Geçtiğimiz aylarda Türkiye genelinde “ uyuz salgını” hakkında ajanslara düşen haberlere dayanarak bizde KARABÜK GÜNDEM olarak bir haber yaptık
Türkiye genelinde hatta Avrupa’da bir çok ülke de görünen salgın için Sağlık Bakanlığı tedbirleri alıyoruz ilaç sıkıntımız yok açıklamaları yapmışlardı.
Salgın nedir ;” kısa bir zaman içinde çevredeki insanların, hayvanların ya da bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan,hastalık yada bir hastalığın ya da başka bir durumun birçok kimseye, hayvana ya da bitkiye birden bulaşmasıdır”
Salgın belli bir insan popülasyonunda, belli bir periyotta, yeni vakalar gibi görülen ancak önceki tecrübelere göre beklenenden fazla etki gösteren hastalıktır. “Beklenen”in ne olduğuna bağlı olarak salgının tanımlanması subjektif olabilir.
Bu ansiklopedik bilgileri verelim ki Salgın kavramının tanımı tam yapılsın. Yani toplumun en azından %10 düzeyinde hastalığı yaygınlaşırsa ona “ salgın” denilebilir.
Geçtiğimiz gün bu kapsamda “KBÜ’Ye Gözü Diktiler” manşeti ile bir haber yaptık..
Neden ?
Bizi gördüklerinde suratları moraran bazı tiplemeler gıt-akılları ile haberimize karşın hakaretler yağdırdılar. Aynaya baktıklarında o sözlerin muhataplarını görenler bizi dünyamızın tam tersi bir kefeye koyarlarken, üzülmedik desek olmaz ama değerlerini bir kez daha ortaya koyduklarından sonrasın da çokta önemsemedik doğrusu..
Karabük’te yaşadığımız için bu kentin önemli markalarından yana hep taraf olduk biz.
Olacağız da. Örneğin Karabükspor için, örneğin Kardemir ve KBÜ için….
Kardemir, KBÜ yada Karabükspor başında ki İnsanlar yanlış yaparsa bizde eleştirimizi kamu adına yaparız, beğenen olur farklı düşünen olur ki bu çok normaldir
O kurum başında ki İnsanlar bugün var yarın yoktur ancak bizim için Kurumlar kalıcı ve önemlidir..Ona dikkat ederiz
Bakış açımız bu olduğu için “KBÜ’de salgın hastalık var-aman” söylemlerinin dedikodu düzeyinden öte gidemeyeceğini haberimize taşıdık
KBÜ’de okuyan uluslararası yabancı öğrencilerden kaynaklanan Tüberküloz, Sıtma ve Uyuz gibi hastalık salgını olduğu konusunda bazı sosyal medyalardan asılsız söylemlerin yayılması üzerine salgın olmadığı 3-4 vakanın normal düzeyde görüldüğünü tüm resmi makamlardan aldığımız bilgiler ışığında haberimizi yapmıştık
Sonrası, haberimizi okuyan ve değerlendirme yapan çok güvendiğim Uzman bir Doktor arkadaşımda bana “sıtma hastalığının Karabük’e yayılma olasılığı yok. çünkü kentte hastalığı yayacak anofel sineği yok. o sinek sadece tropikal iklimlerde yaşıyor.1-2 taşıma vaka görülse de müdahalesi kolay olur. Uyuz ise sadece Karabük’te değil tüm ülkede hatta tüm Avrupa da artıyor. Genç öğrenciler ile ilgisi hiç olmaz, görülmez mi lokal olarak görülebilir kaldıkları yurt-ev hijyenik konumları hepsi ile alakalı olabilir, ama bu salgın hastalık var denemez ” diyerek konuya açıklık kazandırmıştı
Şurası bir gerçek, özellikle göçmen akını ile bazı hastalıkların zaman zaman görülebileceği konusunda bilgimiz var. Ancak KBÜ içinde salgın ! Yabancı öğrenciler taşıyıcı vb söylemlerin doğru olamadığından da bilgimiz de var..
Kısacası, Karabük hepimizin, bu ülke hepimizin..
KBÜ , Kardemir, Karabükspor bu kentin önemli markaları. Bu kurumları yıpratarak onları yönetenlere zarar veririz mantığı da doğru olmaz.
Yarın o kent hastalıklı diyerek kaç öğrenci KARABÜK’Ü tercih eder..(?)
Açık bir dille tekrar yazarsak, SALGIN yok, KBÜ Öğrencileri kaynak gösterilmesin bu anlayış yanlış..
Bakın, Sağlık İl Müdürlüğünden aldığımız bilgiler ışığında, “2019’de Biri Afganlı, diğeri Somalili iki öğrencide Tüberküloz hastalığı teşhis edilmiş sonrasında ise hemen Ankara Sanatoryum da tedavileri yapılmış” verilerini paylaşıyoruz zaten..
Bu anlamda, 8 Bini Uluslararası öğrenci olmak üzere, 51 Bin öğrencinin öğretim gördüğü Karabük Üniversite’sinde senede 5-10 kişi bulaşıcı mikrobik hastalık taşımasına da uzmanlar normal vakalar olarak bakıyorlar ve SALGIN deyiminin anormal yaklaşım olduğuna değiniyorlar.
Anlatabildik mi..!
Tabi ki dikkat edilmesi gerekir Tabi ki kontrollerin sık yapılması gerekir Hatta eksik kontroller, taramalar varsa onlarında giderilmesi gerekir..
Ama bir bardak suda fırtına kopartarak ahkam kesmek ne kadar doğru..
Hele hele mayasılı yanmış gibi !