Aksoy, TBMM de ATATÜRK için söz aldı ve “Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” dedi
CHP Grubu adına söz alan ve TBMM de konuşan CHP Karabük Milletvekili Dr H.Avni Aksoy, ” Atatürk’ü konuşmak için söz almış bulunmaktayım. Günümüz dünyasında sevenimiz çoktur ancak Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle korunan resmî dilimiz Türkçedir. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Farklı dillerde eğitim millî gücümüzü zayıflatır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” demiştir. Dil, bir milletin iskeletidir, tüm organlar onun sayesinde bir arada var olur, yaşar, varlığını sağlıklı bir şekilde devam ettirir. Bugün bizler Bilge Kağan’ın Orhun Yazıtları’nda Türk halkına seslenişini bu kutlu dilimiz sayesinde biliyoruz.” dedi
Aksoy konuşmasına “Mustafa Kemal Atatürk” dediğimizde birincisi, ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kahramanı, Başkomutanımız; ikincisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı ve kurucusu Atatürk’ten bahsetmemiz gerekir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde emperyalistlerce dayatılan Mondros ve Sevr paçavralarına bir avuç yurtsever arkadaşıyla karşı çıkan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Çanakkale’den Trablus’a, Yemen’den Sina’ya, Balkanlardan Kafkasya’ya kadar vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştır ve neticede Şişli’de daracık bir odada sıkışmışlardı. Uzun uzun anlattığı haritadan başını kaldırdı, âdeta nefes bile almayan arkadaşlarına baktı. Ulusun kader anıydı. Söylenecek ne varsa söylenmişti, söz bitmişti. O çelik mavisi gözlerinde belli belirsiz bir keder bulutu dolaştı. “Vakit tamam. Umutsuz olmayacağız. Uçurumun kenarındayız, bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar. Son bir cüret belki kurtarabilir, Anadolu’ya geçiyoruz.” diye devam etti.
CHP Karabük Milletvekili Dr.H.Avni Aksoy konuşmasının son bölümünde ise ;işte bu son cüret, Sevr paçavrasının çöpe atılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlandı. “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup egemenliği Türk milletine veren Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını şükranla anıyorum.Ulu Önder’imize “Atatürk” demekten imtina edenleri bu onurlu kürsüden Türk milletinin takdirlerine bırakıyorum. Tüm yüz yıl önce, emperyalistlerin dayattığı Sevr paçavralarını kabul etmeyip Lozan’ı kabul ettiren Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim.” dediği Türkiye Cumhuriyeti, bugün, yine küresel sermayenin yani emperyalistlerin dayatmalarıyla karşı karşıyadır. Ana vatan, yavru vatan, mavi vatan ve gök vatan semalarımızda bu küresel güçlere ve yerli iş birlikçilerine karşı “Ya istiklal, ya ölüm.” diyerek kanımızın son damlasına kadar Kuvayımilliye ruhuyla karşı çıkacağız. Milletimizin bağrından çıkmış millî ordumuza minnettarız. 14 Temmuzda bu kürsüden Türk’ün şanlı bayrağı bir gün mutlaka Karabağ’da dalgalanacaktır demiştim. (CHP, AK PARTİ, MHP, İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Şükürler olsun ki bayrağımız bugün orada dalgalanmaktadır. Doğu Akdeniz’de, Suriye ve Kuzey Irak’ta, Atatürk’ün “Türk kapısı” dediği Nahçıvan’da, Karabağ ve Azerbaycan’da üstün başarılar ve zaferler kazanan millî ordumuza dil uzatanları da Türk milletine havale ediyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1937’de temeli atılarak kurulan, seçim bölgem Karabük’ümüzde “fabrika yapan fabrika” olarak bilinen Karabük Demir Çelik Fabrikası Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk çeliğini 1939 yılında üretmiştir. Safranbolu’ya bağlı 13 haneli bir köy olan Karabük’ümüz, bugün 250 bin nüfuslu ülkemizin 78’inci ilidir, tam bir cumhuriyet kentidir.
Sayın milletvekilleri, şu anda mevzubahis olan vatandır. Emperyal güçler yüzyıl önceki yenilginin rövanşını almak için tetiktedirler. Başka Türkiye yoktur. Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak ya da ne pahasına olursa olsun iktidarı alabilmek için değil, memleketi karpuz gibi ikiye bölmeden, icat çıkarmadan; vatan için, millet için en geçerli yol, kula kulluk etmeden Türk milleti ittifakıdır. Mustafa Kemal Atatürk Kuvayımilliye’nin oluşmasına çalışırken etrafındakilerden umutsuzluk içinde olan birisi: “Paşam, memleket işgal edilmiş, ordu tümüyle dağılmış, büyük devletler bizim sonumuzu görüşüyorlar. Galip devletlerin kuvvetli orduları ve donanmaları karşısında kurmak istediğiniz Kuvayımilliye ne işe yarar?” dedi. Mustafa Kemal gayet sakin şu cevabı verdi: “Kuvayımilliye, namuslu bir insanın yastığının altındaki tabancaya benzer, namusunu korumak için her hangi bir ümit kalmadığı anda hiç olmazsa intihar etmeye yarar.” Kuvayımilliye dimdik ayaktadır.” ifadelerinde bulundu
Aksoy’un konuşmasını CHP, AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar gelmesi dikkatleri çekti
işte o konuşma