SPOR BAKANLIĞINDAN KOMEDİ GİBİ AKREDİTASYON İTİRAFI

GSGM Mahkeme Kararlarını Çiğnediğini Belgeledi.   ASGD Genel Başkanı Yasa Dışı Uygulanan Spor Sahalarında ki Akreditasyonların Komediye Dönüştüğünü Belirterek Açıklama Yaptı; Spor Sahalarına Girişlerin GSGM Uhtesinde Olduğu Oncak TFF İle TSYD Arasında Gizli Bir Anlaşma İle Akreditasyonun Yaptırıldığı İddia Ediliyor.   SPOR BAKANLIĞINDAN KOMEDİ GİBİ AKREDİTASYON İTİRAFI Anadolu Spor Gazetecileri Genel Başkanı İbrahim ERDOĞAN spor sahalarına giriş […]

GSGM Mahkeme Kararlarını Çiğnediğini Belgeledi.   ASGD Genel Başkanı Yasa Dışı Uygulanan Spor Sahalarında ki Akreditasyonların Komediye Dönüştüğünü Belirterek Açıklama Yaptı;

Spor Sahalarına Girişlerin GSGM Uhtesinde Olduğu Oncak TFF İle TSYD Arasında Gizli Bir Anlaşma İle Akreditasyonun Yaptırıldığı İddia Ediliyor.

 

asgd-genel-baskani-erdogan-sayin-aziz-yildirim-3942161_8457_oSPOR BAKANLIĞINDAN KOMEDİ

GİBİ AKREDİTASYON İTİRAFI

Anadolu Spor Gazetecileri Genel Başkanı İbrahim ERDOĞAN spor sahalarına giriş akreditasyonu ile ilgili açıklama yaparak şöyle dedi ;

GSGM'den ¦-T¦-RAF BELGES¦-

“Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü, spor gazetecilerinin akreditasyonu ile ilgili yargı kararlarını, keyfi bir anlayışla nasıl tanımadığını adeta trajikomik bir belgeyle kanıtladı.

Ordu’da bir basın mensubu ile ilgili alınan kararı, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne resmi bir yazıyla gönderen ve “Akreditasyonlar il müdürlükleri tarafından yapılır” diyen Genel Müdürlük, aynı yazıda, “Adı geçenin eylemleri basın tribününün akreditasyonunu gerçekleştiren Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne bildirilmiş ve yönetim kurulu tarafından şüphelinin sezon sonuna kadar müsabakalara akredite edilmemesine karar verilmiştir” diyerek, mantık sınırlarını da aşan bir çelişkiye imza attı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü adına 1.Hukuk Müşaviri Vekili Cafer Geyik tarafından yapılan resmi açıklama; ASGD’nin açtığı davalar sonrasında Yüksek Yargı’nın “Gazetecilerin akreditasyonu kamu idaresi tarafından yapılır” kesin hükmüne rağmen, akreditasyon görevinin ısrarla TSYD’ye yaptırıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Cafer Geyik’in açıklaması aynı şekilde; Genel Müdürlüğün yargı kararları sonrasında yeniden düzenlemek zorunda kaldığı “Müsabaka Yerlerine Serbest Giriş Yönetmeliği”nin, ‘Basın Tribünlerine Serbest Girişler’ başlıklı 6. Maddesi’nin bizzat Genel Müdürlük tarafından resmen çiğnendiğini, Spor Bakanlığı’nın da bu hukuksuzluğa ortak olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.

Hukuk Müşavir Vekili Cafer Geyik’in, Ordu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne gönderdiği ancak adeta ‘ibretlik itiraf’ olarak kayıtlara giren geçen açıklaması aynen şöyle:

“T.C. GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI  Spor Genel Müdürlüğü

Sayı : 30212986-659-17867   30.10.2013 Konu : Hukukla İlgili Diğer İşler.

ORDU VALİLİĞİ’NE (Gençlik  Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü)

Türk Futbol Federasyonu’nun 25/10/2013 tarihli ve 2013/27-23163 sayılı yazısı ile 28/09/2013 tarihli oynanan Orduspor-İstanbul BBŞK PTT 1.lig müsabakasında…

..Adı geçenin eylemleri basın tribünlerinin akreditasyonunu gerçekleştiren Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne bildirilmiş ve Yönetim Kurulu tarafından şüphelinin sezon sonuna kadar müsabakalara akredite edilmemesine karar verilmiştir. Buna rağmen adı geçenin 22/10/2013 tarihinde oynanan Orduspor-Fethiyespor müsabakasında akredite edilmeden ve akreditasyon kartı olmadan basın tribününe girdiği bildirilmiştir.

Genel Müdürlüğümüz Müsabaka Yerlerine Serbest Giriş Yönetmeliğinin “Basın tribünlerine serbest girişler” başlıklı 6. Maddesinde;

(1) Spor müsabakalarının yapıldığı spor tesislerinin basın tribünlerine girecek basın mensuplarının tespiti ve akreditasyon işlemleri il müdürlüklerince yerine getirilir.

 (2) Basın tribünü için akredite edilecek kişi sayısı tesisin basın tribünü kapasitesiyle sınırlıdır.

 (3) Akredite edilmeyen basın mensupları ev sahibi kulüp tarafından basın tribünlerine alınmaz, hükmü yer almaktadır. Genel Müdürlüğümüzce adı geçen hakkında 6222 sayılı Kanun kapsamında gerekli yaptırımların uygulanması amacıyla Ordu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Adı geçenin basın tribünlerinde gerçekleştirdiği eylemler müsabakada görevli gözlemci raporu ile de sabit olduğundan dolayı protokol ve basın tribünlerinde akredite edilmemesi hususunda bilgi ve gereğini rica ederim.

Cafer GEYİK Genel Müdür a. 1. Hukuk Müşaviri V.”

AKREDİTASYON SANCISININ ÖYKÜSÜ:

Ülkemizde neredeyse kangrene dönen ‘akreditasyon sancısı’nın kronolojik öyküsü ise özetle şöyle:

1-Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün TSYD’ye imtiyaz tanıyan ‘Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği’nin gazetecilerin basın tribünlerine girişlerini düzenleyen maddesi, ilk olarak Danıştay 10. Dairesi’nin 03-06-2008 tarih ve 4006 sayılı kararıyla iptal edildi, dolayısıyla bu kararla birlikte TSYD’nin yetkisi resmen ortadan kalkmış oldu.

2-Genel Müdürlükçe yeniden düzenlenen yönetmeliğin bu kez TFF’ye verdiği yetkinin yürütmesi de yine Danıştay 10. Dairesi’nin 27-09-2010 ve 6027 sayılı kararıyla kesin olarak durduruldu. Bu karara GSGM’nin yaptığı itiraz da bu defa Danıştay İdari Dava Daireleri’nin 2010/1271 sayılı kararıyla ve 12/07/2011 tarihinde oybirliği ile reddedildi.

3-Her üç yargı kararında da bir kamu görevi olarak nitelenen bu yetkinin, sadece Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından kullanılabileceği ve herhangi bir özel veya tüzel nitelikli kurum ya da kuruluşa devredilemeyeceği belirtildi.

Son derece açık olan yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere bugün itibarı ile gerek TFF’nin, gerekse TSYD’nin, basın tribünlerine girişlerin düzenlenmesinde resmi bir yetkisi bulunmuyor. Buna rağmen her iki kuruluş da yargı kararlarını yok sayıyor ve kendilerinde olmayan bir yetkiyi gayri resmi olarak kullanmaya devam ediyorlar.

Kısacası akreditasyon konusunda yargı kararlarına ve yasalara karşı adeta meydan okunuyor, ne yazık ki bu trajikomik duruma Gençlik ve Spor Bakanlığı da seyirci kalıyor. Türk Sporunda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının söylendiği dönemde, yasa tanımazlığın sürdürülmesine göz yumulmaması manidardır. Anadolu’da güç koşullarda görev yapan gerçek basın emekçileri olarak bilinen yüzlerce meslektaşımızın temsilcisi olan ASGD, konuyu yıllardır takip ediyor, ancak verilen onurlu mücadele, TSYD’nin yaygın basından aldığı güçle oluşturduğu kulis ve lobi çalışmalarına kurban gidiyor.  Türk futbolu başta olmak üzere genel olarak Türk sporunda temiz bir sayfanın açılmaya başlandığı ve ASGD olarak halkımızın temiz spor beklentilerini sonuna kadar desteklediğimiz bu süreçte, akreditasyon uygulamasının da yasaların öngördüğü biçimde ve herhangi bir derneğe ya da kuruluşa imtiyaz tanınmadan adil yöntemlerle yapılmasının elzem olduğunu bir kez daha vurgulamakta yarar görüyoruz.”

Exit mobile version