İlgili yönetmeliği 2015’te değiştirilen baz istasyonları

için “şehir merkezinde yer alamaz !” deniyor ama takan

kim !!

Haber – Nur Cengiz / 21 Nisan 2011 tarih ve 27912 sayılı Resmi Gazete’de  yayımlanan ‘Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik’in  iptaline ilişkin Tüketici Hakları Derneği ile Çevre Mühendisleri Odası 2011 tarihinde dava açmıştı.

Danıştay 13. Dairesi tarafından görülen dava sonrası   haklı bulunan STK lar  yönetmeliğin iptalini sağlamışlardı.

Ardından, 2015 de yapılan yönetmelik değişikliği sonucu da ” yerleşim yerlerinde, okul öncesi ve temel eğitim kuruluşları ile çocuk  parkları yakınında montajı yapılan baz istasyonları, televizyon ve radyo vericilerinin tamamı kaçak hale gelmiştir. İl ve ilçe belediyeleri bu konuda yetkilidir.”  maddesi eklenmiş ve yayınlanmıştı

Çatılara montajlanan baz istasyonları için elektromanyetik ışın şiddetinin mesafenin karesiyle ters orantılı olarak azaltıldığı söylenmekte ise de azalan elektromanyetik alan şiddetidir ve baz istasyonunun kanser yapıcı etkisi mesafeyle azaltılamaz. diyen konu uzmanları özellikle kent merkezlerinde ki baz istasyonlarına dikkat çekiyorlar.

konuyla ilgili olrak Ocak/2017 ayında ÇORUM’da  bir apartmanda bulunan GSM şirketlerine ait 3 baz istasyonunun kaldırılması için açılan davada mahkeme kararını vermiş,  davalı tarafın gerekçesini haklı bulanarak, baz istasyonlarının kaldırılmasına karar verilmişti.

Türkiye ölçeğinde buna benzer bir çok mahkeme kararları olmasına karşın ve bilimsel olarak zararı kanıtlanmış baz istasyonlarının  kent merkezlerinde ulu orta boy göstermesine bir anlam veremeyen Vatandaşlarda yetkili mercileri göreve davet ediyorlar.

Karabük’ün merkezinde yer alan pek çok baz istasyonu için yetkililer ne yapıyor ? diyen Vatandaşlar, bütün bu risklere ve  değişen yönetmelik kararlarına rağmen şehrin merkezinde çatılarda hala dimdik ayakta duran baz istasyonları için niye  hiç bir şey yapılmıyor ? diye sorguluyorlar.