KBÜ, Açıklaması ve Yankıları

Karabük Üniversitesi Rektörlüğü’nün 10 Mart 2025 tarihli kamuoyu açıklaması, eleştirileri yanıtlamaktan çok, eleştirenleri suçlayan ve meselenin özünden uzaklaşan bir metin olarak dikkat çekmektedir. Akademik bir kurumdan beklenen, şeffaflık, hesap verebilirlik ve tarafsızlık ilkeleri çerçevesinde iddialara somut verilerle yanıt vermek iken, bu açıklama daha çok eleştirenleri “kötü niyetli”, “organize karalama kampanyası yürütmekle” ve “iftira atmakla” itham […]

Karabük Üniversitesi Rektörlüğü’nün 10 Mart 2025 tarihli kamuoyu açıklaması, eleştirileri yanıtlamaktan çok, eleştirenleri suçlayan ve meselenin özünden uzaklaşan bir metin olarak dikkat çekmektedir.

Akademik bir kurumdan beklenen, şeffaflık, hesap verebilirlik ve tarafsızlık ilkeleri çerçevesinde iddialara somut verilerle yanıt vermek iken, bu açıklama daha çok eleştirenleri “kötü niyetli”, “organize karalama kampanyası yürütmekle” ve “iftira atmakla” itham eden bir üslup benimsemektedir.

Karabük Üniversitesi’nin akademik kadro alımları ve bağış iddiaları gibi konulara dair açıklamaları, yüzeysel ve genel ifadelerle geçiştirilmiştir.

Örneğin, liyakat esasına göre atama yapıldığının söylenmesi yeterli değildir. Somut verilerle, adayların bilimsel yeterlilik puanlarının, jüri raporlarının ve değerlendirme süreçlerinin detaylı bir şekilde kamuoyuna sunulması gerekmektedir.

Benzer şekilde, Sosyalfest kapsamında yapılan harcamaların şeffaf ve denetlenebilir olduğu iddia edilse de, denetim raporlarının kamuya açık bir şekilde paylaşılması daha inandırıcı olacaktır. Aksi takdirde, üniversitenin “Sayıştay denetiminden geçti” demesi, eleştirileri ortadan kaldırmaz.

Açıklamada, üniversiteyi eleştiren medya kuruluşları ve gazeteciler doğrudan hedef alınmış, bu eleştiriler “dezenformasyon”, “itibar suikastı” ve “algı operasyonu” olarak tanımlanmıştır.

Üstelik gazetecilerin kamuda ki iddiaları dile getirmesine karşın…

Bu dil, basın özgürlüğü ve eleştirel düşünce açısından sakıncalıdır. Demokratik toplumlarda, üniversiteler eleştirilere açık olmalı ve iddiaları sadece hukuki tehditlerle değil, açık ve net bilgilerle çürütmelidir.

Ayrıca, açıklamada “Karabük halkının bu iddialara itibar etmediği” gibi genellemeler yapılması, kamuoyunun görüşlerini yönlendirmeye yönelik bir girişim olarak algılanabilir. Oysa halkın görüşü, bağımsız araştırmalar veya kamuoyu yoklamalarıyla belirlenir, tek taraflı açıklamalarla değil.

Karabük Üniversitesi’nden beklenen, eleştirenleri hedef almak yerine, iddialara ilişkin daha detaylı ve şeffaf bilgiler sunmasıdır. Akademik liyakat, etik yönetim ve finansal şeffaflık konusunda bağımsız denetim mekanizmalarının devreye sokulması ve kamuoyuyla daha fazla bilgi paylaşılması, üniversitenin itibarını daha sağlam bir temele oturtacaktır.

Özetle, Başarı için yarışan bir Üniversiteye Sağduyu, hümanist bir yaklaşım, objektiflik yakışırdı.. Bir üniversitenin eleştirilere açık olması, akademik özgürlüğün ve hesap verebilirliğin bir gereğidir. Karabük Üniversitesi’nin daha yapıcı ve somut verilerle desteklenen bir iletişim politikası benimsemesi, Üniversiteyi ve idari kadroları yüceltir.

Aksi, mahalle kavgasıdır ki Yakışmaz..

Exit mobile version