devam ettiğini, halen sadece Karabük ve bölge ekonomisi için değil ülke içinde vazgeçilmezliğini koruduğunu söyledi.


KARDEMİR’in yöre ve ülkenin vazgeçilmezi olduğunu belirten Soykan, “Bundan 25 yıl önce alınan bir kararla bu fabrikalar kapatılmak istenmiştir. Bu karara karşı başta çalışanlar olmak üzere, sivil toplum örgütleri, yöre sanayicilerimiz ve yöre halkı büyük mücadeleler vermiştir. Bu mücadele 8 Kasım 1994 tarihinde gerçekleştirilen ‘Hayatı Durdurma’ eylemleri ile doruğa ulaşmıştır. Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının kapatılmasını önlemek ve üretimini sürdürmek için, işçisi-emeklisi, esnafı-memuru, öğrencisi ile tüm Karabüklülerin, büyük bir sahiplenme duygusu ile verdikleri bu mücadele sonunda, Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının kapatılması kararından vazgeçilmiş ve fabrika çalışanlarla birlikte Karabüklülerin kurduğu bugünkü KARDEMİR Anonim Şirketine devredilmiştir.


Birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışma ve sahiplenme duygusunun abideleştiği tarihi bir gün olan 8 Kasım’da, çalışanlarımızın ve Karabük halkının verdiği mücadelede ne kadar haklı oldukları bugün bir kez daha anlaşılmaktadır. Öyle ki; 1994 yılında kapatılmasına karar verilen Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları aradan geçen 25 yıldır üretimini sürdürmekte, binlerce çalışanına ekmek kapısı olmaya devam etmekte ve halen sadece Karabük ve bölge ekonomisi için değil ülkemiz içinde vazgeçilmezliğini korumaktadır” dedi.


Soykan, açıklamasında tam 25 yıldır emeğin ekmeğe dönüştüğü KARDEMİR’in, geçmişte verilen o haklı mücadelelerin ve halk birlikteliğinin eseri olduğunu da vurgulayarak, “Bundan 25 yıl önce kapatılması konuşulan KARDEMİR bugün ray ve demiryolu tekeri üretiminde, ağır profil üretiminde, kalın kangal üretiminde ülkemizin tek milli markası olmuştur. Üretim kapasitelerimiz 500 bin tonlardan 3 milyon tonlara ulaşmıştır. Yatırım planına aldığımız yeni yüksek fırınla birlikte 2021 yılında tüm üretim proseslerinde 3,5 milyon ton kapasiteleri yakalamış bir KARDEMİR olacaktır. KARDEMİR kendisine Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 hedefleriyle uyumlu şekilde yeni hedefler belirlemiştir. Otomotiv ve savunma sanayiine yönelik çelik kalitelerini üretmek, dijital dönüşümü gerçekleştirmek bu hedeflerin en önemlilerindendir. Hedefimiz, KARDEMİR’i çevre yatırımlarını tamamlamış, kurumsal yapısını daha da güçlendirmiş ve dünyanın en büyük entegre demir çelik tesislerinden biri olarak, daha rekabetçi ve sürdürülebilir başarıları yakalamış bir şirket konumuna getirmektir. Bunun için gerekli bilgi, birikim ve tecrübe ile gerekli olan yetkin insan kaynağına sahibiz. KARDEMİR’i bu hedeflere ulaştıracak olanlar, bu salondakiler ve şu anda işinin başında olan çalışma arkadaşlarımızdır” ifadelerine yer verdi.


Bayram Altun: “O günkü mücadele, bir davaya inanıldığında nelerin başarılabileceğini tüm dünyaya göstermiştir”


Özçelik- İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun ise KARDEMİR’de 8 Kasım’da yaşananları ve bugün KARDEMİR’in geldiği noktayı sağlıklı değerlendirebilmek için kuruluşundan itibaren geçtiği bütün süreçleri iyi analiz edilmesi gerektiğini belirtti.


Altun, “Hükümetin 5 Nisan 1994 tarihinde alınan ekonomik istikrar paketinde KARDEMİR de yer almış olup, teknolojik ömrünü tamamladığı ve zarar ettiği gerekçesiyle 1994 yılı sonuna kadar kapatılmasına karar veriliyor. İşte tüm bu yaşananlar ışığında, 8 Kasım ruhu ortaya çıkmış ve eşi benzeri görülmemiş bir hak mücadelesinin ilk meşalesi ‘KARDEMİR kapatılamaz, Karabük karartılamaz’ sloganıyla yakılmıştır. Hak-İş Konfederasyonu ve Özçelik-İş Sendikası’nın öncülüğünde 8 Kasım 1994 tarihinde Karabük’te Karabük halkı, vali, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, esnaflar, iş adamları, sivil toplum örgütleri ve basın emekçilerinin bu şanlı direnişinin sonucu, hükümet KARDEMİR’in kapatılmasından vazgeçiyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu 30.12.1994 tarihinde KARDEMİR’i özelleştirme kapsamına alıyor ve 30.03.1995 tarihinde ise KARDEMİR 1 TL sembolik bir bedelle KARDEMİR A.Ş.’ye devrediliyor. Her ‘şer’ de bir ‘hayır’ vardır inancı ile gelinen sürece baktığımızda, KARDEMİR’in 3 Nisan 1937 tarihindeki kuruluş kapasitesi yıllık 150 bin ton, kapatılma kararının alındığı 1994 tarihindeki kapasitesi yıllık 1 milyon 100 bin ton iken, bugün itibariyle kapasitesini 3 milyon 500 bin tona çıkarmak için hızla yatırımları hayata geçiren bir KARDEMİR’e gelinmiştir. 8 Kasım mücadelesinin üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen, yaşananların sıcaklığı, mücadelenin büyüklüğü, dün gibi hafızalarımızdaki yerini korumaktadır. O kutlu mücadele olmasıydı, büyük emeklerle kurulan ve yaşatılan KARDEMİR, adeta avuçlarımızın içinden kayıp gidecekti. O mücadeleyi yapmasaydık, sadece KARDEMİR değil, aynı zamanda Karabük’ün de geleceği karartılacaktı. O şerefli mücadele verilmesiydi, bugün KARDEMİR’in bacaları tütmeyecek, binlerce kişi evine ekmek götüremeyecekti. KARDEMİR’in kapısına kilit vurmasına izin verilseydi, bir şehrin yeniden köye dönüşmesine şahitlik edecektik. 54 yıl önce Özçelik-İş’e hayat veren KARDEMİR’e, can verme, kol kanat germe sırası sendikamıza gelmişti ki, Özçelik-İş, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, KARDEMİR’in ayakta kalması için canla başla mücadele etmiştir. KARDEMİR için yazılan ölüm fermanı, Hak-İş Konfederasyonu ve Özçelik-İş Sendikasının öncülüğünde yırtılıp atılmıştır. O gün verilen büyük mücadele, bugün Türkiye’nin demir-çelik sektöründe en büyük fabrikalarından biri olan KARDEMİR’in yeniden doğmasını sağlamıştır. O günkü kararlı duruş, bugün ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan KARDEMİR’e hayat vermiştir. O günkü mücadele, bir davaya inanıldığında nelerin başarılabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Bugün KARDEMİR’in ve Özçelik İş Sendikası’nın mevcut konumu, 8 Kasım mücadelesinin boşa gitmediğini göstermektedir” diye konuştu.


Konuşmaların ardından, okullarda düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışması ile KARDEMİR işçileri arasında düzenlenen futbol turnuvasında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.


Exit mobile version