Soykan: “Kardemir daha yüksek değerler oluşturacaktır”

Kardemir Genel Müdürü Dr Hüseyin Soykan, Çelik Dergisine verdiği yazılı açıklama ile “KARDEMİR, Yeni Ürün Geliştirmeye ve İthal İkamesi Üretime Odaklandı” mesajını yeniledi

KARDEMİR AŞ Genel Müdürü Dr. Hüseyin SOYKAN yaptığı açıklamada şunlara yer verdi;

“Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, toplam sıvı çelik üretimini 3,5 milyon ton/yıl seviyesine çıkarmayı hedefleyen KARDEMİR, yaklaşık 50.000 kişinin ekonomik hayatını doğrudan etkilemekte, yeni ürünler geliştirmek ve sektördeki rekabet gücünü artırmak amacı ile faaliyetlerine Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde belirlenen 11. Kalkınma Planı’na uygun olarak devam etmektedir.

Bu kapsamda, ithalat ile karşılanan katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirme çalışmalarına ağırlık verdik. Şirketimiz bünyesinde özellikle ülkemizde üretimi bulunmayan otomotiv, savunma ve demiryolu sanayileri tarafından kullanılan yüksek katma değere sahip yeni ürünlerin üretimi ve geliştirilmesi için önemli adımlar attık. .

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylı AR-GE Merkezimiz ile rekabeti ve kaliteyi ön planda tutan,  yaklaşık 42 Milyon TL bütçeli projelerimiz devam ediyor. Otomotiv sanayiinin uluslararası teknik gerekliliklerini kapsayan IATF 16949 ile demiryolu endüstrisinde kalite ve güvenilirliği sağlayan ISO TS 22163 (IRIS) Uluslararası Demiryolu Endüstrisi Standardı Yönetim Sistemi belgelerine sahip olan şirketimiz, otomotiv, savunma sanayii ve demiryolu sektörlerine ürün tedarik eden küresel üretim tekniklerine sahip tedarikçiler ve üniversiteler ile sıkı işbirliği içerisindedir. Son dönemde yeni ürün geliştirmeye yönelik yaptığımız çalışmalar kapsamında;

• 700.000 ton/yıl üretim kapasitesine sahip Çubuk ve Kangal Haddehanemizde otomotiv sektöründe bağlantı elemanları yapımında kullanılan 23MnB4, 27MnB4, C10C ve 1006 kalite çeliklerin üretimleri başarıyla gerçekleştirilmiştir.
• Sektörün, süspansiyon yaylarının yapımında kullandığı 54SiCr6 kalite çelik ile yüksek karbonlu çelik üretimlerimiz ticari pazara sunulmuştur.
• İnşaat sanayiinde kullanılan 1082 PC Wire kangal ve B420C kalitelerindeki nervürlü kangal da ürün gamımıza eklenmiştir.
• Makine imalat ve otomotiv sanayiinde kullanılan S1, S2, SG2 ve SG3 kaynak teli kalitelerinin deneme üretimleri devam etmektedir.
• Otomotivin yanı sıra makine imalat ve inşaat sektöründe de kullanılan otomat çelikleri üretim çalışmalarımız devam etmektedir.
• Birçok sektöre hitap eden Çubuk Kangal üretim tesislerimizde 5,5 – 25 mm çap aralığında kangal, 20- 56 mm çap aralığında kalın kangal, 20-100 mm çap aralığında yuvarlak çubuk ( SBQ) üretimleri gerçekleştirilmektedir.
• 17MnB3, 20MnB4, 30MnB4, 41Cr4 gibi çelik kaliteleri ile sektörün lastik içlerinde kullandığı ve topuk teli (Tire Cord) olarak adlandırılan 1070, 1073, 1075 ve 1080 çelik kalitelerinin üretimine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.  

Bu kapsamda, başta yerli otomobil üretimimize katkı vermek üzere, makine imalat, mobilya, vb. sektörlerimizde yıllık 25 milyon Euro ve üzerinde ithalatın önlemesi hedeflenmektedir.

Savunma, Havacılık ve Uzay Sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak ve bu alandaki yerli üretimin payını arttırarak sektörel ihtisaslaşma ile küresel rekabet avantajı oluşturmak için faaliyet gösteren SAHA İstanbul’a (Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği) üye olan şirketimizin en önemli hedeflerinden birisi de, stratejik öneme sahip savunma sanayiinde kullanılan çeliklerin üretilmesidir.  Bu kapsamda, Savunma Sanayii Başkanlığı ve sektörün tüm temsilcileri ile iş birlikleri geliştiren şirketimiz, sektörün aşınmaya dayanıklı muhtelif parça imalatlarında kullandığı 42CrMo4 (4140) kalite çelikleri, kangal formunda üretilerek pazara sunulmuştur. Amacımız, ülkemizin ilk entegre demir çelik fabrikası olarak milli bekaya katkı sunmak ve savunma sanayisinde % 70’lere ulaşan millileşme oranlarının artırılmasına hizmet etmektir. Zira güçlü bir çelik sanayine sahip olmayan ülkelerin, güçlü bir savunma sanayisine sahip olmaları mümkün değildir.

Şirketimiz, 450.000 ton/yıl üretim kapasitesine sahip ray üretim tesisi ile Türkiye ve bölge ülkeler arasındaki tek ray üreticisi olarak TCDD’nın en önemli stratejik ortağı konumundadır.  2007’den bu güne kadar, 1,5 milyon tonluk ray üretimine eşdeğer 11 bin km uzunluğundaki demiryolu inşasına imkan sağlanmıştır. 2007 yılından itibaren TCDD’na yaklaşık 750 bin tonluk ray sevkiyatı gerçekleştirilmiş, böylelikle 600 Milyon Euro civarında ithalat önlenmiş ve raylı sistemler sektörümüzün en kritik ekipmanlarından biri olan ray ürününde tedarik güvenliği sağlanmıştır. TCDD, 2003 yılından itibaren yeniden devlet politikası olarak ele alınan demiryollarında 1.213 km’si Yüksek Hızlı Tren hattı olmak üzere 2.149 km yeni demiryolu hattı inşa etmiş, 11.497 km’lik konvansiyonel demiryolu hattını baştan aşağı yenilemiştir. Bugün ülkemizde 4.000 km’lik demiryolu hattının inşası devam ederken, 13.000 km yeni demiryolu hattının yapım, ihale ve etüd çalışmaları ise TCDD tarafından sürdürülmektedir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi Türkiye’nin yeniden demir ağlarla örüldüğü bu büyük atılım döneminde, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ray üretimine başlayan Kardemir, çelik kollarıyla Anadolu’yu kucaklamaya devam etmektedir. KARDEMİR, sadece ülkemizin ihtiyacı karşılamakla kalmamış,  son 10 yılda dünya pazarlarına yaklaşık 314.000 ton demiryolu ray ihracatı gerçekleştirerek, ülkemize yaklaşık 240 milyon Euro değerinde döviz girdisi de sağlamıştır. Üniversite –Sanayi İşbirliği ile 2017 yılında Türkiye’nin en önemli AR-GE projelerinden biri olarak hayata geçirilen yatırımla sertleştirilmiş ray üretimine de başlayan şirketimiz R350 HT ray üretimlerinin yanı sıra 60R1 ve 60R2 oluklu ray tiplerini kullanıcıların hizmetine sunmuştur.

Şirketimizin demiryolu sektörüne yönelik tedariki sadece rayla sınırlı değildir. Dünyanın sayılı demiryolu tekeri üreticileri arasında yer alan şirketimiz BA318 tip demiryolu teker üretimlerine Kasım 2019 da başlanmış, yurtiçi satışlarımızın yanı sıra Avrupa’ya da ilk ihracatını gerçekleştirmiştir.  Şirketimiz 120 bin adedi yük treni, 40 bin adedi yolcu treni, 20 bin adedi lokomotif ve 20 bin adedi de hafif raylı sistem tekeri olmak üzere yılda 200.000 adet demiryolu tekeri üretecektir. Almanya, Avusturya, Polonya, Slovakya, Bulgaristan, Fransa gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, teker üretim kapasitemizin büyük bölümünün ihraç edileceği hedef pazarlarımız arasındadır. İlk planda yıllık ortalama 10.000 adet ve yaklaşık 8 milyon Euro değerinde demiryolu tekeri ithalatının önüne geçilmesi ve tam kapasitede ülkemiz ihracatına yıllık yaklaşık 150 milyon Euro değerinde katkı sağlanması hedeflenmektedir. BA004 tipi demiryolu tekeri üretim çalışmalarımız ise devam etmektedir.

Çubuk Kangal üretim tesislerimizde demiryolu sanayiinin kullandığı ve rayların beton travers ile bağlantısını sağlayan ray klipsi imalatına uygun 38Sİ7 kalite kangal üretimlerimiz de başarıyla gerçekleştirmiş ve seri üretime başlanmıştır.  

KARDEMİR, ağır profil üretiminde de ülkemizin tek üreticisidir.  IPE, NPI, NPU, HEA ve HEB tiplerinde profil üretimi gerçekleştirilen şirketimizde NPI, NPU tip profillerde 400 mm, HEA ve HEB tip profillerde 500 mm, IPE tip profilde ise 550 mm genişliğe kadar üretim gerçekleştirilerek bu alanda da millileştirme çalışmalarına katkı sağlanmaktadır. Artan üretim hacmimiz ve ürün çeşitliliğimiz ile 2019 yılında bir önceki yıla göre ağır profil ithalatı miktar bazında %65 azalmış, ülkemizin mega projeler başta olmak üzere, birçok önemli büyük yapı ve sanayi tesisleri inşaatında Kardemir profilleri kullanılmıştır.

Profil üretim tesisimizde halen 20-80 mm kalınlıkta ve 200-405 mm genişlikte platina üretimi gerçekleştirilmektedir. Burada gerçekleştireceğimiz yatırımla üretilecek platina genişliği 605 mm’ye çıkarılarak ithal ikamesi sağlanacaktır.

Özetle belirtmek isterim ki, ülkemizin ilk entegre demir çelik fabrikası olan KARDEMİR, bundan sonraki süreçte köklü sanayi kültürünün verdiği bilgi ve tecrübesiyle, güçlü bir gelecek için raylı sistemler, otomotiv, savunma sanayi, makine imalat, inşaat ve madencilik sektörlerine temel girdi sağlarken, katma değeri yüksek ürünlerle hem ülkemizdeki millileştirme hamlelerine katkı sağlayacak, hem de sektördeki rekabet gücünü arttırarak tüm paydaşları için daha yüksek değerler oluşturacaktır. “