ÖZET: Yağmur fırtına, Nisan Mayıs derken Kurban Bayramına da sayılı günler kaldı… Bu sefer hükümet büyüklerimiz bayram tatilini 9 güne çıkartmadı… Herkes otursun oturduğu yerde, evinde bayram yapsın dedi.. En güzelini yaptı.. Parası olan var olmayan var, bayram tatilini 9 güne çıkarıp toplumu ikiye bölmeye ne gerek var dimi.. Çok şükür ki, bu bayramı da evimde geçirmenin vereceği mutlulukla giriyom Kurban Bayramına… Sizde kırın dizinizi oturun evinizde… Gelen giden misafirlerle sohbet edin.. Kendi kendinize bayramı fırsat bilip icat çıkartmayın…
** – **
Cümleten merhaba… Sayılı günler çabuk geçer derler. Bak Ramazan ayı geçeli 2 ay oldu.. Perşembe arife, Cuma bayram inşallah…
KURBAN BAYRAMIM MÜBAREK OLSUN…
Veee bir bayrama daha sayılı günler kaldı… 5 gün sonra Kurban Bayramı.. Sağolsun kıymetli patronum, Kent Meydanındaki direğe ismi verilesi, iyi insan Semih GÜLEN’de bayrama mutlu gireyim diye bi KOÇ alıp göndermiş bana… Ofisin ortasına bağlatmış… Önüne de bi kap su ile saman koydurmuş Muaz KARAÖZ kardeşime…
Sabah sabah gazetedeki 3 evlek büyüklüğündeki ofisime girip karşımda kırmızı kurdeleli koçu görünce bi şaşırdım… Göz göze geldik kurbanlık koçla… İçimden o an geçen “N’oluyo ya, benim yerime bunu mu işe aldı patron” diye düşündüm… Şaşkınlığım geçene kadar göz göze bakıştık koçla… Taa ki arkamdan Semih GÜLEN gelip “Nasıl? Hediyemi beğendin mi? Kurbanlık koçun benden” deyince işten kovulmamış olmanın verdiği sevinçle, sıkı sıkı sarıldım Semih GÜLEN’e…
Kaç köşe yazarına nasip olur ki böyle bişey? Hisleniyo insan haliyle… Semih GÜLEN dışında hangi medya patronu, köşe yazarına koç hediye eder ki? Misal Karabük Net Haber Ergun BAŞKAYA’dan böyle bişey yapması beklenir mi? Beklenmez… Onun sloganı belli, “Gazeteci koç vermez, girdiği ortama şeref verir” tarzında… Yanında bi sürü kişi çalışmasına rağmen şu ana kadar bayramda personellerine bi kutu çikolata alıp hediye ettiğini camiada gören de duyan da yok…
Aynı şekilde Birlik Medya’dan Sedat KARAOĞLU’da aynı… Yanında 15 kişi çalışıyo, hiç bi bayram çıkarıpta personeline 3’er bin lira bayram ikramiyesi verdiği görülüp duyulmuş bişey değil… Mezara götürecekler sanki paraları…
O yüzden şahsıma kurbanlık koç gönderen patronum Semih GÜLEN’e kucak dolusu sevgilerimi gönderiyom… Şimdiden Kurban Bayramım mübarek olsun benim…

ZORLA EL ÖPTÜRMEYİN…
Bayram denmişken, yıllardır her bayram öncesi aklıma takılan bi konuyu sizinle paylaşayım istiyorum… Bayramlarda el öpmek adetten midir? Adettense bu adeti kim çıkartmış? Niye sarılıp kucaklaşmıyozda el öpüyoz/ el öptürüyoz?
Ayrıca Milli Bayramlarda el öpülmezken, Dini Bayramlarda niye el öpüyoz? Haksız mıyım??
En sonunda dayanamayıp, el öpme konusunda araştırmacı soruşturmacı köşe yazarınız olarak tarihin derinliklerine kadar inip araştırdım… Ele avuca gelen bişey bulamadım… İlk kim kimin elini öpmüş, niye öpmüş tarihi kaynaklarda bunun cevabı yok..
Kaynaklara göre, Batı topluluklarında, el öpme genellikle, elinin öpülmesi beklenen kişi elini uzattığında başlıyo. Özel bir sebep olmadan, herhangi bir buluşmada gerçekleşebiliyo. Çoğunlukla erkeklerin kadınların ellerini öptüğü gözlemlenir. Ek olarak, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin devlet ya da dini liderlerin elleri de öpülebiliyo. Batılı toplumlarda, el hafifçe tutulur ve dudaklar yavaşça parmak eklemlerine dokundurulur. Ancak günümüzde, nezaketten ötürü kadınların elini öpme alışkanlığı azalmış ve bu durum yerini el sıkma gibi eylemlere bırakmış.
Bizde ise yani Müslüman topluluklarda ve bazı Doğu topluluklarında el öpme ve alına dokundurma uygulamaları hala yaygın bir biçimde uygulanmakta. Batıya kıyasla, genellikle bayram, düğün, anneler günü gibi özel günlerde ya da sevdikleriyle kavuşma anlarında el öpülüyo. Bu tür durumlarda genelde gençler, yaşlıların ellerini öperler. Süreç, ya elini öptürmek isteyen kişinin elini uzatarak ya da elini öpecek kişinin elini uzatmasıyla başlıyo.
HARÇLIK İÇİN EL ÖPMENİN SONUCU…
Şahsen ben küçüklükten beri sırf “Harçlık verecekler” diye el öperdim. Çocuğuz ya, elini öptüğümüz büyükler, ya avcumuza yada cebimize bi harçlık sıkıştırırdı… Sırf harçlık almak için el öptüğüm aklıma geldikçe kendime de kızıyom. Bence bu geleneği artık kaldırmak lazım.. Sırf çocukken beynimize işlenmiş menfaat (harçlık) için el öpme huyumuz, ömrümüzün geri kalanını olumsuz etkiliyo… Bakın çevrenize.. Menfaat için el öpenlerden geçilmez oldu… Taklacılık, yalakalıkta bence sırf bu el öpmenin devamı olarak günümüze uyarlandı…
Şimdi siz diyeceniz ki, “Titrettin abi büyüdün ya artık sen, sırf çocuklara bayram harçlığı vermemek için gelenek kalksın istiyon” … Haklı olma payınızda olsa şu anda sakin kafayla düşününce çok gereksiz bi gelenek olduğunu düşünmeye başladım…
BAYRAMDA BANA KİMSE GELMESİN..
Eski bayramlarda insanlar bir araya gelmek için bir vesile gibi görürdü bayramları… Gurbettekiler kalkar memleketine gider, eş dost akraba bayramlarda bir araya gelirdi… Baklavalar börekler hazırlanır, sarmalar yapılır, şekerler çikolatalar alınır bayram yapılırdı…
2000 li yıllardan sonra bu da değişti… Bayramların ismi bile “Bayram TATİLİ” olarak değişti… Cebinde parası olan basıp tatile gider oldu… Tatile gitmeden de bi selfi çekip sosyal medyaya koyuyo ki “Bayramda bize gelmeyin, evde yokuz” demek istiyorlar resmen…
BANA CEP TELEFONUNDAN BAYRAM MESAJI ATMAYIN…
Bayramda tatile gidemeyenlerde, kalkıp bayram ziyareti yapmak yerine ellerine cep telefonunu alıp telefon rehberindeki herkese toplu “Bayram mesajı” atıp sözde bayram kutluyo… Peşinen söylüyom ki bana bayramda kimse mesaj falan atmasın.. Gelmek isteyenlere kapımız açık… Gelemeyenler de bi zahmet telefon açsın… Bayram mesajı nedir yaaa..
Neyse bayram öncesi çokta fazla yazıyı uzatmamak lazım… Daha bayramlık koçumun yemini suyunu tazeleyecem…
Millete mesaj atmayın, kalkın bayram ziyaretine gidin derken, şimdi benim burdan “Tüm okurlarımın bayramını kutlar, sağlık sıhhatle nice bayramlara kavuşmanızı temenni ederim” demem yakışık alır mı? Almaz dimi… O yüzden kutlamıyom bayramınızı… Hazırlayın baklavanızı böreğinizi tüm okurların tek tek kapısına gidip bayramlaşacam bu Bayramda… Eğer sizin kapınıza gelmemişsem bilin ki benim yazılarımı içten okumadığınızı sezinlemiş olmamdandır… Yürekten beni okuyanlara tek tek gidecem bu bayram…
Bayram sonunda görüşmek üzere sen kalın, kendinize de çok iyi bakın… MUTLU BAYRAMLAR diliyorum hepinize de…