Unutulmuş Bir Geleneğimiz: Sağlıklı Bir Dokuma Ürünü Olan Kendir

Şehrimiz Karabük kenevir ekimine yasal olarak izin verilen illerden bir tanesidir. 1930 ve 1940’lardan önce keten ve kenevir bitkisel dokuma (iplik) ham maddelerinden biriydi. Yöremizde sıkça kullanılmaktaydı. Ülkemizde iplik dokumak için, keten ve kenevir ekimi az olsa da (daha çok tohumundan yağ elde etmek için ekilirdi) yine de yöremizde yaygındı. 1930’larda keten, iplik elde etmek […]

Şehrimiz Karabük kenevir ekimine yasal olarak izin verilen illerden bir tanesidir.

1930 ve 1940’lardan önce keten ve kenevir bitkisel dokuma (iplik) ham maddelerinden biriydi. Yöremizde sıkça kullanılmaktaydı. Ülkemizde iplik dokumak için, keten ve kenevir ekimi az olsa da (daha çok tohumundan yağ elde etmek için ekilirdi) yine de yöremizde yaygındı.

1930’larda keten, iplik elde etmek için, yağ üretiminde, küspesi için ve sanayide kullanılmak için üretilirdi. Ülkemizde Karabük, Zonguldak, Şile, Kocaeli, Kastamonu ve Sinop şehirlerinde yaygın bir üretim ve kazanç faaliyeti vardı.  Ketenden elde edilen dokumalar Trablus, Yemen ve Suriye gibi yerlere ihraç olurdu.

Keten ziraatı, hem pamuk üretiminin artması hem de ithal (Çin, Japonya ve Hindistan’dan) ürünlerin artmasıyla azaldı.

Resim 1: Koleksiyonumda bulunan kendirden yapılmış bir havlu. Karabük yöresine ait.

Keten elyafından ülkemizde gömleklik, elbiselik, masa örtüsü, yatak çarşafı, peşkir, kısmen çuval, yaygı ve balık ağları gibi dokuma ürünleri elde edilirdi. Kenevirden ise sicim, urgan, yular, başlık ve halat elde edilirdi.

Karabük’ümüzde yöre halkı kenevire, kendir demektedir. Kendirden yapılan mamuller çok sağlam olmaktaydı. Her köyde ve neredeyse her köy evinde hiç olmazsa bir tutam kendir urganı bulunmaktaydı.

Bir evden kayıp olan bir kendir urganı çoğu zaman bir hadiseye yol açmaktaydı.

Resim 2: Kenevirlerin kurutulmasını gösteren bir resim ve iplik yapmaya yarayan aletler

Kenevir üretimi İstiklal Mücadelemiz ’den sonra tekrar artmaya başladı.

Anadolu Hisarında Göksu’da urgan ve halat fabrikası açıldı. Keten ve kenevir sadece sanayimiz için değil; köylü ev üretimi ve yerel el sanatları için de eşsiz bir değerdi.  

O dönemlerde bile en iyi keneviri yetiştiren, üreten ve pazarlayan yöre Karabük (Kastamonu, Zonguldak) ve çevresi idi.

Resim 3: İplik yapmaya yarayan aletler

Kenevirler hasattan satılığa çıkana kadar ısıtma, soyma, yumuşatma ve tarama gibi işlemlere tabi tutulurdu.

Bu işlemler bizzat yöre halkı tarafından yapılırdı. Ketenin hasat mevsimi haziran ve temmuz iken, kenevirin hasat mevsimi temmuzdur.

Daha önce de söylediğimiz gibi keten ve kenevir mengeleş aleti gibi farklı aletler, tokmakla dövme gibi farklı işlemlerden geçirilerek en son olarak da iğ ve öreke gibi aletlerle eğirilerek ip halini alırdı.

Sonra da annelerimizin, ananelerimizin, babaannelerimizin ellerinde çeşitli güzel motiflerle sanat eserlerine dönüşürdü.

Bazı geleneklerimizi unutmamamız gerekir.

Bu hem atalarıma saygı hem de kendi kültürümüzü korumak için gereklidir.  

Şekil 17 Resim : Ketenin işlenmesi esnasında kullanılan tokmak ve tarak

Aynı zamanda sağlıklı ve doğal iplik üretimi gelecek nesiller için yeni ve kuvvetli bir iş kolu olabilir.

Gençler, girişimciler böyle konuları okuyup araştırarak ve öğrenerek hem şehrimizin ve ülkemizin kültürel değerlerini korur, hem de bu ürüne katma değer kazandırabilir.

Her şey soluksuz çalışarak, tembellik yapmayarak, etik yollarla başarılabilir. Ama gençlerin bunu başarmasının ilk koşulu sabah güneş doğmadan okumaya ve çalışmaya başlamaktır.  

Karabukgundem.com

NOT: Keten ve kenevirin yasa dışı üretilmesi ve yasa dışı kullanılması hem suçtur hem de bunların yasa dışı ürünleri gençleri akıldan ve bilimden uzaklaştıran vicdansız bir zehirdir. Çalışmalarımızı ilk olarak devletimizin belirlediği yasalar çerçevesinde daha sonra bilimsel ve etik değerler kapsamında gerçekleştirmeliyiz. 

Exit mobile version