Ağır’dır BBC Türkçe’ye Farklı Değerlendirmeler Yaptı

İktidar ve muhalefet bloğu, 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde de tabanda ittifak yapmanın yollarını arıyor.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ardından Saadet Partisi ile de görüşerek “ittifak”ını genişletmeye hazırlanıyor.AKP de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetinin ardından MHP ile yeniden ittifak masasına oturdu.   Kamuoyu Araştırma […]

İktidar ve muhalefet bloğu, 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde de tabanda ittifak yapmanın yollarını arıyor.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ardından Saadet Partisi ile de görüşerek “ittifak”ını genişletmeye hazırlanıyor.AKP de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetinin ardından MHP ile yeniden ittifak masasına oturdu.

 

Kamuoyu Araştırma Şirketi KONDA, Mart 2019’da gerçekleşecek yerel seçimlerde ‘yerel dinamiklerin çok az etkili olacağını, aidiyet, yaşam biçimi gibi etkenlerin öne çıkacağını” açıkyarak  AK partinin oy kaybı yaşayabileceğini iddia etti. KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır seçim ittifakı kurmanın hem AKP-MHP hem de CHP-İyi Parti kanadı için zorunlu olduğunu savundu.

Kamuoyu Araştırma Şirketi KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağırdır’ın, iktidar ve muhalefet kanadında yürütülen ittifak görüşmeleri, partileri ittifaka zorlayan koşulları ve olası sonuçlarına ilişkin BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın sorularına farklı yorumlar yaptı.

Ağırdır, “İttifaka AK Parti’nin ihtiyacı var çünkü ekonomik kriz ve artık yeni bir şey üretemiyor olmanın sonucu olarak oy kaybetmemesi düşünülemez. Bu oyun karşı bloka (CHP-İYİ Parti) gitmemesinin yolu ortağının olması. AKP için aslında bu paradoks. Kendi oyu azaldıkça, yanındaki (MHP) güçleniyor ama karşı tarafa oy geçişi sıfıra yaklaşıyor” ifadeleri ile sürpriz bir çıkış yaptı.

Ekonomide yaşanan gelişmelerin iktidarı olumsuz etkilediğini vurgulayan Ağırdır “AKP oyunu artıramayacak, yani yüzde 42’nin 40 olma ihtimali var. Ama nereye kadar geriler, borsacıların deyimiyle yüzde 39’u test eder mi? Bunu şimdiden kestirmek güç ama oyunu artıramayacak” dedi.

Sayın’ın ; “Gerek AKP-MHP bloğu gerekse CHP-İYİ Parti arasında 24 Haziran seçim sürecinde yapılan ittifakların yerel seçimlere taşıma çabası var. Oysa hep yerel seçim dinamiğinin farklı olduğu ve ittifak yapılsa da etkili olamayacağı yorumları yapılıyordu. Sizin değerlendirmeniz nedir?”  sorusuna Konda genel Müdürü Ağırdır ; “Öncelikle bu “Her yerel seçimin dinamiği farklıdır” değerlendirmesinin artık geçerli olmadığını söyleyerek başlayalım. Çünkü Türkiye metropolleşmiş bir ülke. Nüfusun yüzde 93’ü, il ve ilçelerde yani şehirlerde yaşıyor. Hatta yüzde 52’si 11 metropolde toplanmış durumda. Dolayısıyla, metropollerde yürüyen siyaset de değişiyor. Son yıllarda kutuplaşmayla birlikte düşündüğümüzde, yerel aktörlerin önemi çok minimize oldu, elbette tamamen yok oldu diyemeyiz ama artık minimize oldu. Bir örnek vermek gerekirse, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığında, kendi kasabasındakilerin yarıya yakını oy vermedi. Oysa “kasabanın çocuğu” duygusunun baskın olması beklenirdi. Ama böyle olmadı, çünkü oy verme tercihinde “aidiyet”, yaşam biçimi gibi etkenler belirleyici oldu. O nedenle yerel dinamikler bu seçimde çok az etkili olacak.” ifadeleri ile yanıt verdi.

Bunun nedeni nedir sorusuna ise Ağırdır;  “Kutuplaşma ve AK Parti karşıtlığı veya yandaşlığı nedeniyle yerel dinamiklerin etkisi sıfıra inecek. İki taraf da ittifaka mecbur. Çünkü kutuplaşmada, yüzde 50-50 veya yüzde 49-51’lik dengeyi değiştirme ihtimali yok. İttifaka AK Parti’nin ihtiyacı var çünkü ekonomik kriz ve artık yeni bir şey üretemiyor olmanın sonucu olarak oy kaybetmemesi düşünülemez. Bu oyun karşı bloka (CHP-İYİ Parti) gitmemesinin yolu ortağının olması. AKP için aslında bu paradoks. Kendi oyu azaldıkça, yanındaki (MHP) güçleniyor ama karşı tarafa oy geçişi sıfıra yaklaşıyor. CHP’nin kendi içindeki handikaplar nedeniyle yüzde 25′ i aşamıyor olması ve bir yandan da iktidar karşısındaki yüzde 50’lik bloğu tutabilmek için o da mecburdur ittifaka. O nedenle zaten ben “İttifak yapmayacağız, olmayacak” gibi açıklamaları hiç kaale almadım.” dedi.

 

‘Üç köşeli bir kutuplaşma var’

Artık Türkiye’de siyasi partilerin tek başına seçimlere gireceği dönem kapanıyor diyebilir miyiz? diye soru yöneten Ayşe Sayın’a, Ağırdır ” Bu noktaya gelinmesinin nedeni, cumhurbaşkanlığı seçiminin 50+1’i dayatıyor olması. Yerel seçimlerde belediye başkanlıkları için 50+1 gerekmese de, ittifaktan yarar umuluyor o nedenle. Türkiye üç partili bir noktaya gidiyor. Kutuplaşmayı bir eksende iki uç gibi düşünüyoruz. Aslında üç köşeli bir kutuplaşma var. Bir dahaki genel seçimlere vardığımızda İYİ Parti ve MHP’nin ne yapacağı, ne olacağı belirleyici olacak. İkisi de güçlenemezse MHP, AKP’nin içinde, İYİ Parti’de CHP’nin veya o blokun içinde eriyebilirler. MHP’nin erime ihtimali biraz daha düşük. Çünkü hem hem iktidarın yanında, hem de iktidardan kaçan oyları alabilecek pozisyonda. İktidarın ortağı gibi bir pozisyonu var. O nedenle 1 Nisan’dan sonra MHP’nin güçlendiği, özgül ağırlığının arttığı bir siyasi süreç yaşanabilir.” şeklinde cevap verdi.

 

MHP nin bu seçimde de karlı çıkabileceği sorusuna ise Ağırdır ” MHP olabilir, bu ihtimal güçlüdür. Tabii seçim kampanyalarının başlamasıyla birlikte, Tayyip Bey’in kitlesini dönüştürme gücünü biliyoruz. Bu, bir kez daha aynı şekilde çalışır mı? Çünkü bu ekonomik kriz ortamında bir daha aynı şekilde dönüştürebilir mi? Ama AK Parti bazı büyükşehirlerdeki gücünü MHP desteğiyle koruyabilirse, örneğin Ankara, İstanbul gibi büyükşehirleri yeniden alırsa, bu durum, MHP’nin oyu artmasa bile, devlet aygıtı ve iktidar üzerindeki baskısını, özgül ağırlığını artıracaktır.” dedi.

 

‘AKP’nin oyu kaçınılmaz olarak düşecek, belki yüzde 39’u test edecek’

Ekonomideki olumsuz tablo, iktidar partisini nasıl etkiliyor? Oy verme davranışında büyük değişiklik bekliyor musunuz? sorusuna ise Ağırdır şöyle cevap verdi; ” Ekonomi her zaman önemlidir. Türkiye’de insanlar olaylara hanenin dirliği, düzeni üzerinden bakıyor. Ekonomik krizinin en önemini, gıda fiyatlarındaki enflasyon ve işsizlik meselesi belirliyor. Son dönemde derin bir ekonomik sarsıntıdan geçtiğimiz açık. Bunun gündelik hayata yansıması kaçınılmaz. Ancak burada bir eşik var. Kutuplaşma ile kimliği arasına sıkışmışlıkla, ekonomik sıkıntının hanenin üzerinde yarattığı baskı dengesinin nerede kırılacağını, bir anlamda bedeli hangi noktada ödeteceğini kestirmek güç. Ancak AKP oyunu artıramayacak, yani yüzde 42’nin 40 olma ihtimali var. Ama nereye kadar geriler, borsacıların deyimiyle yüzde 39’u test eder mi? Bunu şimdiden kestirmek güç ama oyunu artıramayacak.

İttifak konusunu MHP gündeme getirdi ve ilk başka MHP istekli, AKP isteksiz görünüyordu ve sonuçta “Bitti” açıklamasını yaptılar. Şimdi AKP bu zorlukları gördüğü için mi tekrar ittifak masasına döndü? Kamuoyunun “isteklilik, isteksizlik” olarak algıladığı süreci ben şöyle değerlendiriyorum: El yükselttiler.Pazarlığın, siyasi müzakerenin yöntemi olarak, amacın ittifakı bitirmek olduğunu sanmıyorum. AKP bir yandan MHP’nin yanı başında bu kadar güçlenmesi, özgül ağırlığını artırmasından kuşkusuz rahatsızdır. Ama bir yandan da mecbur. Devlet Bey, el yükselterek yürüyor. Uzlaşmacı olmak yerine, genellikle gerilim politikası izleyen Tayyip Bey de el yükseltiyor. Karşılıklı açıklamaları ben hiçbir zaman ittifak bitiyor diye anlamadım. İki ay önce tartışma yapılmadan uzlaşsalardı MHP’ye belki 2 büyükşehir verilerek uzlaşılacaktı, şimdi 3 büyükşehir verilerek uzlaşılmak durumunda kalınabilir.”

 

Kaynak BBC Türkçe

 

Exit mobile version