Vergili “Çok daha açık olunması lazım”

Başkan Vergili; Korona virüsle mücadeleden Belediye yatırımlarına, Cezayirlilerin gelişine gösterdiği tepkilerin nedenlerine bir çok konuda açıklamalarda bulundu Başkan Vergili, Korono virüs ile ilgili olarak, daha önce yaptığı açıklamaların arkasında durarak yeni açıklamalarda bulundu. Vergili “Bu sürecin dünyadaki başlangıcı Aralık ayında oldu. Ben o tarihten itibaren konuyu takip etmeye başladım. Büyük bir tehdit olduğu apaçık ortadaydı. […]

Başkan Vergili; Korona virüsle mücadeleden Belediye yatırımlarına, Cezayirlilerin gelişine gösterdiği tepkilerin nedenlerine bir çok konuda açıklamalarda bulundu

Başkan Vergili, Korono virüs ile ilgili olarak, daha önce yaptığı açıklamaların arkasında durarak yeni açıklamalarda bulundu.

Vergili “Bu sürecin dünyadaki başlangıcı Aralık ayında oldu. Ben o tarihten itibaren konuyu takip etmeye başladım. Büyük bir tehdit olduğu apaçık ortadaydı. Virüsün dünyaya yayılması havaalanlarından oldu. Dünya buna biraz duyarsız kaldı ama ben bu hastalıktan son derece tedirgindim.”  Diyerek konu hakkında ki görüşlerini şöyle dile getirdi

“Ben Karabüklü hemşerilerimize şunu söylüyorum; bu virüs hafife alınacak bir konu değil.  Dünyanın başına bela olmuş bir durum. Bu durumu çok ciddiye almamız lazım. Şubat ayının 11’inde biz ilaçlama, dezenfekten gibi tedbirler alamaya başladık. Bazı tedbirlerin alınması ile ilgili İl Sağlık Müdürü ile görüşmelerimiz oldu. Hatta biz bunu 23 Şubat’ta daha hızlı hale getirdik. Mart ayının 11’inde de zaten bu virüs Türkiye’de de ortaya çıktı. Türkiye olayı belki daha fazla sıkı tutabilirdi. Belki Bilim Kurulu’ndaki profesörlerin tavsiyeleri ile ilgili bana göre gecikmeler oldu ki, bugün Türkiye 90 bin vakayla karşı karşıya geldi. Biz Karabük’ü çok daha iyi koruyabilirdik. Belki bu hastalığı Karabük’e hiç sokmayabilirdik. Bu hastalıkla ilgili çok daha ciddi tedbirler alınması lazım. Tabi şöyle bir engel oldu; merkezi hükümetin almış olduğu kararları vilayetler ve ilçeler uyguladı. Burada bir inisiyatif kullanılması söz konusu olmadı. Burada biraz eksiklikler oldu. Bundan sonra artık olanla mücadele edilecek.”

Karabük Belediyesi olarak bu tedbirler ile ilgili ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz” diyen başkan Vergili; “ Dezenfekten çalışmalarımız devam ediyor. Biz çok önceden arıtmada da bu tedbirler ile çalışamaya başladık. Sudaki klor seviyesini maksimuma çıkardık. Klor biliyorsunuz çok iyi bir dezenfektedir ve mikrop kırıcı unsurdur. Sularımız bir buçuk aydır daha fazla klorludur. Bunu da bilerek uyguluyoruz.” İfadelerinde bulundu

 Başkan Vergili ayrıca, “ Bu süreçte kafe, lokanta, kuaför gibi, iş yerleri kapalı olan arkadaşlarımızın çok büyük ekonomik sıkıntılarının olacağını tahmin ediyorum. Ben sürecin bir iki ayda biteceğine de inanmıyorum. Bilim Kurulu üyelerinin çok net konuşmadığını görüyoruz. Ben tahmin ediyorum Karabük nüfusunun yüzde 60’a yakının hasta sayılarından haberi yok. Hatta bir kısmının Karabük’te böyle bir hastalığın olduğundan dahi haberi yok. Bunlar insanlarda bir boşluk, bir gevşeme yaratıyor. Bunların ilan edilmesinin, çok net bir şekilde söylenmesinin ilerideki tarihlerde de ülkelerin lehine olacağına inanıyorum. Yüzyıl önceki soykırımlar konuşuluyor, şuan ki durum soykırımdan çok daha felaket bir şey. Bir sürü insana hasar bırakıp gidiyor. Dünya bir gün Çin’e bunun hesabını sorar. Dünya da hasta sayılarını, ölüm sayılarını azaltmakla bana göre yanlış bir metot devam ediyor. Ben İran ile her gün konuşuyorum, oradaki ölüm sayısının 5 binlerde olmasına imkân yok. Veya hasta sayısını 50 binlerde kalmasına imkân yok. Dünyaya baktığımız zaman her yerde ölümleri ve hasta sayılarını az göstermeye çalışmakla başarı elde edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Çok daha açık olunması lazım. Şuanda şöyle bir psikolojik ortam yaratılıyor; sanki bu hastalığa yakalanmış olan arkadaşlarımız cüzzamlı. Böyle bir şey olabilir mi?.. Allah kimsenin başına vermesin. Bu asrın felaketi. Deprem felaketi, sel felaketi gibi bir şey bu. Sen sanki cüzzamlıymış gibi görüyorsun, isimlerini saklıyorsun. Sokakları, caddeleri saklıyorsun. Bu insanlara çok daha fazla değer verilmesi lazım. Bu adam isteyerek mi yakalandı bu hastalığa? Yine sağlık personellerimiz böyle bir mücadelenin içerisinde ve 30’dan fazla sağlık personelimiz hayatını kaybetmiş. İnsanları iyileştirmek için, onları hayatta tutabilmek için kendilerini feda ediyorlar. Yine aynı şekilde emniyet mensupları bu işin içindeler. Şuanda sağlık personelleri açıklanıyor ama emniyet personelleri ve jandarmadan açıklanmıyor. Hizmet verirken oluyor, bu neden açıklanmıyor. Bir polis memuru hizmet ederken Korona virüse yakalanıp vefat ettiği zaman bu kişi şehit sayılmayacak mı yani? Trafik kazasında vefat eden bir görevli şehit sayılıyorsa, Korona virüsten vefat eden bir emniyet mensubunun da şehit sayılması gerekir. Bu virüse toplumun güvenliğini sağlamak için yaptığı kontroller esnasında yakalanıyor. Bütün sağlık personellerimizin, emniyet mensuplarımızın ve yine belediye personellerimizin hizmeti bırakması mümkün değil. Ben neden Vali ile kavga edeyim, niye Sağlık İl Müdürü ile kavga edeyim. Ben erken tedbirler alıp Karabük’e bu hastalığı sokmamak istedim. Şuanda olan oldu. Daha fazla bu hastalık yayılmadan kısa sürede bu hastalığı bitirmek istiyoruz. Başka benim ne kavgam olacak ki. Biz Karabük’ün her köşesini bilmesek herhalde 10 yıldan bu tarafa belediye başkanlığı yapamazdık. Ben Atatürk Mahallesindeki insanın durumunu da biliyorum, Fevzi Çakmak Mahallesinin durumunu da biliyorum. Kasabalar da, ilçelerde ne olabilir bunları da biliyoruz. Sağlık İl Müdürünün bizim kadar bu işe vakıf olacağını sanmıyorum. Ben onun sağlık tedavisi ile ilgili bir şey söylemedim ki. O benim işim değil ki. Ben ona tehlikenin nereden gelebileceklerini söylüyorum. O zaman “Senin söylediğin noktalardan tehlike gelmedi” desinler.” dedi

“O akşam ortaya iyi bir irade koyamadık”

“Benim şu an Cezayir’de 2 tane fabrikam var,  Cezayirlilerle bir meselem yok. Ancak benim tepkim o tarihte 1700 kişinin havaalanından Karabük’e getirilmesine.”  Diyerek Karabük KYK Yurtlarına dışarıdan getirilen yabancı uyruklu İnsanlar ile ilgili görüşlerini de tekrar ifade eden Başkan Vergili; “ Bakın bu virüsün yayıldığı yer havaalanı. 1700 kişi buraya geldi, yurda yerleşti. İçerisinden pozitif vaka çıktı mı, çıktı. Peki, o pozitif vaka yüzünden Karabük’te virüs kapan arkadaşlarımız oldu mu, oldu. Benim tepkim bunaydı, benim derdim bunu engelleyebilmekti. O arkadaşlar geldi ve ülkelerine döndü. Bana göre onların içindeki vaka sayısı çok daha fazladır. Erken gittikleri için bizdeki vaka sayısı belirli sayıda kaldı. Bizim arkadaşlarımız bile onlardan virüs aldı. Benim doğal olarak göstermem gereken bir tepkiydi.” şeklinde açıklamalarda bulundu

“Bunlar Müslüman kardeşlerimiz değil mi? Dar kafalı insanlar var”

“Ben bakıyorum çok basit, dar kafalı olarak siyaset yapan arkadaşlar var”  diyen Başkan Vergili ; “ O kadar dar kafalılar ki; meclis üyeliği yapmış, parti yönetimlerinde görev yapmış birçok insan sosyal medyadan “Bunlar Müslüman kardeşlerimiz değil mi? ” diye yazıyorlar. Onlara bir itirazımız yok ki bizim. Yüzde yüz pozitif vaka olma ihtimali çok yüksek olan bir gurubun buraya yollanmasına bizim itirazımız var. Benim asıl tepkim Bilim Kurulu gibi kuruluşlara. Bilim Kurulundan rapor alınmadan Türkiye’nin etrafına böyle bir sevkiyat yapılmaz. Bir Bilim Kurulu buna nasıl müsaade ediyor. Bunları anlaşma yapılana kadar en kötü havaalanından misafir edin. Bunları çözmek çok zor bir şey değil ki. Bizim tepkimiz bunaydı. Sonrasında ister Müslüman, ister Hıristiyan olsun. Baktığında insan gözüyle bakacaksın. Biz bu arkadaşların tedavisi yapılırken “Bunların neden tedavisi yapılıyor ?” diye bir şey mi söyledik? O akşam ortaya iyi bir irade koyamadık” diyerek düşüncelerini bir kez daha aktardı

 “Yatırımlarımız devam ediyor”

Başkan Vergili, Belediye çalışmaları ile de ilgili bilgiler vererek, “ Belediye olarak hizmet akışımız da hiç bir durma yok. Büyük ihalelerimiz yapıldı ve devam ediyor. Spor Vadisi çalışmaları devam ediyor. Yine yakında yağmur suları drenaj hattı ile ilgili programı da başlatıyoruz, ihalelerini yaptık. Bu dönem boş dönem, hiç değilse çalışmak lazım. Şehri zaman zaman geziyorum. O kadar fazla eksiğimiz yok. Ufak tefek asfalt yama işleri başladı. Kıştan çıktık, asfalt şantiyesini yeni açıyoruz. Belediyenin rutin işleri ile ilgili hiç bir eksiği bırakmıyoruz. Hatta Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüz, Veteriner İşleri Müdürlüğümüz, Temizlik İşleri Müdürlüğümüz çok daha sıkı çalışıyor. İnşaat işleri durduğu için diğer birimlerde işler biraz durmaya başladı. Vatandaşın ödeme sıkıntıları başladı. Bunlar da gayet doğal. Biz şuanda hiç bir hizmetimizde eksiklik bırakmıyoruz. Gece gündüz ne gerekiyorsa yapıyoruz. “ dedi

Başkan Vergili ayrıca 23 Nisan akşamı saat 21.00 de Kent meydanında ki ATATÜRK anıtında İstiklal marşı için hazır bulundu

Exit mobile version