Türkiye’de futbol sosyal paylaşım olarak değerlendirilmiyor.
Spor yapmanın ve yarışmadan alınacak keyfin yaşanması yerine fanatizme dönüşmesi ile şiddet yaşanmasına kadar uzanan bir anlayış içindekilere hep prim hep göz yumma; sorunları durdurmuyor.
Bu ülkede, kulüp ( Çoğunlukla) yöneticilerinin eğitimsiz, tecrübesiz yada parayı ben veriyorum düdüğü ben çalarım anlayışı içinde olması nedenlerinden dolayı keşmekeş sürecinden çıkamıyor…
Kulüp idarecilerinin eksik,yanlış transferleri yada yöneticilerin ben bilirim havaları sonrası yapılan afaki transferler Türkiye’de bir çok kulübün iflasına neden oluyor hatta zamanla yaşanan sahipsizlikler yüzünden de yok olup giden kulüpler bile olabiliyor.
Sezon başında yaşanan eksik-yanlış transferlere cafcaflı sezon başı kampları yada gezileri eklenince birde takım içinde ki futbolcuların kaprisleri yada uyumsuzlukları,sakatlıkları gibi bir çok tali neden eklendiğinde yaşanan başarısızlık sezon sonuna yansıyor ve takımlar bir alt lige düşebiliyorlar.
İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor.
Fanatik taraftarlar, sadece kendi hükümlerini kulüpler üzerinde sürdürebilmek adına baskı yapmaya başlıyor tribünlerde İstifaya davetler,kulüp binalarını basmalar gibi toplumsal olaylar yaratarak gündemi kendi lehlerine çevirip Yönetimlere yada Teknik idarecilere,futbolculara baskı kuran bu guruplar işleri çok nahoş olaylara kadar taşıyabiliyorlar.
TFF konu hakkında Şiddet yasası çıkartmasına rağmen, ne yazık ki bu tür olayla sık sık yaşanabiliyor.
Dün Rize de yaşananlar yukarıda anlatılanların çok küçük bir bölümü.
Türkiye’de kariyerini GALATASARAY’DA kabul ettirmiş, Milli formayı gururu ile temsil etmiş,Teknik direktörlüğü ile mütevazi duruşunu hep sergilemiş Ugur TÜTÜNEKER e , Karabükspor mağlubiyeti sonrası hakaretler,İstifa söylemleri ile baskı kuruldu.
On maç yap başarılı ol , bir maç kayıp yaşa tüh kaka..
Üstelik sezon başında Uğur hoca ile başlanılmamış..
Karşılaşma sonrası Uğur hoca sıkıntısını dile getiriyordu bu normaldi ama birde anormal olan yaşandı.
Karabükspor Teknik direktörü Tolunay KAFKAS “ŞAMPİYON TAKIM KAHRAMAN, DÜŞEN TAKIM İSE ŞEREFSİZ VE AHKSIZ DEĞİL” diyerek oynananın futbol olduğunu anlattı.
Çok kısa ve net.
Ders verircesine..
Beyni olan, İnsan olan anlamıştır…
Beyinsiz ve ruhsuz olanlarla da zaten bu ülkenin çok ama çok işi var..
Kafkas “Herkes namusu ile bir iş yapmaya çalışıyor. Bunun sonucunda birileri birinci oluyor. Birileri de küme düşüyor. Bunlar önemli şeyler değil. Maçta kazanmak, yenilmek önemli değil” dedi..
Yani İNSANLIK-VEFA önemli dedi..
Spor keyfi önemli dedi.
Meslektaşına sahip çıkarken ÜLKE SPORUNA bir gönderme yaptı.
Anlayana..
Büyük laf..
Anlamayana..
Davul zurna az..