Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ATATÜRK DÇ TEMEL ATMA TÖRENİNE NEDEN KATILMADI?

Sosyal Medyanın güzelliklerini yakalamak

Sosyal Medyanın güzelliklerini yakalamak gerek.

Örneğin İnsanların mutlu günlerinde onlara güzel mesajlar vererek yada üzüntülü günlerinde yanlarında olduklarını hissettirerek, anlamlı günlerde toplumsal mesajlar vererek kullandığınızda sosyal medya anlamlı olabiliyor

Bu pazar facebook’ta ” Eski Karabük ve Karabüklüler’ grubunda Sn. Saadettin Yıldız’ın bir paylaşımı dikkati çekti.

TDÇİ nin Karabük’te temeli atılışı hatta ondan önce yer belirlenmesinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile Meraşal Fevzi Çakmak arasında yer tercihi konumunda uzlaşmadıkları konusu da vardı…

Bulunduğu dönemden, yıllar ötesini tahlil yapabilen/görebilen ve NUTUK gibi büyük bir eseri ile Gençliğe hitabesi, Bursa Söylevleri ile geleceği gördüğünü bugün çok daha net gördüğümüz Gazi M.Kemal ATATÜRK, o dönem de deniz kenarına veya ulaşımı daha reel olabilecek bir alana tesislerin yapılmasını öngördüğünü öğreniyoruz

Bir çok bilgi, Yani milli birlik seferberliği adına ABD tarafından Türkiye de DÇ fabrikasının kurulma isteği yine bunun İngilizler tarafından maddi-manevi yükümlülüğünü üstlenmesi, sonra temelinin atılışında dönemin Başvekilinin açıklamaları/yorumları, biliniyordu.

Ancak ATATÜRK’Ün bu görüşü çok dillendirilmemiş, çok ta haber/yorumlara aktarılmamıştı…

ESKİ KARABÜK-KARABÜKLÜLER grubunda ki bu güzel yazıyı tarihe asılı bırakmak adına, bizde köşemizde yer vermek istedik.

Nerelerden, nerelere gelindi…

Ha unutmadan bu milli servet ile kurulan DÇ Fabrikaları ‘ YA KAPATILACAK YA KAPATILACAK’ denmiş 1995 yılında yöre halkına ve o dönemde ki DÇ çalışanlarına, 1 TL sına devredilmişti.

DÇ Çalışanları o dönemlerde bir çok sıkıntıları göğüslemiş, üreten biz yöneten biz olduk diyerek TİS ile kazanılmış %42 lik haklarından bile vazgeçmişlerdi…

Yöre sanayicilerinin içinde taşın altına elini koyanlarda vardı, tencere bize kaynasın diyende…

O süreçleri de unutmamak gerek…,

Biz şimdi gelelim Ülkenin Kurucusu/ kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ün Mareşali Fevzi Çakmak ile aynı görüşte olmayışı ile başlayan KARABÜK DÇİ temelinin atılış öyküsüne,

İŞTE O YAZI

(FABRİKA KURULUŞUNDA YAŞANANLAR,ATATÜRK’ÜN FABRİKANIN KARABÜK’E KURULMASINA KARŞI ÇIKIŞI, FEVZİ ÇAKMAKLA ARALARINDA YAŞANAN GERİLİM,ATA’MIZIN TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILMAYIŞI VE İŞÇİNİN “56 SAAT İSTİRAHATİ”)


Karabük Demir Çelik Fabrikası 10 Kasım 1936 yılında Esas Antlaşmasının yapılmasının ardından fabrikanın temeli 3 Nisan 1937’de İnönü tarafından atılmıştır.

İnönü, temel atma töreni esnasında yaptığı konuşmada; “Kurulacak olan fabrikanın bu alandaki son teknoloji kullanacağını belirtmiş; Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temelinin atılmasıyla birlikte Türkiye’nin ağır sanayi yatırımlarının başladığını, bunun sadece bir fabrika değil aynı zamanda medeniyet ve kültür müessesesi olduğunu” ifade etmiş;
“Asıl endüstriye şimdi başlıyoruz” diyerek artık Türkiye’nin batılı ülkeler gibi sanayileşmiş bir ülke olma yolunda ilerlediğini açıklamıştır.

İnönü konuşmasının devamında kurulacak fabrikanın toplam maliyetinin 22 milyondan fazla olacağını, fabrikanın ihtiyacı olan madenlerin her gün 10 tren tarafından 236 vagon ile Karabük’e taşınacağına söylemiştir.

İnönü ayrıca “Bu fabrikaların kurulması için çok çalışılmış, uzun müzakereler ve tetkiklerde bulunulmuştur. Bu yolda karşılaşılmış olan sayısız zorlukları gidermek ve kuruluşlarını tahakkuk ettirebilmek için başlıca istinat ettiğimiz kuvvet Atatürk’ün bitmez tükenmez müzahereti ve yardımı olmuştur…” sözleri ile Atatürk’ün fabrikanın kurulma sürecindeki kritik müdahalelerine dikkat çekmiştir.

Bununla beraber Atatürk ve hükümet demir çelik tesislerinin Karabük’te kurulmasını istememiş, ancak Fevzi Çakmak’ın ısrarı üzerine Karabük tercih edilmişti. Atatürk’ün Fevzi Çakmak ile ilişkileri bu nedenle bir hayli gerilmiş ama bu günkü gibi gücünü kullanıp benim dediğim olacak dememiş, tavrını bu kadar önemli bir fabrikanın temel atma törenine bizzat katılmayarak göstermiştir.

(Devleti hisleriyle,eş-dost partili akraba/ahbab anlayışıyla değil akılla bilimle,milli menfaatleri gözününe alarak yöneten cennet mekan Atamız,sonradan yaptığı jestle gerilimi yok etmiş,büyüklüğünü göstermiştir.S.Yıldız)

Şöyle ki;
Türk hükümeti D.Ç.Fabrikası kurması sürecinde, İngiltere ve Almanya arasındaki rekabetten faydalanmıştır.Bu projenin Hitler Almanyası tarafından gerçekleştirilmesini istemeyen İngiltere, Türkiye’ye Brassert firması aracılığıyla önemli ayrıcalıklar sağlamıştır. İngilizler, Brassert firması tarafından kurulacak tesis için ücretsiz teknik danışman,10 milyon sterlinlik kredi vermişlerdir. Esasen Türkiye de demir çelik tesislerinin kurulmasında Almanya ile iş birliği konusunda isteksizdi.Zira Almanya, Türkiye üzerinde ekonomik bir hegemonya kurmak istiyor ve Türkiye’nin İngiltere ve Sovyetler Birliği ile ilişkilerini bozmak için çaba sarf ediyordu.Ata’mız ve Hükümetimiz Karabük Demir Çelik Fabrikası için İngiltere ile anlaşarak üzerindeki Alman ekonomik baskısını azaltmak istemiştir.Ancak İngiltere ile demir çelik fabrikası konusunda anlaşmaya varmak kolay olmamıştır.Sümerbank tarafından Celal Bayar başkanlığında yürütülen müzakereler kesintiye uğramıştır.Bu tarihlerde Akdenizde yatı ile gezmekte olan İngiliz Kralı Edward,ihale taliplisi İngiliz Brassert firmasına destek amacıyla ani bir kararla 04 eylül 1936’da Atamızı ziyaret vesilesi ile Yatıyla Türkiyeye gelmiş (Resim 1/2) ve Atamızla görüşerek Brassert firması için aracılık etmiş,desteğini talep etmiştir.


Anlaşmanın yapılmasından ümidin kesildiği bir anda Atatürk duruma müdahale etmiştir. Ankara’da bulunan İngiliz heyetin Ankara Palas’ta akşam yemeği yiyeceğini öğrenen Atatürk, heyetin rezervasyon yaptığı masanın hemen yan masasına rezervasyon yaptırmış, akşam yemek esnasında masadan masaya başlayan muhabbetler, kısa sürede sonra masaların birleştirilmesi ile devam etmiş; Celal Bayar’ın deyimi ile Karabük, Atatürk’ün bu son dakikadaki müdahalesi ile kurulabilmiştir.
Nihayetinde projenin yapılmasına talip olan Brassert firması ile Sümerbank arasında 23 Haziran 1936’da İngilterede bir ön protokol yapılmıştır. Ardından 10 Kasım 1936’da İngiltere ile 2.5 milyon sterlinlik kredi anlaşması ve 1 Aralık 1936’da Karabük Demir Çelik Fabrikası Esas Antlaşması yapılmıştır.

56 SAAT İSTİRAHAT…
Çocukluğumda D.Ç.İşcisi olan Rahmetli Babamdan zaman zaman 56 saat istirahat lafını duyar,bunun ne manaya geldiğini bilmezdim.

Genelde (babam gibi yöre işçileri) bağda/bahçede,evde/köyde yapılacak uzun sürecek işlerini 56 saat istirahate denk getirirlerdi.

Fabrika kuruluşunda Yöre halkı rençberlikle iştigal ettiğinden tarlasında bahçesinde işlerinin aksayacağını düşünerek ve işçilik kültürü de olmadığından fabrika inşaatında çalışmaya pek sıcak bakmamakta,

işci bulunamadığından da fabrika inşaatı durmak üzeredir.

Rahmetli İnönü Atamızın 10 kasımda vefatı üzerine 11 Kasım 1938’de Cumhurbaşkanı seçilir ve işci sıkıntısının bildirilmesi üzerine 12 Aralık 1938 ani ve kısa bir ziyaretle Karabük’e gelir.

İnşaat yöneticileri ile bir dizi (Mahkum ve asker çalıştırılması gibi) kararlar alınmıştır.

Yöre İnsanını cezbetmek içinde gün ışığından daha fazla faydalanması ve tarla/bahçede ki işlerinide görebilmesi için Vardiye saatleri;
1) 06.00 – 14.00 (altı- iki vardiyesi)
2) 14.00 – 22.00 (iki/on vardiyesi
3) 22.00-06.00 (gece vardiyesi
Şeklinde mesai saati uygulanırdı.

Bu vardiye uygulamasında Cumartesi 14’te çıkan işçi,Pazartesi günü gece 22’ye kadar 56 saat izin kullanırdı.Bu vardiye dönüşü 56 saat istirahat olarak ifade edilirdi.


Bu uygulamaya 1967 yılında son verilerek vardiye saatleri değiştirilmiş bu günkü 08.00 – 16.00/ 16.00 -24.00 / 24.00 :08:00 vardiye saatlerine geçilmiştir.

Bu vesile ile Fabrikanın kuruluşunda emeği geçen Merhum Ata’mızı,İnönü/Celal Bayar ve Fevzi Çakmak’la emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

RESİM 1 ve 2 : İngiliz Kralının Atamızı ziyaret görüntüleri…
RESİM 2: Brassert Firmasının, 01 Şubat 1937’de İngiliz Ekonomi Gazetesi FİNANCİAL TİMES gazetesine ihaleyi aldığına dair ilanı.
Resim 3: İnönü’nün 12 Aralık 1938 tarihli Karabük Ziyareti haberi