————————————————
Özet ; Hayatın zor dönemleri vardır. Birde Tarihçiler ve Medya yazarları. Bu ara boş kaldığım için bu araştırmaya başladım.Tarih neleri gizlemiş bir bilseniz. Şaşarsınız..Buyrun işte İsmail Hür efendi…Siz karar verin..
————————————————
Vak’a nüvis
İnsan hayatı boyunca bir çok geyik lafın göbeğinde bulur ya kendini..
Ha bizimkisi o hesap..Buyrun buradan yakın misali..
Bizim insanımızın yarısı bakar görmez, görmediğini de bilmez, dedi dün ofiste otururken büyük bulutların şimşek çakan genel yayın müdürü Semih başkanım…
İyi tamam anladık Spor yazarları derneğinden başkanımızsın Allah seni Gazeteciler Derneği başkanı eylesin emi de bizle uğraşma ..
Yok soruyu usanmadan sorup durma sebebi başka…
Bizim balkanların yandan çarklı ‘ E ‘ Kodlu okurumuz “gönül gözüyle” yazmam dolayısı ile yazılarımıza güldüğünü lakin bir şey anlamadığını yazmış….
Konu geyiklemesi oradan….
Oysa “Gönül gözü..” deyiminin karşılığı şu..
Gözlerinin bulunduğu yer budak deliğinden farksız oluyor.. Sen görmediklerini hissiyatınla algılıyorsun..
Bu deyimi de lisan ortamına Osmanlı döneminde ki sert bölge kadılarından İsmail Hür efendi sokmuştur denir….
Tarihçilerin lafıdır…Ben araştırdım…
Kendileri Üçüncü Mehmet dönemi tarihçisi , yani kendisi Vak’a nüvisüyüm desede kayıtları bulunamamıştır….
Uzun yıllar sonra Cumhuriyet döneminde nice hür tarihçiler bu konuda araştırma yapma zahmetinde bulunmadığı içinde mesele halen askıda kalmış..
Vak’a nüvis, eski zamanının tarihçisi oluyor..
İşleri Padişah’ı gazaba getirmeden olayları yazmak beceresi olarak bilinir..
Alıntılara göre ; III. Mehmet tahta çıktığı gün on dokuz kardeşini boğdurtmuş..
Şiddeti, hiddeti bir garip.. O devrin “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyeti” o muhterem olduğundan vaka nuvis kısmı dilini tutmuş tabii.
Tarihçilerin sallaması da olabilir mi bilmem ama on dokuz erkek kardeşinden başka yirmi de kız kardeşinin öldürüldüğü söyleniyor (!) ya yazmaya yürek gerek.. Yani kız kardeş katli konusunda parmak izi yok..Bu arada erkek kardeşlerinden olma, cariye analardan doğma ne kadar “erkek yeğeni” varsa hepsinin gözlerine mil çektiriyor..
Gel şimdi kendini İsmail Hür Efendi’nin yerine koy, kendi adını taşıyan tarih kitabına bunu yaz..sıkıysa …
Bizim haber editörlerimizin bugün ki durumuna eş bir durum gibi yani..
Ancak bizim Vak’a nüvis tarihçi boğdurulan on dokuz erkek kardeşin ölümünü anlatacak formülü bulmuş..
ifade şu ; “Yeni padişah o kadar merhametliymiş ki tahta çıkar çıkmaz kardeşlerini cennet kayığına bindirerek …..” Yuh ya Tarihçiye bak… Gözlerine şiş çekilen bebeler için lafı nasıl kıvıştıracaksın diye sorarlar adama..
Bizim Medya içinde bu türden kıvırmalar yok mu… El cevap – Çoookkk..
Sonuç Olarak; İsmail Hür efendi tarihe şöyle bir kayıt düşmüş deniliyor……
“Merhametli padişah tahta çıktıktan sonra erkek yeğenlerinin gönül gözünü açtı..”
Ya bu tarihçiler dünya kurulalı böyle bakış açıları ve gönül gözleri ile bakıp yazıyorlarsa tarihi kimya mühendislerine bir daha yazdırmak gerek..
Hadi onlar öyle bizim medya neden böyle …
Araştırmacı gazeteci olarak yakında bu konulara el atacam haberiniz olsun ve bekleyin..merak edin…bizim siteden ayrılmayın…
www.karabukgundem.com TİTRETİR