KESK”Lanetliyoruz”

    KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet AVDANCI “Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve Arkasındaki Güçleri Lanetliyoruz!” Dedi. KESK Karabük dönem sözcüsü tarafından yapılan basın açıklamasında şöyle denildi; Önceki gün Ankara’nın merkezinde yer alan Devlet Mahallesi’nde gerçekleştirilen acımasız saldırı sonucunda resmi rakamlara göre 28 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi yaralanmıştır. K.E.S.K olarak Ankara’da gerçekleştirilen bu katliamı lanetliyor, yakınlarını […]

kesk-siyah

 

 

KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet AVDANCI “Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve Arkasındaki Güçleri Lanetliyoruz!” Dedi.

KESK Karabük dönem sözcüsü tarafından yapılan basın açıklamasında şöyle denildi;

Önceki gün Ankara’nın merkezinde yer alan Devlet Mahallesi’nde gerçekleştirilen acımasız saldırı sonucunda resmi rakamlara göre 28 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi yaralanmıştır. K.E.S.K olarak Ankara’da gerçekleştirilen bu katliamı lanetliyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz tarihinde olmadığı kadar zor günlerden geçiyor. Ülkemizde son bir yıl içerisinde yaşanan katliamlar, hepimizi derinden yaralıyor. 10 Ekim katliamı benzeri bir katliamı 17 Şubat 2016 tarihinde bir kez daha yaşadık. Ülkemizin tarihine bir karanlık sayfa daha eklendi. Katliamın ülkemizin en güvenli bölgesi olması gereken bir alanda gerçekleşmesi biz yurttaşları da can güvenliği anlamında endişeye sevk etmektedir. Büyük şehirlerde insanlar evlerinden çıkarken tedirgin çıkmaktadırlar.

Daha önce olduğu gibi, son Ankara saldırısı sonrasında da “jet hızıyla” yayın yasağı getirilmesi dikkat çekicidir. Geçmişte yaşanan benzer saldırı ve katliamlar dikkate alındığında, bu saldırının neden, nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Ankara’da yaşanan saldırının üzerindeki sis perdesi henüz net bir şekilde aralanmamışken, iktidarın 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında yaptığı gibi yaşananları iç ve dış politikada yeni saldırı hazırlıklarının gerekçesi yapması şaşırtıcı olmayacaktır. Saldırıyla ilgili gerçekler tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalı, sorumlular, saldırının arkasındaki güçler ve bu saldırıya neden olanlar hesap vermelidir.

10 Ekim’de Ankara’nın orta yerinde göz göre göre gerçekleşen katliam ve sonrasında yaşananlar dikkate alındığında, önce İstanbul Sultanahmet’te, son olarak 17 Şubat tarihinde Ankara’da yaşanan saldırının arkasında yatan nedenlerin ve gerçek faillerin belirlenmesinin ne kadar mümkün olacağı tartışmalıdır.

Bu ve benzeri saldırıların sonuçları kadar, nedenleri de sorgulanmalıdır. Siyasi iktidarın “Ya başkanlık ya kaos” anlayışı doğrultusunda başlatmış olduğu “İçeride savaş, dışarıda savaş” politikası, Türkiye’yi böylesi saldırı ve katliamların hedefi haline getirmektedir. Ülkemizde ve Orta Doğu’da yaşanılan süreçler ülkemizi gün geçtikçe Orta Doğu bataklığına çekmektedir. Gün geçmiyor ki Ülkemizde ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bu tür olaylarla sarsılmayalım. Her gün gelen şehit haberleri yüreklerdeki yangını giderek arttırmaktadır.  AKP hükümetinin Orta Doğu’da izlediği yanlış dış politikanın ülkemize yansıması olan bu tür saldırı ve katliamlar ancak Ülkemizde ve Dünyada barış politikasıyla ve komşu ülkelerle girilecek dostluk ilişkileriyle engellenebilir.

Yapılması gereken, iç ve dış politikada ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan uzak durmaktır. Biz eşitlik, adalet, özgürlük, emek, demokrasi ve bağımsızlık mücadelesi veren Kamu emekçileri olarak ülkemizde yaşanan bu katliamları yapanları nefretle kınıyoruz.

Kamu Emekçileri Sendikaları Karabük Şubeler Platformu olarak Diyarbakır’da şehit olan askerlerimizin ailelerine ve 17 Şubat’ta Ankara’da yaşanan katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. 19.02.2016

 

Exit mobile version