ÖYLE OLDU BÖYLE OLDU, DOĞUM GÜNÜM KUTLU OLDU…

    ÖZET: Hafta sonu yeni yaşıma girdim… Kaç oldu? diye sormayın, sorsanız da zaten cevap vermeyecem…  Ama çok oldu, o kesin… Bu arada doğum günüm vesilesi ile arayan, mesaj atan, eşten dosttan duyupta “Amannn bana ne Titrettin Abinin doğum gününden” diyenlerden, memleketin dört bir köşesinden, dış temsilciliklerden, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar kutlama mesajı gönderen herkese […]

 

 

ÖZET: Hafta sonu yeni yaşıma girdim… Kaç oldu? diye sormayın, sorsanız da zaten cevap vermeyecem…  Ama çok oldu, o kesin… Bu arada doğum günüm vesilesi ile arayan, mesaj atan, eşten dosttan duyupta “Amannn bana ne Titrettin Abinin doğum gününden” diyenlerden, memleketin dört bir köşesinden, dış temsilciliklerden, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar kutlama mesajı gönderen herkese şükranlarımı sunuyorum.. Ayrıca her ay “Kredi kartı ödemeniz gecikti. Kredi ödemelerinizi yatırmadınız” mesajları atan muhtelif bankaların sanki hiçbişey olmamış gibi bana SMS atıp doğum günü mesajı göndermelerine de timsah göz yaşları olarak algıladığımı ve teessüflerimi sunduğumu belirtmek istiyorum…

 

**          –              **

 

Yaşlandık beee, valla yaşlandık… Ne çabukta geçip gidiyo yıllar anlam veremiyom… Yaş kaç oldu ki? gibi sorulara cevap vermemiş olsam da sadece şu TİTRETTİN ABİ yazılarına başlayalı 28 sene olmuş desem, az çok yaşımı tahmin etme şansınız olacaktır… Dile kolay 28 sene önce Titrettin Abi yazılarına başlayan gazeteci müsveddesi olarak yeni bir yaşa girmekte hüzünlü bir bakıştan öte gitmiyo.

 

KUTLAMALAR… KUTLAMALAR… KUTLAMALAR…

Her ne kadar ben unutmak istesem de sabah gözümü açar açmaz annemin aklına gelip te “Oğlum doğum günün kutlu olsun, iyi ki senin gibi bi evlat doğurmuşum” sözleri ile güne başlamak güzeldi… Allah uzun ömürler versin tüm annelerimize… Rahmetli olanların da mekânları cennet, kabirleri nur olsun inşallah…

 

İŞİN FİTİLİNİ BEYAZ BARET OSGB ATEŞLEDİ…

Günlerden Cuma… Akşamüzeri Beyaz Baret OSGB’den arkadaşlar ellerinde janjanlı bi pastayla geldiler gazetedeki 3 evlek büyüklüğündeki odama… “Titrettin Abi yarın biz çalışmıyoruz, o yüzden bugünden kutlamak istedik doğum gününü” deyip gelmişler… Erdener ÖZKAN, Mehmet Fatih KOÇAK, Özge HIRÇIN, Derya ÖZDEMİR, Nisanur ALOĞLU, Betül ŞAHİN, Burcu ÇELİK… Getirdikleri 2 lokma pasta, içtikleri 12 bardak çay, 6 kahve… Zarara bak…  Bi ara pastaya yaşım kadar mum dikmeyi düşünmüşler… Sığmayacağı akıllarına gelip, onun yerine havai fişek atmak daha ekonomik gelmiş… Havai fişekte Emniyet’in yasağına takılmış…. “Her doğum günü yapan Karabük’te havai fişek atacak olsa, her gün 100 tane havai fişek atılırdı… Yasak kardeşim yasak” deyip kovmuşlar Emniyet teşkilatından… Neyse düşünmeleri yeter. Sağ olsun var olsunlar…

 

DAVUL ZURNA İYİ DE KÖÇEK İŞİ NERDEN ÇIKTI??

Neyse Cuma günü kutlanan erken doğum gününden sonra Cumartesi işin rengi değişmeye başladı… Eski dostlardan Basri TAŞDELEN telefon açtı… Sandım ki doğum günümü kutlayacak… Öyle bi kelam etmedi… Bi işim var seninle, gelebilir misin benim oraya, dedi… Haliyle kalkıp gittim… Volvo S60 görünümlü çakma Ford Fieasta arabam ile Basri TAŞDELEN’in yanına gittim… Arabayla köşeden döner dönmez cadde de vur patlasın çal oynasın tarzında davul zurna ekibi başladı fasıla…

Davul zurna yetmiyomuş gibi 2 tane de etekli köçek… İkisi de yattı arabanın önüne… Geçen hafta frenci Ahmet ustaya gidip arabanın frenlerine baktırmasam, şu anda iki köçekte telef olmuştu… Allah’tan frenler sağlam çıktı da köçekler hala hayatta….

Arabayı mecburen caddenin ortasına park edip, Ankara’dan gelen milletvekili edasıyla arabadan inip büyük coşku seli içerisinde davulcuya zurnacıya köçeklere bahşişleri dağıttım… “Basri abi ne gerek vardı davul zurnaya” desem de, sesimi duyan kim ki… Davulcu kulağımın dibinde vurdukça vuruyo tokmağa… Hay yarabbim…. Sağolsun var olsun… Böylesi sevilmekte ayrı bi güzellik…

Davul zurna eşliğinde Şeker’A Plazadaki ofise kadar getirdiler beni… Kapıda gazetemizden Muaz KARAÖZ bi elinde kocaman bi buket çiçek, diğer elinde kocaman bi doğum günü pastası… Hep birlikte gazete büromuzda kestik pastamızı da… Bi umut olarak, “Acaba pastanın içinden dansöz çıkar mı ki?” diye düşünmedim değil… Ama pastanın ebatlarına bakınca içine dansöz sığmayacağına kanaat getirdim…

 

AKŞAM BÜYÜK KULÜP’TE KUTLAMALARA DEVAM…

Gündüz sağ olsunlar gelen giden, arayan soran eksik olmadı… Randevu taleplerinin büyük kısmını geri çevirmek zorunda kalsam da, bir kısmına da “Yarın olsa uyar mı?” demek zorunda kaldım…

Birçok davete hayır desem de, Güven Pastanesinin aksaçlı patronu Gürbüz TÜCEL’e hayır diyemedim… “Titrettin Abi akşam Büyük Kulüp Meyzen’de bekliyoruz seni… Mercan Orkestrası sana özel müzik programı yapacak” dedi…   Hayır demek ne mümkün… Harika bir akşam oldu… Müziğe doyduk sayelerinde…

 

PAZAR GÜNÜ DAYISLAR KÖYÜNDE FİNAL…

Cuma günü başlayan kutlamalar Pazar sabah Birol-Fatoş TAŞKIRAN çiftinin Dayıslar Köyündeki çiftlik evindeki kahvaltı ile devam etti…  Etli ekmeğinden, rafadan yumurtasına, sarmasından balına kadar doldurmuş masayı… ”Değerini bil, senin için 3 bin lira harcadım şu masaya” demeseydi, iyiydi ama umurum da değil… İsterse 5 bin harcasın, duymazdan gelirim… Birde çiftliğe benim dışımda Serap-Sedat KAROĞLU’nu, Melek-Tuncay ÖZCAN’ı ve Deniz-Mehmet AYTEKİN’i de davet etmesine de gerek yoktu…  Sayemde onlarda sebeplendi masadan… Neyse düşünüp organize etmeleri bile manidardı…

Sözün özü bir yaş daha aldım ama henüz yaşlanmadım… Sakallarımdaki ve saçlarımdaki beyazlıklar sadece TECRÜBEYİ gösteriyo, yaşlandığımı değil….

Perşembe günü yeni yazımda görüşene dek hepinize kucak dolusu selamlarımı sevgilerimi sunuyorum. Doğum günüm vesilesi ile sosyal medyadan, whatsapp’tan, SMS’ten mesaj atan, telefon açıp bizzat arayan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum… İyi ki varsınız…

 

 

Exit mobile version