LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASINI DOĞRU OKUMAK

                                              24 Temmuzda Lozan Antlaşması 100.yılını dolduracak. Lozan Barı Antlaşması teknik olarak 1.Dünya Savaşını bitiren anlaşmadır. Yeni Türkiye devletini kuran, Cumhuriyetimizin Tapu Senedidir.     Bir Tarihçi olarak toplumu yanlış bilgilendirmek isteyenlere karşı hemen savunma mekanizmasına geçiyorum. Özellikle LOZAN ile ilgili yanlış bilgiler Komşularımızın da ellerinde koz oluyor.     Ege krizinde Yunanistan’ın en önemli […]

                                         

    24 Temmuzda Lozan Antlaşması 100.yılını dolduracak. Lozan Barı Antlaşması teknik olarak 1.Dünya Savaşını bitiren anlaşmadır. Yeni Türkiye devletini kuran, Cumhuriyetimizin Tapu Senedidir.

    Bir Tarihçi olarak toplumu yanlış bilgilendirmek isteyenlere karşı hemen savunma mekanizmasına geçiyorum. Özellikle LOZAN ile ilgili yanlış bilgiler Komşularımızın da ellerinde koz oluyor.

    Ege krizinde Yunanistan’ın en önemli kozu İktidarın Lozan Antlaşmasını hezimet gören pozisyonudur. Geçenlerde Dışişleri Yetkililerinden bir diplomat ” yanı başımızdaki adaları vermişiz, başarı diye anlatılan anlaşma başarı değildir” diyerek Lozan karşıtlığını bir kez daha gösterdi.

     Kesinlikle Tarihimizde Rodos ve 12 Ada 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile verilmemiştir.1912 de Osmanlının İtalya ile imzaladığı Uşi Antlaşması ile verilmiştir. Lozanda bu durum teyit edilmiştir.

    Lozanın 20.maddesinde de Kıbrıs’ın 1914’te İngiltere tarafından ilhak edildiği teyit edilmiş, çünkü Kıbrıs 1878’de Padişah 2.Abdülhamit tarafından İngilizlere kiralanmıştı. İngiltere, Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla da 1914’de Kıbrıs’ı İlhak etmişti.

     12 Ada ile ilgili gerçek şudur: İtalya 1911’de Osmanlının Kuzey Afrika’daki son toprağı Trablusgarp’ı işgal etti. Ardından 12 Adayı da işgal ederek yeni bir cephe açtı. Osmanlı 2.Abdülhamit’in Haliç’te çürüttüğü donanma nedeniyle işgali önleyemedi.

     1912’de İtalya ile UŞİ antlaşması imzaladı. Uşi antlaşmasına göre Osmanlı, Bugünkü Libya’daki askerlerini geri çekecek, İtalya’da karşılığında 12 adayı verecekti. Ancak donanması olmayan Osmanlı Yönetimi, İtalya çekildiği takdirde Yunanistan’ın bu adaları işgal edeceğini görerek, İtalya’ya 12 Adaları bıraktı.

     Yani Türkiye Cumhuriyeti Kurulurken 12 Ada zaten İtalya’nın egemenliğindeydi.1947 Paris Antlaşması ile İtalya adaları Yunanistan’a bıraktı.

   Tüm bunlara rağmen hükümet neden adaların İsmet İnönü tarafından Lozan da verildiğini sürekli söylüyor?

  1. Muhafazakâr Kurnazlık nedeniyle: İktidar 18 yılda 18 ege adasını Yunanistan’ın işgal etmesine sessiz kaldı. Kendi hatasını “ Adalar Lozan da verildi” yalanıyla örtmeye çalışıyor.
  2. Muhafazakâr tabandaki “ Fetih” algısını yönetmek amacıyla “ Adaları Atatürk ve İsmet İnönü verdi” Bizim İktidarımızda alacağız duygusu oluşturmaya çalışıyorlar.
  3. Tarih bilmediklerinden değil, işlerine gelmediğinden çarpıtıyorlar. Kendi Tarihlerini yazabilmek için o tarihi kötülüyorlar. Ancak zararı Türkiye’ye oluyor.

Çünkü Yunanistan bu durumdan yararlanıp, Ege’de avantaj sağlamaya çalışıyor.

Lozan Anlaşmasının 100.yılında hala gizli maddeleri öğrenecek miyiz efsanesinden vaaz geçiniz. Lozan Anlaşmasının tamamı 23 Ağustos 1923’de çevrilerek TBMM’ne sunulmuş ve Meclis tarafından onaylanmıştır.

Lozan Anlaşmasından sonra Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’e saldıramayınca, İsmet İnönü’ye ve Lozan Barış Antlaşmasına saldırılar başlamıştır. Lozan’ı ne kadar itibarsızlaştırırsanız Atatürk ve İsmet Paşa’yı da o kadar itibarsızlaştırmaya başlıyorsunuz.

İslamcılar bunu bir taktik olarak kullanmaya başlıyorlar ve kimse sorgulamıyor. Şu anki Türkiye’ye ve çevreleyen coğrafya’ya baktığımızda bizim kadar uzun bir siyasal geçmişi ve rejimi olan ikinci bir ülke yoktur.

Biz Lozan’a göre hareket ettiğimiz sürece komşularımızla birlikte barış ve demokrasi kuşağı içinde yaşarız. Bu nedenle LOZAN BARIŞ antlaşmasının değerini bilmemiz gerekir.

Exit mobile version